sözlük yazarlarından şiirler

entry5570 galeri45 ses1
    725.
  1. elveda sevgili
    hayallerimde okşardım saçlarını
    güneş hiç batmazdı
    hep gülümserdin
    hep gülümserdim
    gerçek ise hep acı olur
    cayır cayır yakar insanı

    elveda sevgili
    bana başkasının kelimeleriyle geldiğini görmek
    arzularının başkası için yandığını görmek
    yeterince sarsarken
    aşağı düşen bir bilek görüyorum
    atar damarı kesilen

    elveda sevgili
    adını haykıracağım bu gece
    gözyaşlarımı dökeceğim sevgine
    ve seni tanıdığım güne lanet edeceğim
    kangrenim oldun
    söküp atmam lazım seni
    sökemiyorum

    elveda sevgili
    başkasının olacağına
    zihnimde öl daha iyi
    elveda...

    ...
    2 ...
  2. 726.
  3. Senden geriye kalsa da sade bir iz
    Sana şiirler yazmak lazım
    Güzel , harika , enfes kifayetsiz
    Yeni sözcükler türetmek lazım.
    1 ...
  4. 727.
  5. özgürdük bir zamanlar
    burusmus ayaklar kumda
    ellerimiz tutardi birbirini
    biri atlamasin diye suya;
    gitmesin diye gözlerimizin içine bakardik
    simdi ayni deniz
    karsida dragos, isiklar
    ah istanbul, burasi adalar
    ne elimde elin var
    ne ruhumda özgürlük
    2 ...
  6. 728.
  7. kelimeler
    nasil da dokulduler dudaklarimdan
    anlamadan
    dinlemeden
    sonunun nereye varacagini bilemeden..
    bilselerdi
    en keskin taraflariyla kanatmazlardi seni
    kiyamazlardi

    simdi susturdum hepsini
    gel bile diyemiyorlar sana
    boyunlari bukuk
    aciyla sulanmis
    suskun...
    onlar diyemese de
    sen gelsen
    nolur?
    4 ...
  8. 729.
  9. büyü büyü

    Kalk oğlum
    Sustuğun duvarlara
    Dilimde tüy bitti

    Kancık kalemlerimiz
    Bir özlem dünyalarımız
    kelime bozulmuş

    Cahilleri öldüreceğim
    Hayalimden süzdüğüm
    'Canım insanlarım' değil
    paramı düpedüz boğazlarına tıktım

    cumalar kara burada
    kara büyü kadar hayırsız esiyor camiler
    hayat teröristlerini tutuyorum
    kanda boğdum çiçeklerini

    cilalı piçleriniz basmış kaleyi
    ki kale kapısı yoktur bizde
    surlar yıkılmaz
    suratlarınıza patlar

    gülüşümdür zırhım, korur sizden
    elinizde patlayacağım
    piçlerinizi gülüşlerle karartıp
    kırmızı rujlu kancıklarınızı

    ağzımı bozacağım lan
    pardon diyeceğim
    ümitlerinizi tersten yatırıp
    köpek gibi haklıydı bütün Hasan Sabbah'lar!
    Köpek değil kuçu değil
    itoğlu dediklerinden aslında!

    ki göreceksiniz
    af dilediğinizde tokat yemenin anlamı

    geride bıraktığımda ninnilerim
    gözyalarınızda yırtacağım ellerinizi

    Selim Işık
    2 ...
  10. 730.
  11. iyi ki(!) doğdum!

    hayat ne garip. tam da bir yıl önce bugünde, doğum günümde bulutların üzerindeyken şimdi büyük bir hızla yere düşmenin hatta çakılmanın acısıyla akan gözyaşlarımı silerek, silmeye calışarak giriyorum yeni yaşıma.

    bir tokat gibi yüzüme her fırsatta çarptığın "sen mahvettin" cümlesini bir kez daha okuyarak, içimi acıtarak...

    belki hiç bilmedin ama sen umarsızca harcarken kelimeleri ben tahmin edemeyeceğin yaralar aldım her birinde. içimi öyle yaktı ki yok oluşların her yaşımda yarama tuz bastım.

    oysa yaram da sendin, gözümden akan yaş da...

    giderken bıraktığım gözyaşlarından yine en çok kendime pay ayırdım. emin ol senin yerine de ağladım.

    ilk kez bu yaşımda hissediyorum hayatın ağırığını üzerimde. ilk kez bu gün diğerlerinden farklı baktım yeni yaş günüme. daha yorgun daha kırgın.
    ilk kez bu kadar "olmasa da olur" um. ilk kez bu kadar donuk, bu kadar silik, bu kadar mat... bendeki renklerin hepsi senin yansımanmış ilk kez bugün anladım.

    sen yokken siyahım...

    bir önceki yaşımda ne kadar gökkuşağıysam bugün o kadar bulutum...

    deli gibi yağıyorum...

    senle ne kadar güneşsem bugün o kadar soğuğum.

    yokluğun hep üşütürdü de ilk kez bu denli buz kestim.

    affet beni olur mu? bu yazıyı hiç okumayacak olsan da affet.

    her şeyi mahvettiğim için bağışla beni.

    dönme, kabul. ama sakın bırakma beni.

    bir tarafın hep benle kalsın...

    doğum günüm kutlu olsun!
    3 ...
  12. 731.
  13. zamansızlık

    şarkılardan başlarım boğulmaya
    gülüşlerim vardır kanarsın
    rahata erebileceğime inanıp
    sarhoşken uçuşan öpücükler gibi

    cinnet gibi kalabalığın kabusunda
    tapınakçı ellerimle bilinmez planlara
    sarıl gün uykusuzluğa
    zayıflamıştır artık
    düşer kelime

    bozmaya gerek kalmadı kızgınlığı
    bütün oyunlarda şimdi deliler gibi çocukça
    öyle fazla da hatırlamıyorum düşleri
    hatırlayamıyorum sizi

    bir fırtınadan bahserdsin ya
    tam zamanıdır şimdi
    isimsizliğin ve isyankarlığın
    tam zamanı şimdi

    telefonlar çalıyor
    doldurulması gereken mevsim
    alnıma yapışmış sıcağında
    ben demek öyle illet ki şimdi

    eskisinden bir yazı koparıyorum
    yazamam şimdi güçlü değiliz eskisi değil hiç
    elini koysan göğsüme bir dinlesen
    bu kez bütün küfürler

    karıştır ortalığı
    tan kızıllığı
    tam zamanı şimdi
    1 ...
  14. 732.
  15. bu benim bir şiirim. evet evet benim şiirim.

    ben küçükken
    kök on üçtü uğurlu sayım
    annem kediler asardı çamaşır iplerine
    sesime usulca bırakılan bir virgül gibiydi
    babamın betonlara vuran gölgesi
    baykuşlar fal bakardı, papyonlar takardı
    deterjan kutularında kuruttuğum kelebeklerim
    benekleriyle göz kırpardı
    bileziklerim vardı o zaman siyah ojelerim
    yakan top denilen katliamlarda kaç arkadaşımı yitirdim

    ben küçükken hiç deniz görmemiştim
    vahim bir sevgi salgınıyla ölürdü balıklar duyardım
    saçları dökülmüş bir deniz kızı otururdu küvetimizde
    şırıngalar kullanırdı bileklerini keserdi kuyruğunu çırpardı
    annem kokulu sabunlarla ovardı yaralarını
    tuzlu deniz şarkıları mırıldanırdı hep
    dudakları kanardı

    ben küçükken
    kitapların arasından kurumuş kılçıklar çıkardı
    kumdan kaleler yıkılırdı avuçlarımdan
    deniz anaları yumurtalarını kalbime bırakırdı
    balıkçılar kendi ruhlarının avına çıkardı tuzlu sularda
    annem susardı
    yelkenler tıkardı hep ağzını
    babam hiç arkasına bakmazdı

    ben küçükken hiç aşık olmamıştım
    hiç kurşun dökmemişlerdi avuçlarımda
    ben küçükken
    büyük bir çakıl taşıydım
    şimdi ufaldım
    1 ...
  16. 733.
  17. düz
    dümdüz çizgiydi hayat
    dün
    ve gün be gün artan bir engel
    zorluklar
    çetin
    geçimsiz
    geçemeyeceğin kadar derin

    bunları siz böyle diyorsunuz
    beynimden siktirolup gidin.

    ucuz
    ve düz propaganda kalıpları ardında saklayamazsın kalbimi
    ve beş para etmez sözlerle kilitleyemezsin beynimi
    düşüncem beni bağlar
    siktirolup gidin şimdi

    ölüm
    yakın
    kaçmaya lüzum yoktu hiç
    ondan korkmazsan sana zarar vermez
    onu seversen seni korur kollar
    ah bir de sana kavuşsam dersin
    azrailin özlemiyle
    siktirolup gitsem buralardan

    10.08.2007
    marmaris/içmeler

    kutupsal form
    1 ...
  18. 734.
  19. Bu çocuk ölürcesine sevdi
    Aşkı tadıyla bildi bu çocuk
    Ateşinde dağlar eridi
    Yağmurunda şehirler silindi

    Sevmeyi sevdi bu çocuk delicesine
    Aldanmayı,terk edilmeyi,ölmeyi
    Mütehammil olmasa da bedeni
    Bu çocuk,aşkın kor ateşini sevdi

    Tüm bedenler yorgun serildi
    Yanık canlar evine çekildi
    Tüm sesler kesilmişken cihanda
    Aşka büyüdü bu çocuk,aşka bilendi

    Bir anlık hayaldi ömrü bu çocuğun
    Öylece başladı ve bitti her sevdası
    Sözleri dos, özleri düşmandı çoğunun
    Burda bitmedi,mahşere kaldı davası

    Ağladı çocuk,yanarak gözleri
    Ve kara geceye gömdü kırıklarını
    Avutmadı onu dostun sözleri
    Ve aramadı geride bıraktıklarını

    Şimdi büyüdü çocuk yaşlandı bedeni
    Eski şarkılarla baktı gökyüzüne
    Düşündü onu böyle perişan edeni
    Bir damla yaş düştü yaşlı gözüne

    Baktığı yerde bulut oldu çocuk
    Saklamıştı her aşkın gözyaşını
    Doyasıya ağlayabilmek için artık
    Baktığı yerdeki bulut oldu çocuk

    By saipsiz
    8 ...
  20. 735.
  21. sakin birakma beni ben gitmeye kalksam da
    bak gözlerime herbirinden yaslar atlasa da
    saril bana ne olur
    sen yasat beni ölümü dilime dolasam da
    ve sev beni ben sevmedigimi söyleyince
    tut beni saril ne olur, saril
    ya birlikte kalalim ayakta
    ya da düselim birlikte tanrinin kucagina
    1 ...
  22. 736.
  23. susacagım tamam.
    sana söz.
    dua edeceğim bugün.
    ağlamamak için bir daha ardından.
    sonra taşınacağım buralardan.
    sana yakın olan her şeyden gideceğim.
    bu şehirden önce.
    buradaki gökyüzünden.
    havanın kokusundan.
    kendimden sonra da.

    başka bir şehrin sabahında uyandığımda,
    yeni evimde belki de,
    başka bir yatakta,
    her sabah sana tekrar aşık oldugum şehirden uzakta
    sana kurulmuş saatlerimin sesinden sıyrılmış,
    başka bulutların altında, başka damlaların...

    unutmaya gideceğim seni.

    saçma sapan şeyleri iş edinecegim kendime,
    çiçek alacağım, kim bilir balık besleyeceğim belki,
    konuşmayacağım ama anlatmayacagım.
    tek bir hece götürmeyeceğim senden.

    orda da kesilecek elektirkler
    korktugum için elim telefona gidecek,
    aramayacağım
    bu korkuya da alışacağım.
    sana söz.

    yolladığın şarkıları dinlemeyeceğim,
    oraya götürmeyeceğim bana söylediğin sözcükleri
    başka bir dilde başka sözcüklerle sevileceğim.
    anlamsız buldugum kelimelere anlam yükleyeceğim.

    sana karşılık gelmeyen her sözcüğü seveceğim.
    sana söz, özlemeyeceğim.

    bulmaca eklerini almayacağım gazetelerin
    sana sormadan çözemeyeceğimi bileceğim.
    direnmeyeceğim.
    inat etmeyeceğim.
    her sevincimi kahkahaya dönüştürmeyeceğim belki ama
    ağlamayacağım da, sevinçten de olsa.

    Dağınık olacağım yine
    Seveceğim fotoğraf çekilmeyi
    Sensiz de güzeldir oraların denizi,
    Korkmayacağım bu kez binerken vapura
    Elimden tutmayacaksın
    Bileceğim.

    Martılar yine gececek üzerimden
    Almayacağım simit, atanları izleyeceğim ama
    Gelmeyeceksin aklıma
    Sana söz üşümeyeceğim.
    Çok eserse gireceğim içeri.
    ceketin yok omuzlarıma vereceğin
    fark edeceğim.

    Çay alacağım yine,
    Sade çay bu sefer
    Yanında su olmayacak
    Çayı içince susayan ben değilim
    Sen yoksun,
    Su içmeyeceğim.

    yeni anlamlar bulacağım anlamsızlıklarıma,
    unutmayacağım ama daha az hatırlayacağım sonra.
    Tamamlayacağım bu şiiri
    Kızarsın ya yarım kalınca
    Kızmayacaksın.
    Okumayacaksın.
    Öleceğim.
    2 ...
  24. 737.
  25. sana üzülmek bile gelmiyor içimden
    başkasını buldum hemen
    unutuldun

    bazı planlarım vardı sana dair
    hepsini hazırlamıştım yapacakken
    boşver dedim

    boynumu saran bir iptin gece gündüz
    laf anlamanı bekledim
    sen tutup gittin

    sonra anladım ki iyi olmuş gidişin
    bana kalsa böyle biz yıllarca
    sürüncemede kalırmışız
    1 ...
  26. 738.
  27. canım isterdi güzel kadınlarla sevişmek,
    alırdım istediğim güzel kadını yatağıma,
    süzülürdü o güzel kadınlar kollarımda,
    anladım ki güzellerle sevişmek değilmiş mutluluk...

    ne kadar zamanımı çaldı mutluluğu anlamak,
    oysa basit bir kadındaymış mutluluk,
    ve sevişmekten daha asilmiş,
    anladım ki sevdiğinle sevişmekmiş mutluluk...
    1 ...
  28. 739.
  29. günlerden bir gün
    yorgun ve bitkin otururken
    ve omurgalarim katir kutur ederken düsündüm
    lan dedim yorulmak için mi calisiyorum diye
    hadi dedim biraz avarelik yapalim dedim
    avarelik yaptik bu sefer
    ayaklarimda agrimaya basladi
    ulan dedim bu iş böyle olmayacak dedim
    calissan da avarelikte yapsan yoruluyorsun
    demek ki hayat yorulmakmiş
    o halde adam akıllı yorulimda bir şeye benzesin
    1 ...
  30. 740.
  31. saçmalıklar silsilesi.

    kim şair? şair nedir?
    evvela bu iki sualin cevabının verilmesi lüzumludur nazarımda.

    şiir mi?
    şiir nedir?

    saçma.
    1 ...
  32. 741.
  33. 742.
  34. Gidene

    Ne zamandır;
    dönüp duran bedenimi anlamaya çalışıyorum,
    bir yatağın içinde ve
    elbette çaresiz...
    Yalnızlık ebedi bir uyku,
    yalnızlık edebi bir uykusuzluk.
    Dönüp durmamın nedenidir,
    derelerin denize kavuştuğu yerde
    duran o ağzın kuruduğunda,
    yaşadığım dermansız susuzluk...
    5 ...
  35. 743.
  36. kendini büyük iskender zanneden hamamböcekleri bağriyordu,
    5 artı 5 10 eder diye.
    gürültüyü önce iplemedim,
    ama fazla çıngar çıkartıyorlardı.
    en sonunda dayanamayıp
    '7 artı 3'te on eder' dedim.
    önce memnuniyetsiz homurtular çıktı,
    içlerinden bir tanesi 'hassiktir ulan' dedi.
    izah ettim uzun uzun anlamıyorlardı.
    ezberlerini bozmak istemiyorlar,
    diretiyorlardı '7 artı 3 on etmez' diyorlardı
    en sonunda dayanamadım,
    tohumlarına para mı saymıstım?
    aldım elime çekici bam diye vurdum,
    hepsi telef olmustu.
    oh be çektim
    bu sırada bir kanatlı fil göklerde ucuyordu
    üzümden yapilmiş havalimanina iniş izni istiyordu.
    1 ...
  37. 744.
  38. yine çalmadı saatim
    geç kaldım bir başka
    aleme
    beş yapraklı deli goncam
    sar beni sinene

    kaçan kaçıncı tren
    sirkecinin raylarına kilit vursunlar
    kilit tutmazsa
    soğuk demirlerinde yolun
    beni vursunlar

    içimdeki pişmanlık
    aktıkça kan kırmızı
    ferahlar belki bedenim
    çürürken umutlarım
    1 ...
  39. 745.
  40. iyi ki varsın demişti
    aradan
    insanlar
    zaman
    ve bolca esrar geçti

    ve uzaktan yazıyla
    bir gün
    bana siktir git
    dedi

    artık iyi ki varsın
    demesin kimse bana
    siktir git demek
    daha masumane...
    2 ...
  41. 746.
  42. modern zamanlarda aşk
    sadece sikişmek midir
    sikişmek doğmak kadar
    yeniyse ağzında

    ağzındaki güzelim
    kalbim mi
    yoksa
    uzantısımıdır komplekslerimin

    mevzu sadece bu mudur
    yoksa
    on bir dakika süren
    mutluluklara
    bağımlı vücudum mudur?
    1 ...
  43. 747.
  44. 748.
  45. Bir ay olsan da
    ne idüğü belirsiz zındanlarda
    eylensen ,
    Razıyım ebed
    hapsolmaya yeter ki bulutlarla
    eğlenme sen!
    1 ...
  46. 749.
  47. bugun yapış yapış bir sıcak vardı
    bin kocadan arta kalmış biteviye fahişe şehirde
    yaliların boynu bükük kayıkhanelerini bile terleten bir sıcak vardı
    fonda alaturka bir şarkı çalmakta
    ve serin bir çınar gölgesi aranmakta
    habeş melezi bir garson galatada çayımı getiriyor
    kuleye çıkmadım
    bir adet sarı paraya herkösesini bildiğim
    bin kocadan arta kalmış biteviye fahişe şehire bakmaya dedim
    bir sarı para
    geminin gittiği istikametin olduğu bölüm gayet huzurlu ve dingin
    ahalinin koştugu istikamet ise bayaği hengame içinde
    aramayın bu şiirde bir anlam manlam
    çünkü sadece izlenimlerdir
    vapurda dalgalarin köpüklenmelerinden sigaram söndü mesela
    geminin gittiği istikametteki bir semtte bir ambulans
    beyhude yere bağira bagira yol istiyor
    kimse iplemiyor, falanlarda filanlardalar
    rakı bile içilmez bu havalarda
    en iyisi topu dikip mahi hülyalara dalmak
    fonda ambulans tınısı
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük