çoğu insanın en büyük korkusu ölmektir, ta ki en sevdiklerinin ölüm acısını yaşayana kadar. ondan sonra en büyük korkusu sevdiklerinden birini kaybetmek olur , kendi ölümünün korkusu ise yok olur yerini kavuşma hayaline bırakır.
Babamin sert laflari
dövse gene neyse
agir laf verince acayip oluyom.
en son okulda bi olay oldu babam beni sucladi
telefon kapandiginda saglam aglamistim.
pişman olacağım bi şey yapmak. o kadar çok şey yapıp pişman oldum ki artık adım atmaya çekinir oldum. pişmanlıklarımı ucuca eklesem üçüncü köprünün kaba inşaatı tamamlanır, o derece yani.
en büyük korkum geleceğim. tek başıma bi ev geçindirebilir miyim korkusu, işsiz kalır mıyım, bi başkasına muhtaç olur muyum korkusu.
hele şu iş ilanlarındaki 35 yaşını aşmamış ibaresini görünce hepten çıldırıyorum, hepimiz o yaşa geleceğiz arkadaş! sonrasında nolacak ? buharlaşalım mı?
sevilirken sevmemekten başkası değildir efendim. hiç yaşamadım ama çok korkuyorum. severken sevilmezsin acı çekersin, üzülürsün ama sen yaşarsın bunları. ortadaki hüznü kaldırmak senin elindedir. bir gün bunu birine yapmak zorunda kalmaktan çok korkuyorum. içimdeki "seni kim ne yapsın" sesi beni hem rahatlatıyor hem sevilmiyeceksem ne işim var burada dedirtiyor. olsun! ben boşuna doğmuş olayım bir insanın ağlamaktan uyuyamamasına vesile olacağıma...
kelebek. üzerime üzerime uçtuklarında siper alıyorum. o kadar hava akımında benim üzerime süren kelebeklere sayıp sövüyorum. bir de bunları avucuna alanlar var. bak tüylerim ürperdi gene.