sen gülünce dolarlar açar coolpembe
fakirler seni söyler
biz gülerdik coolpembe
sen gelince borsa çoşar coolpembe
fakirler yine ağlar, sevinirdik coolpembe.
küçük cooluş, minik cooluş doların nerede?
dolarım yok, dolarım yok fakirim babaanne.
küçük cooluş, minik cooluş doların elimde.
yapma babaanne, etme babaanne, zenginim işte yineee.
aman kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş ses gelmiyor kümesten.
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor hem de şişman herkesten.
iyi nişan alırdı kendini asan zenci.
bira içmez ağlardı, babası değirmenci.
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci.
çok canım sıkılıyor kuş vuralım istersen.
bu tezgahı kurdumsa ben senin için kurdum,
senin için dokuduğum basma ve pazen,
denizin yeşilinden süzdüğüm balık,
göğün mavisinden çaldığım kuş,
senin için
felsefe okudumsa, iktisat okudumsa geceyarıları,
boğazım kurumuş,
içim bir kalabalık,
sıcacık mısralar okudumsa yunus'tan,
senin için okudum,
gece yarıları.
ağlasam sesimi duyar mısınız,
mısralarımda;
dokunabilir misiniz,
göz yaşlarıma, ellerinizle?
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.
bir yer var, biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün;
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum
çok sevdiğimden değil ilkokulda hoca ezberleyın gelin demişti bu kolay diye bir çırpıda ezberlemiştim.
bir şiiri ezberleyecek kadar okumam tadında bırakırım.
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.