bugün
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak16
- galatasaray17
- fenerbahçe8
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks18
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri13
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay17
- anın görüntüsü14
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün8
- görüldü bile atmayan insan tipi18
- iğrenç bir his tarif et17
- allah yerine hızır'dan yardım istemek14
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
- mimarlığı bırakmak13
- flörtü eleme sebepleri12
- erkeklerin iğrenç özellikleri21
- öğretmen maaşları17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj19
- keki kabarmayan sözlük kızı30
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat11
- sözlükteki kızlar mı dışardaki kızlar mı10
- deniz gezmiş25
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek20
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor17
- eloande14
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması19
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek27
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı30
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak12
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- düşün ki o bunu okuyor13
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni17
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- durduk yere tribe giren erkek17
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- icardi19058
- bir türlü ısınmayan ayaklar11
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum9
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı16
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
mavi kart 85 ytl
artık vapurda da geçiyor
otobüste ''biz insan taşıyoruz'' yazıyor
ismail yk üzerine alınma sana denmiyor
otobüste orta kapı güzeli pek güzel olur
ah şu gençlik yer vermemek için uyur
şu butona basar mısınız sorusuna
içler bir tuhaf olur içler bir tuhaf olur
başlıca yemeğimdir çokoprens
sevmem ve dinmemem adnan şenses
banu alkan'ın ölçüleri 90-60-90 mış
yok artık lebron james yok artık lebron james
yüksek topuk dolgun bacaklar
seni görünce insan sıcaklar
elini sallar herkes sıralanır
kibariye'nin annesi o ne seksi bakışlar
artık vapurda da geçiyor
otobüste ''biz insan taşıyoruz'' yazıyor
ismail yk üzerine alınma sana denmiyor
otobüste orta kapı güzeli pek güzel olur
ah şu gençlik yer vermemek için uyur
şu butona basar mısınız sorusuna
içler bir tuhaf olur içler bir tuhaf olur
başlıca yemeğimdir çokoprens
sevmem ve dinmemem adnan şenses
banu alkan'ın ölçüleri 90-60-90 mış
yok artık lebron james yok artık lebron james
yüksek topuk dolgun bacaklar
seni görünce insan sıcaklar
elini sallar herkes sıralanır
kibariye'nin annesi o ne seksi bakışlar
(u)ludağ uludağ duy sesimi
(l)aylaylomu bırak da dinle beni
(u)zaklara gidiyorum yolcu et üyeni
(d)aha 3 ay yokum özle eticicibebeyi
(a)rtık ayar verme özleyecek seni
(ğ) türk alfabesinin 9. harfi *
(l)aylaylomu bırak da dinle beni
(u)zaklara gidiyorum yolcu et üyeni
(d)aha 3 ay yokum özle eticicibebeyi
(a)rtık ayar verme özleyecek seni
(ğ) türk alfabesinin 9. harfi *
kendini burjuva ilan ediyor hergele
entry sıctıgı vakit oluyor büyük bir zerzere
sıfat yok besbelli gitmiyon mu lan berbere
sen anca rüyalarında cakarsın o masum kücük dilbere
ey cool adam nesin sen tosun mu
güvendigin ne bu kadar zikimden bile kısa olan posun mu
sen bizim kapıcının oglusun oglum kasma
yalancıya tüm yazarlar kosun mu ? *
entry sıctıgı vakit oluyor büyük bir zerzere
sıfat yok besbelli gitmiyon mu lan berbere
sen anca rüyalarında cakarsın o masum kücük dilbere
ey cool adam nesin sen tosun mu
güvendigin ne bu kadar zikimden bile kısa olan posun mu
sen bizim kapıcının oglusun oglum kasma
yalancıya tüm yazarlar kosun mu ? *
cimri
namazını kılmak için yanıma çöktü ihtiyarın biri.
kambur, kısa boylu ve cılızdı, titriyordu elleri.
elinde bastonu vardı, sönmüştü gözlerinin feri.
durumunu görünce, az acımadım değil hani.
o ise ona acıdığımı bilmeden yüzünü ekşitti.
bana doğru döndü, yüzüme baktı ve gürledi.
"kokuyorsun be, hemi de leş gibi!"
arsız bunak, kambur herif, ihtiyar sinsi!
ne düşündüğümü bilse bastonuyla kovalardı beni!
yine de sakindim, bozmadan istifimi dedim ki;
"ne yapalım beyamca, ekmek parası, alın teri..."
ayağa kalktı, homurdandı, yerini değiştirdi.
bir müddet sonra namaz başladı, namaz bitiverdi.
birçok kimse doğruldu ve camiden çıkıp gitti.
derken en ön safta gözlerime biri ilişti.
bu biraz önceki yaşlı bunak değil miydi?
inanamadım, o aksi herif, hala secdedeydi.
tam bu dakika fısıldaşmaya başladı iki kişi.
bunlardan biri diğerine, şöyle dedi;
"bu herif var ya bu herif, pek bir cimri."
ötekisi ise sadece haklısın demekle yetindi.
anlaşılan bu ihtiyardan bütün ahali yaka silkmişti.
uzun uzun onu izledim, o ise beni hiç fark etmedi.
ne kadar çok zaman kımıldamadı, secdedeydi.
dedikoducu adamlar fısıldaşırken, yere yığılıverdi.
koştum, gittim yanına lakin elden bir şey gelmezdi.
yaşlı bunak secdedeyken son nefesini vermişti...
gördüğüm kadarı ile yaşarken kimsesizdi,
ne acı ki, ölürken de kimsesiz ölüvermişti.
bir adam çıktı karşıma, amcanın felaketinden habersizdi.
ona sordum, "yok mu bu ihtiyarın kimi kimsesi?"
cevap verdi, "ne yapacaksan, işine yaramaz o yaşlı pinti!"
orasını bırak sen dedim, devam et hadi!
tamam dedi ve ekledi "kimsesizdir beyim, yalnızdır o deli!"
"üç çocuğu vardı bunun, karısı da yıllar önce gitti.
kaçtı herifin biri ile, ihtiyarı terk etti.
denize düştü, boğuldu, çocuklarından biri.
çok fakirlerdi bir zamanlar, veremden gitti diğeri.
asilik etti, kumar oynadı, öldürüldü ötekisi.
çok borca soktu bu ihtiyar pintiyi,
adamın malı gitti mülkü gitti.
işin kötüsü tüm bu facialar üst üste geldi...
ne kadar pinti desek de, dayanamadı garibim, delirdi.
çok kötü günler geçirdi, hiçbir şey yemedi,
biriktirdi, biriktirdi, biriktirdi...
en sonunda adı çıktı işte, cimri!
bu civarda kimse sevmez onu, pek bir aksi.
ben de yalan yok, sevmem onu gerçi!
şimdi söyle bakalım, ne yapacaksın bu herifi?"
"öldü, ölürken de alnı secdedeydi!"
adam daha da bir şey diyemedi.
nasıl dayanabilmiş bunca acıya bu ihtiyar, değil mi?
ey ihtiyar deli!
bütün bu yaşadığın çileler, cenneti kazanmak içindi!
bu mukaddes ölümden sonra, şimdi,
cenazeni kaldırmak vaktiydi!
malum, fazla bekletmemek gerekir cenneti,
tiksindiğin, kokuyor dediğin adam kaldırdı cenazeni...
sen de hakkını helal et, çünkü o adam helal etti!..
30 ağustos 2009, beykozdan, nefesalsamda tarafından...
namazını kılmak için yanıma çöktü ihtiyarın biri.
kambur, kısa boylu ve cılızdı, titriyordu elleri.
elinde bastonu vardı, sönmüştü gözlerinin feri.
durumunu görünce, az acımadım değil hani.
o ise ona acıdığımı bilmeden yüzünü ekşitti.
bana doğru döndü, yüzüme baktı ve gürledi.
"kokuyorsun be, hemi de leş gibi!"
arsız bunak, kambur herif, ihtiyar sinsi!
ne düşündüğümü bilse bastonuyla kovalardı beni!
yine de sakindim, bozmadan istifimi dedim ki;
"ne yapalım beyamca, ekmek parası, alın teri..."
ayağa kalktı, homurdandı, yerini değiştirdi.
bir müddet sonra namaz başladı, namaz bitiverdi.
birçok kimse doğruldu ve camiden çıkıp gitti.
derken en ön safta gözlerime biri ilişti.
bu biraz önceki yaşlı bunak değil miydi?
inanamadım, o aksi herif, hala secdedeydi.
tam bu dakika fısıldaşmaya başladı iki kişi.
bunlardan biri diğerine, şöyle dedi;
"bu herif var ya bu herif, pek bir cimri."
ötekisi ise sadece haklısın demekle yetindi.
anlaşılan bu ihtiyardan bütün ahali yaka silkmişti.
uzun uzun onu izledim, o ise beni hiç fark etmedi.
ne kadar çok zaman kımıldamadı, secdedeydi.
dedikoducu adamlar fısıldaşırken, yere yığılıverdi.
koştum, gittim yanına lakin elden bir şey gelmezdi.
yaşlı bunak secdedeyken son nefesini vermişti...
gördüğüm kadarı ile yaşarken kimsesizdi,
ne acı ki, ölürken de kimsesiz ölüvermişti.
bir adam çıktı karşıma, amcanın felaketinden habersizdi.
ona sordum, "yok mu bu ihtiyarın kimi kimsesi?"
cevap verdi, "ne yapacaksan, işine yaramaz o yaşlı pinti!"
orasını bırak sen dedim, devam et hadi!
tamam dedi ve ekledi "kimsesizdir beyim, yalnızdır o deli!"
"üç çocuğu vardı bunun, karısı da yıllar önce gitti.
kaçtı herifin biri ile, ihtiyarı terk etti.
denize düştü, boğuldu, çocuklarından biri.
çok fakirlerdi bir zamanlar, veremden gitti diğeri.
asilik etti, kumar oynadı, öldürüldü ötekisi.
çok borca soktu bu ihtiyar pintiyi,
adamın malı gitti mülkü gitti.
işin kötüsü tüm bu facialar üst üste geldi...
ne kadar pinti desek de, dayanamadı garibim, delirdi.
çok kötü günler geçirdi, hiçbir şey yemedi,
biriktirdi, biriktirdi, biriktirdi...
en sonunda adı çıktı işte, cimri!
bu civarda kimse sevmez onu, pek bir aksi.
ben de yalan yok, sevmem onu gerçi!
şimdi söyle bakalım, ne yapacaksın bu herifi?"
"öldü, ölürken de alnı secdedeydi!"
adam daha da bir şey diyemedi.
nasıl dayanabilmiş bunca acıya bu ihtiyar, değil mi?
ey ihtiyar deli!
bütün bu yaşadığın çileler, cenneti kazanmak içindi!
bu mukaddes ölümden sonra, şimdi,
cenazeni kaldırmak vaktiydi!
malum, fazla bekletmemek gerekir cenneti,
tiksindiğin, kokuyor dediğin adam kaldırdı cenazeni...
sen de hakkını helal et, çünkü o adam helal etti!..
30 ağustos 2009, beykozdan, nefesalsamda tarafından...
pontevedra
sıyrılmış aklım ziyadesiyle fikrimden
kurtulmuş ruhum hakkıyla sömürüden
çocukların oyununa gelmiş inancım
çalmış çocuklar neşemi
sömürüden kalan umudumu ruhumun
misket oynarken kaybetmişim olsun varsın
hep kazanmadım ki zaten
hep kazanmak sana mahsus
benim hilekar aldanışım.
sıyrılmış aklım ziyadesiyle fikrimden
kurtulmuş ruhum hakkıyla sömürüden
çocukların oyununa gelmiş inancım
çalmış çocuklar neşemi
sömürüden kalan umudumu ruhumun
misket oynarken kaybetmişim olsun varsın
hep kazanmadım ki zaten
hep kazanmak sana mahsus
benim hilekar aldanışım.
bak yine ağlıyorum bu akşam
bak yine ağlıyorum bu akşam
kalbimle, karanlıklarda, bir başıma
bir yerden ışık vuruyor yüzüme bir ara
ve perde yeniden kapanıyor aralandığı hızla
bak yine ağlıyorum bu akşam
kalbime kazınan yalan sevgi kırıntıları
daha bir yakıyor canımı
boğazımdaki hıçkırık kördüğüm
gözyaşımla doldurduğum kadehimden
bir yudum kan içiyorum
civi civiyi sökmüyor
bak yine ağlıyorum bu akşam
dilimde nerden duyduğumu bile hatırlamadığım
saçma sapan bir şarkı
söyledikçe daha bir hızlı akıyor yaşlar
aktıkça daha içten söylüyorum
her söylediğim kelime sanki senin adın
bak bu akşam yine seni andım,
sana ağladım... *
bak yine ağlıyorum bu akşam
kalbimle, karanlıklarda, bir başıma
bir yerden ışık vuruyor yüzüme bir ara
ve perde yeniden kapanıyor aralandığı hızla
bak yine ağlıyorum bu akşam
kalbime kazınan yalan sevgi kırıntıları
daha bir yakıyor canımı
boğazımdaki hıçkırık kördüğüm
gözyaşımla doldurduğum kadehimden
bir yudum kan içiyorum
civi civiyi sökmüyor
bak yine ağlıyorum bu akşam
dilimde nerden duyduğumu bile hatırlamadığım
saçma sapan bir şarkı
söyledikçe daha bir hızlı akıyor yaşlar
aktıkça daha içten söylüyorum
her söylediğim kelime sanki senin adın
bak bu akşam yine seni andım,
sana ağladım... *
anlatılır gibi de değil ki.
göremezsin
yanından geçerken
ateşte yürüdüğümü
hani
görülebilir gibi de değil ki.
duyamazsın
hislerimi senle konuşurken
hani
şu kalp dile gelir gibi de değil ki.
bilemezsin
geceler şahit olur
her birinde ayrı bir şiir yazdığıma
hani
anlatsalar da inanılır gibi değil ki.
anlayamazsın...
şu yazdığım mısralarda
aşk mı hissediyorum?
hani
anlatılır gibi de değil ki... * * * * *
göremezsin
yanından geçerken
ateşte yürüdüğümü
hani
görülebilir gibi de değil ki.
duyamazsın
hislerimi senle konuşurken
hani
şu kalp dile gelir gibi de değil ki.
bilemezsin
geceler şahit olur
her birinde ayrı bir şiir yazdığıma
hani
anlatsalar da inanılır gibi değil ki.
anlayamazsın...
şu yazdığım mısralarda
aşk mı hissediyorum?
hani
anlatılır gibi de değil ki... * * * * *
misafir ol gel bana,
börekler açayım sana.
param pulum yok kızım,
darbuka çalayım sana..
hobareyyy, tey tey..
börekler açayım sana.
param pulum yok kızım,
darbuka çalayım sana..
hobareyyy, tey tey..
savaş
Toprak bir battaniyenin altında
Taştan yapılma bir yastık ile
Uyuttu ’savaş’
yoksul çocuğu sonsuza dek.
Toprak bir battaniyenin altında
Taştan yapılma bir yastık ile
Uyuttu ’savaş’
yoksul çocuğu sonsuza dek.
mahsun nida
karalamalar mı bununla,
eşdeğer yazım mı bu
yazı nasıl bir yazı
bu nasıl yazgı
ikra edilen mi
inkar edilen mi?
tahammülle merhem
itikatla sargı
kapanır mı bu
derin yargı?
karalamalar mı bununla,
eşdeğer yazım mı bu
yazı nasıl bir yazı
bu nasıl yazgı
ikra edilen mi
inkar edilen mi?
tahammülle merhem
itikatla sargı
kapanır mı bu
derin yargı?
bu sabah kar yağıyor cennetime
biraz sonra aynı tenin olacak dünya
dokunacağım
beyaz, pürüzsüz ve yumuşak,
benim olacak.
kar yağıyor cennetime
bana dokunuşunu hissettirecek
her tanesinde, parmaklarıma seni sızlatıp
kırmızı burnumu ağlatacak belki
gözlerimde donup kaldığında anların
benim olacak.
kar yağıyor cennetime
soğuk olacak sokaklar
mavi bakacak şehir
gözlerin gibi gerçek,
benim olacak.
kar yağıyor cennetime
bir kez daha seninleyim
uçsuz bucaksız beyazlığın
en ötesinde
haberin olmacayak, sana,
şarabımı aşkına kaldıracağım
karlar yağacak cennetime
kalbimin her köşesi buz tutacak
ben seni hatırlayacağım
aşkın içimi ısıtacak
belki öleceğim
ama benim olacak.
biraz sonra aynı tenin olacak dünya
dokunacağım
beyaz, pürüzsüz ve yumuşak,
benim olacak.
kar yağıyor cennetime
bana dokunuşunu hissettirecek
her tanesinde, parmaklarıma seni sızlatıp
kırmızı burnumu ağlatacak belki
gözlerimde donup kaldığında anların
benim olacak.
kar yağıyor cennetime
soğuk olacak sokaklar
mavi bakacak şehir
gözlerin gibi gerçek,
benim olacak.
kar yağıyor cennetime
bir kez daha seninleyim
uçsuz bucaksız beyazlığın
en ötesinde
haberin olmacayak, sana,
şarabımı aşkına kaldıracağım
karlar yağacak cennetime
kalbimin her köşesi buz tutacak
ben seni hatırlayacağım
aşkın içimi ısıtacak
belki öleceğim
ama benim olacak.
nerede unuttun beni?
gözlerine baktığında mı?
ellerini tuttuğunda mı?
yoksa seni öptüğünde mi?
nerede bıraktın beni?
nerede bıraktıysan beni
orada kal.
gözlerine baktığında mı?
ellerini tuttuğunda mı?
yoksa seni öptüğünde mi?
nerede bıraktın beni?
nerede bıraktıysan beni
orada kal.
Şimdi beni bulmak için yollardayım.
Yola çıktım,nereye gidiyorum?
Bu kaçıncı şehir sokakları yabancı?
Bu kaçıncı ten kokusu sen değil?
Bu kaçıncı yalan duyduğum?
Kaç yalan girecek ömrüme?
Kaç dost kaybedeceğim sensiz?
Daha kaç kez özleyeceğim seni?
Biliyorum sus diyorsun artık;
Geçseydi geçerdi çoktan sensizlik sancısı.
Biliyorum..
Oysa şimdi;
Şimdi ben sana değil
Sana olana koşuyorum;
Sana değil gidişim..
O yüzden bitmeyecek kendime koşum
Daha da hızlanacağım
Daha da büyüyecek yalnızlığım.
Sensiz;ama senle bitecek yol..
işte o zaman soracağım..
Kaç yıldır beraberiz?
Kaç rüya eskittik?
Kaç şarkı?...
Yok yok..
Sen olmayacaksın yanımda.
Seni sevmek olacak.
Şarkıdaki gibi..
Sevmekten değil
Senden geçiyorum ben..
- -
Bu ne güzel bir melodi;
ilk kez mi dans ediyoruz sence?
Elini ilk tutuşum mu bu?
ilk kez mi buluştu gözlerimiz?
Ah sevgili;.
Bu gün de mi bu çiçekler,
Bu sözcükler
Tutamıyor yerini?
Yola çıktım,nereye gidiyorum?
Bu kaçıncı şehir sokakları yabancı?
Bu kaçıncı ten kokusu sen değil?
Bu kaçıncı yalan duyduğum?
Kaç yalan girecek ömrüme?
Kaç dost kaybedeceğim sensiz?
Daha kaç kez özleyeceğim seni?
Biliyorum sus diyorsun artık;
Geçseydi geçerdi çoktan sensizlik sancısı.
Biliyorum..
Oysa şimdi;
Şimdi ben sana değil
Sana olana koşuyorum;
Sana değil gidişim..
O yüzden bitmeyecek kendime koşum
Daha da hızlanacağım
Daha da büyüyecek yalnızlığım.
Sensiz;ama senle bitecek yol..
işte o zaman soracağım..
Kaç yıldır beraberiz?
Kaç rüya eskittik?
Kaç şarkı?...
Yok yok..
Sen olmayacaksın yanımda.
Seni sevmek olacak.
Şarkıdaki gibi..
Sevmekten değil
Senden geçiyorum ben..
- -
Bu ne güzel bir melodi;
ilk kez mi dans ediyoruz sence?
Elini ilk tutuşum mu bu?
ilk kez mi buluştu gözlerimiz?
Ah sevgili;.
Bu gün de mi bu çiçekler,
Bu sözcükler
Tutamıyor yerini?
Yalnızlıktır benim adım,
Gittiğim her yere götürdüğüm,
Tek isyanım!
Beni onunla başbaşa bırakanlara,
Artık kızmıyorum ona da,
Çünkü yalnızlığım!
Hiç bırakmıyor tek başıma...!!!
Gittiğim her yere götürdüğüm,
Tek isyanım!
Beni onunla başbaşa bırakanlara,
Artık kızmıyorum ona da,
Çünkü yalnızlığım!
Hiç bırakmıyor tek başıma...!!!
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar