yaktım ben gemileri,
sonuna bakmadan.
anlama sen.
karışma sen.
dönüş yok kafamı koydum ben.
ha bu arada puanda verme sen.
birinci olsa bu şiir ne yazar,
olmasa ne yazar,
ben hep icimden geleni yazdımki,
zaten.
icimi döktüm,
kimsenin,
anlamasını beklemedimki,
ben,
daha öncede söyledimya sen yokmusun sen,
sen bittin sen,
gemileri yaktım ben,
cok şahsi yazdım galiba ben.
Dünyayı i.neler g.tverenler puştlar sarmış ben ne yapayım
Açıp bagrımı gece gündüz Allah'a mı haykırayım
Bunların hepsi birgün cayır cayır yanacak diyorlar
Söndüren itfaiyecinin ta .mına koyayım!
Ya yererler ya da överler
Ne yaptığımız ise hiçbir zaman anlaşılmaz
diye buyurmus pos bıyıklı Nietzsche
nedir yani hayat ya olma yada olmama savasi midir hayat?
her gün cenk etme mecburiyetindeyiz sanki
bakın koalara ipleri kusağina denk
okaliptus agaclarinda caliyorlar trampet
nedir yani illahda mömrü bir illah ansilmak için
diger insanlara kullanim kilavuzu dağitacağiz?
neysen o'sundur,
kendini bildikten sonra varsin ahali anlamasin.
ahalinin büyük cogunluğu gerzektir.
bir bilgenin sözlerindense bir cambazi seyretmeyi yeğ tutarlar.
üsenme al eline değneği bir hirka
vur kendini dağlara bayirlara!
Bi acaibim bugünlerde.
Ne yapsam, ne kadar yapsam, niçin yapsam bilemiyorum.
Sabah kalkmak ile gece yatmak arasında kayda değer yaptığım bişey yok; zaten kayda alacak kimse de yok ya,
Neyse.
Adım atmak istiyorum, tökezliyorum; koca koca duvarlar çıkıyor önüme,
Aşamıyorum.
Ayağı kırık bir at gibiyim; zira güvercin olmaz bizden.
Ayağı kırık bir atım ben; vuracak birini arıyorum.
yanlışlar utanç verir
yalanlar mutluluk
yanlışlar seni üzer
yalanların sonu ise yokluk
gururumu ezme beni üzersin
gururumu ezersem ben ölürüm
doğrularıma küfretme onlar benim
senin doğrularındansa yanlışlarım tercihim
kafana takma bu hayatı yalan nasıl olsa
kalbinde yer açma sevgiye yoksa yanında
dünümde ve bugünümde yaşadıklarım benimse
bırak yanlışım da benim olsun üzülme yerime
kalbim sancıyor
hayat devam ediyor diyor birileri ama nafile
kalbim sancıyor yine
eskisi gibi de değil hani
bayağı bayağı sancıyor
duracakmış gibi
beni dinlemeyecekmiş gibi
tekrar yaşamayacakmış sanki
ruhum acıyor
hayatta kalabilmek için yaşamaya çabalıyor
dünden bugüne biriktirdiklerimde bir hikaye yazıyor
ama okuyanı yok
bu dünyada hırsız çok
kalbini çalan ama yerine koyanı yok
alıp da gidenlerden hangisini buluyor
beyninde dolaşan tilkiler seni ağlatıyor
canım yanıyor
yapma, demiştim ben sana yapma bunu
beni terkedip gidişlerin beni üzüyor
yazdığım defterin sayfaları yırtılıyor tek tek
bir gece vakti
bir masanın başında
acemi bir şair
ki aslında şair de denemez ona
oturmuş,
rediflerinden uyak çıkartmaya çalışıyor..
insan özür dilenemeyecek bir yasa geldimi
hayat bir baska oluyor artik.
gam keder verenlerin özür dilemek için gelenlerin
huzurda yüz sürmelerini görmek bir hazin oluyor.
bir acima hissi doluyor insana
öfkelerin harabelerinden dogan hissiyat.
anliyor ki insan sinesine döktügü
hicranli damlalar
cennet-ul ala bahcesine can vermiş.
ammavelakin o bahcede,
her cennet bahcesinde oldugu gibi
yilan beklemekte,
o yilanin adina intikam denmekte.
hayirlisi ise bitsin su sonbaharda artik
hazan bahceleri olsun gene cumbus-u ala renklerle donansin.
lodos ruzgari gibi gecmekte ömrümüz uyusuk uyusuk.
anların sarhoşuyum
hadi bir çiçek açımı kadar daha sev
düşlerimi ört
güneşlerimi koru
su; öyle çok bir buluta dön dedim ki
bir eşyaya sahip olmak bile
kendiliğinden kayıp
köşegen uzaklığı bazı durumlar
hipotenüs hileler öğretirdi bize
yoksa hiçbir acıyı sevemezdik
bu sevişlerin, bu gülüşlerin içinde
serbest düşümlerin vazosuyum
içimde kuruyan çiçeklerin adlandırdığı
bir eskimişlik tadı bu
bir dolup bir boşalan sarnıçlarda
dingin yağmurlara komşuyum
bükülen denizler gibi tuzlu suyum
gemi bedenlerinde iki omurgayım
biri sürgülü karanlıkta huzur
öteki sorgusuz yıldız tozu
kendinden birkaç kere çok bir orduyum
anların sarhoşuyum
hiçbir şey için pişman değil
yalnız kendi kabına korkuyum
hadi bir çiçek açımı kadar daha sev
hadi bir delilik daha et
düşlerimi ört
güneşlerimi koru
gül; öyle çok bir rüyada görüldüm ki
ee işte geldi sayılı gün.
günümüz geldi gidelim,rahatsızlık vermeyelim.
boşuna günah işlemeyelim.
varmısın günü tayin edelim.
biz bu işi bir ayda,sözmü bitirelim.
biri anlatıyor gri fareyi,
biri dizlerine kadar gömülmüş iskeleyi.
birininin desen hüzün kaplamış icini.
kimi sevmiş birini.
kimi,
daha sevemeden,
kaybetmiş kendini.
herkes anlatıyor birilerini.
herkes yazmışki kendini.
ömrüne gün bile bicebileni.
when she's near me
i feel buterflies flyin.
whom i was lookin forward to,
whom i was waitin for,
whom i was beggin from god,
she's not the first actually.
but i know would be the last.
and i feel would be the best.
pastel bir tablo, kahverengi yapraklar var ağaçlarında,
Yazdan kalmış çürümüş hatıralarla dolu sepetim,
Elimi atıp çokça almak istiyorum yokluğunda,
Kopmasa da parmaklarım kaldırmıyor yüreğim.