gecenin bir yarisi kalktim
nescafe ictim
kayisi yedim
ham meyvayi kopardim dalindan
cayimi kasiği cikarmadan ictim
sigaramin dumanini burnumdan cikardim
kibritim bitti
ocaktan yaktim sigarami
az daha kaslarda gumluyordu
velhasil kelam
öyle yada böyle yasiyoruz hamd olsun
şspanyol meyhanesine gideyim de
iki kadeh parlatiyim bari bugun
sen yoksun..
bana yakın her yer mezar,
toprak bir başka davetkar..
nefes alabilmek bir yudum meyde şimdi
ve uyku senin kalbinin kuytusunda...
düşlemek seni ne güsel yanımda..
toprağın bana açtığı bağrına basıp geçmek,
bir ipi göğüsleyecek gibi koşmak..
ama daha bir heyecanla koşmak..
sana koşmak hep sana...
(01.07.2007-tulbentustundesakiz)
tek sen yoksun bu dünyada
yasamak neymis simdi anla
dediler sana yillarca
evlat düsünsene bir
madem onlar biliyor herseyi
neden onlar hala ayni durumda?
Hicran yarası çökecek her dem,
Vefasızlığını bilip ağlayacaksın,
Dilin tutulacak, kaybolacak hecelerin,
Söyleyecek cesareti bulamayacaksın.
Gözlerin hep bakışlarımı arayacak,
Yüreğin hissettiği halde göremeyecek,
Maziyi anarak mektuplara bakacak,
Hatırlayacak cesareti bulamayacaksın.
Aramamakla ızdırabın bitecek sandın,
Bir tebessümü bile bana çok bildin,
Bir anlık öfkeyle aşkımızı sildin,
Hatır soracak cesareti bulamayacaksın.
Sebebini bilmeden bitiriyorsun sevgini,
Anlamadın hala, ince düşüncelerimi,
Son verirsin diye umutla bekleyenini,
Arayacak cesareti bulamayacaksın.
Bir gül, asla olmamalı bu kadar dikenli,
Bitecekse bile dost olarak devam etmeli,
Bu güzel dostluğun kıymetini bilmeli,
Bitirecek cesareti bulamayacaksın.
Gün gelecek sırdaşım nerede diyeceksen,
Başın yastıkta, vefasızlığını düşüneceksen,
Seni senden çok seveni bilemeyeceksen,
Yaşayacak cesareti bulamayacaksın
kaç kere hoşlandık birilerinden
kaç kere şiir yazdık?
ağladık kederimizden
hatırlıyor musun, bir kaç kere bağırdık yüzlerine
defalarca reddedildik, alıştık belki de
bağımlısı olduk bunların
sevginin, sevmenin, bağlanmanın
belki de,
evet evet belki de,
aşkın?
hiçbir şeyi tutku edinmedim senden başka kendime,
hiç kimseyi derinden işlemedim senin kadar benliğime,
yanıyorum yokluğuna, değil geçen şu yıllara
o yokluk ki bildim bileli kastediyor düşlerime..
mutlu ol diyeceksen, aynada bir sor kendine,
düşler rahat bırakacak mı oturduğun yerde?
ruhumun karmaşası ve huzuru sende yoksa nerede?
bulsam da tadılır mı sen varken yüreğimde?..
kıyamet ve yağma
favori ekürileri hayatın
bi çakımda yanan kibrit
tıraş olduğumun ertesi gününü severim en çok
kabarmadan soğuk mezeden hesap doymalıyım
hüzne
yillar ruya gibi gecmekte
her gecen dun maziye gömülmekte
esele esele ne cikacak bu kulde?
cika cika en fazla cikar amorti ikramiye
bakalim neler yazacak felekte
geceler bayagi serin gecmekte
sigara üzerine sigara eklenmekte
saclar tutam tutam dökülmekte
en iyisi uydurmak kendini ritme
bir sabah
saat 6 suları
yanımda 2 kişi daha
oturuyoruz sahilde
yanımda birisinin teni
birisinin eli
o kişi sen ol diye o kadar çok dua ettim ki
gözlerimi kapadım
açtığımda yanımdaki sen ol diye o kadar çok yalvarmıştım ki
elimi tutsan keşke o an diye o kadar çok yalvardım ki
bütün haklarımı tüketmişim
hiç bir istediğim olmadı diyebilirim
ve ben çeker giderim, belki
geri dönerim
belki de,
acı çekmeyi severim
bir gemi oldum eşsiz denizlerde
bir rüzgar oldum sonsuz ufuklarda
ben yorgun
ben mutsuz
bir rüya oldum umutsuz hayallerde
ve sana sordum düşümde,
ben neden böyleyim ey tanrım
hiç mi olmayacak bulutlarım?
istemezmiydim mutlulukla o denizlere açılmak
istemezmiydim rüzgarlarla ufuklarda yarışmak
biliyorum sende istiyorsun aslında
ben bir yolcu
sen bana umut
ben kumda bir tane
sen tanede ki sonsuzluk.
karanlık denizde, sonu bulmak için yüzüyorum
Gidiyorum ama son yok
Kıyıdan çok ama çok uzaklaşmışım
Su soğuklaştı
Bırakıyorum kendimi
Batıyorum ,
O gücü, kendimde bulamıyorum
tekrar çabalayıp, su yüzüne çıkıyorum
Daha çok uzaklaşıyorum
Yine deniyorum
Nefesimi derince çekiyorum içime
Gözlerim açık batıyorum yine
iyice dibe batıyorum bu sefer, asla geri dönmeyeceğimi bilerek
Ağlıyorum dipteyken
Gözyaşlarım çıkıyor yüzeye
O görüyor beni
Dibe kadar gelip cansızlaşacakken ben
Tutup çekiyor, kurtarıyor
imkansızlık gerçekleşiyor
Başlamak için ölmek gerekmez diyerek.
Bebeğim diyor bana ve ben yeniden doğuyorum
işte, Yaşamak için sebebim oluyor artık
Asla dibi hatırlatmayan yeniden sebep...
damarlarım ellerimin üstünde belirginleşti
saçlarımın arasında gümüş renginde bir tel
gözlerimin altında çizgiler
günler geçiyor
anlaşılmıyorum
gitmek istiyorum o belgeselde gördüğüm yere
uzaklaşmak,
tek kendimle kaldığımda sıkmak istiyorum beynime
yok olmak,
belki o zaman anlaşılacağımı düşünerek
anlaşılmıyorum... anlaşamıyorum bu hayatla
yokoluşların son durağında yaktığım sigaram
dakikalara bölünüp biterken..bi sahil boyu vapurun o acı sesi inledi kulağımda bir kaldırım taşı üstüne çaresizliğimi siyahlara boyuyan ben..
gözlerinde bulduğum huzuru kaybetme düşüncesi
kemirirken ruhumun en tenha yerlerini..
kaldırıma oturmuş hayatın en ortalık yerinden
düşünüyorum..
ayrılıklarda avuçlarımı ıslatır kan damlası gözyaşlarım
tutamadığım her bir damla birer leke bıraktı senden bana..
öpüşündeki sıcaklık hala yanağımdayken
dokunup tutamamak
kokuna sarılıp uyuyamamak
en soğuk en sert acıydı iliklerimde..
ve gecenin dondurucu soğukluğu yanlızlıkla karıştığında
sen yoktun..
içimdekilerin en saf hali sadece sol yanımda saklıydı
yokluğunda yanlızlığım iyi biliyordu çekilen sıkıntı zikirlerini..
hiç gitmicekmişiz gibi geçirdiğimiz zaman
şimdi anlamlarını yitirdi dakikalar..
zaman boşa geçerken ben hayatın bir köşesinden bakıyorum
son 4 gün geçmişime..
yıllarımı geçirdiğim bu ev bile yabancı bana
alışılmışlığın dışında bu zorunlu yaşayışlarım
gece bin parçaya bölüyor beni
yokluğun öpüyor dudaklarımı
bitmicek bi melodisin aklımda bırak sözlerini ben yazayım..
bırakta hiç bitme bende..
karanlıktaki kayboluşlarıma bir isim bulmak zor..
beni yokluğuna hapseden sabahlara nasıl uyanırım bilmem var olma gücün ne kadar doyursada ruhumu
dokunamamak sana hayatın en acı gerçeklerinden..
yüzümdeki alaycı gülüşü silen yerine en mutluları bile kıskandıracak sevinci veren sen
hayatıma hoşgeldin..
varlığında sustuklarımı döktüm bugün.
azar azar.
bitişe dogru gittiğin her adımda arkandan seni izleyişim.
bu kez döner mi?
temelli gider mi?
sevginden bu kadar eminken kaçışlarına anlam vermeyişim.
tek tek bildim bugün.
içimden çıkardım sana biriktirdiklerimi.
biliyorum artık geç ama o zaman söyleyebilseydim
şimdiki sensizlik daha az acı olmayacaktı eminim.
bizim için yol yokmuş birlikte yürünecek.
ben bu yüzden geri dönmedim.
yokluğuna attığım her adım gözyaşıma götürdü beni.
arkama baktım.
dünyada gördüğüm en güzel gözlere baktım.
sustum.
yokluğunda saçmalıyorum şimdi.
kendimi attığım sensizlikte "bu da yapılır mı?" dediğim ne varsa
yapıyorum.
"boşluklardan boşluk beğeniyorum."
sebeplerimle birlikte sana kızgınlıklar bırakarak
sesimi içime gömüyorum.
göze alarak bir daha aşık olamamayı.
sustuklarıma ağlıyorum.
anlam veremediklerini anlamlandiramadan,
bana anlam katan her şeyden,senden,
geçiyorum bugün.
ses-sizlik
eş-sizlik
belir-sizlik
ben artık her seyi dusunuyorum.
uzun uzun.
çözmeden de rahat etmiyorum.
yeni aşklar deniyorum.
yanılıyorum.
ama dikkat ediyorum,
kendim-sizlik yapmıyorum.
kendimi hicbir yerde unutmuyorum.
cevabı olmayan milyonlar var....
her soruya cevabım olmaması en iyisi.
üzülmesin ağlamasın
benim gibi yanmasın
bırakın söylemeyin
öldüm ben
öldüğümü öğrenip
yalnız kalmasın
bensizliğe sızlanmasın
bırakın söylemeyin
bu sevda da böyle yaşansın
bir ben bileyim onu
ne o ne de siz bilin beni
bırakın söylemeyin
bedenimi gömdüm mezara
yüreğimde onda kalsın...