güzel kardeşim o kadar işimin gücümün arasında kahvemi yapıp, salak gibi dikkatli dikkatli yazını okudum. o yuzden dikkatli dikkatli dinle beni yoksa pis söverim.
ilk olarak, bu yazdıklarında sadece adı geçen hatun kişisi ile aranızın nasıl bozulduğu yazıyor. öncesi yok yani. dolayısı ile kız bu bir yıl boyunca senin için neler yaptı onu bilemem. ama yapmadığı şeyleri ve nasıl bir düşünce yapısına sahip olduğunu sana anlatabilirim.
birinci olarak kız sana güvenmiyor kardeşim. bunun sebebi senin geçmişte onun güvenini boşa çıkaracak hareketler yapman da olabilir, kızın senin ona karşı olan sevgini anlama yetisinden yoksun olması da. bunu en iyi sen bilirsin, geçmişinize bakarak.
ikincisi kız senin kendine ait bir hayatın olmasını istemiyor. bence bir ilişki kesinlikle her şeyi birlikte yapmak, her dakika göt göte oturmak değildir. daha ziyade olunması gerekilen zamanda öteki kişinin hep yanında olmak, en çok güvendiği insan olmaktır. bu anlamda ikinizin arasında bir ilişki olmasından ziyade, seni kıza bağlayan zincirler varmış gibi geldi bana.
üçüncü olarak; çok net bir şekilde kız paracıl. yanlış anlama kadın erkek fark etmeden herkes parayı sever. herkes sevgilisi olduğu kişinin kendisi için para harcamasını ister. ama seven kişi bunun bir limitinin sevgilisinin bütçesi kadar olduğunu bilir ve bu limitle mutlu olmayı bilir. bilmem kaç binlik yüzükler beklemez yani karşısından illaha, hatta yeri gelir almasını engeller.
son olarak; kızın babasından bahsetmişsin. kendi babamdan bana daha baba gibiydi filan gibi. o imkansız işte kardeşim. baba kızın babası ve seni, sen kızını mutlu ettikçe sever, etmedikçe de kızının mutluluğu için senin gitmeni ister. ben de aynısını yapardım şahsen. o yuzden bence ne şaşır, ne de sinirlen adama. çok doğal çünkü yaptığı.
özet olarak kız seni sevmemiş abi. sen de kendine eziyet etme kangreni hemen kes, seni mahvetmeden. belki sana şu an durumun eşsiz geliyordur ama hepimizi benzer durumları yaşadık. diğer milyonlarcası da yaşayacak.
ps: ümit besen, cengiz kurtoğlu ve türevlerinden bu aralar uzak dur.
eğer yazdıkların doğruysa; birincisi yüzüğün fiyatıyla ilgili verdiğin ayrıntılardan yola çıkarak aptallık derecesinde safsın.
ikincisi kadın erkek fark etmez her ikili ilişki bir savaştır ve sen çok kolay teslim olmuşsun, hem kıza hem ailesine. o eleman kim ki babanın yerine koyuyorsun, baba taştan da olsa babadır. bak işte tekmelediler anında.
onlar sana kız veriyormuş diye düşünmeyeceksin, sen onlardan kız alacaksın. evet kötü bir tecrübe yaşamışsın doğru ama evlenip ayrılmaktan iyidir( bu konuda tecrübeliyim). geçmiş olsun. dost değilim ama acı söylerim.
Bu kadar seviyorsan onu inandırmak için çabalamana değer ama sanki evlensen bu kızın paranoyaları seni tüketecek ve mutsuz olacaksın gibi. Belki de hayırlısı budur.
27 yaşına gelmiş insanım, hep fedakarlık yapan taraf oldum. Hesap ödeyen kız muhabbeti yapıyorsunuz ya, o kız benim. ikimiz de öğrenciyiz dedim, masraf yapmasın kurban olduğum dedim. Deli gibi sevdim Ulan! Yüz üstü bırakıldım. Değerim bilinmedi. Deveye diken yaranır tabii.
Gitmiş 6000 liraya yüzük almışsın zillinin derdine bak 17 bin liralık yüzük. Beni gerçekten sevseydi ömür boyu hiçbir şey istemezdim. Kendi paramla aldım zaten her şeyi. Ailesini el üstünde tuttum. Sonra o benim akademik kariyer hedefimi kaldıramadı. Akademisyen oluncaya kadar bekleyelim demedim zaten. "Burada kal, ben de part time çalışırım. Bir nikah kıyar ev tutarız, düğün istemem" dedim. Dinlemedi. Gitti. Böyle kezbanlara kul köle oluyorsunuz ya, allah da belanızı veriyor işte. Dinsizin hakkından imansız gelir. Hala bu vefasız için gelip başlık açmışsın, geri dön de daha beterini yapsın.
Benim 4 koca sene süren ilişkim de böyle saçma sapan bitti, hala atlatmaya çalışıyorum zaman zaman canım çok yanıyor ama bazen “roza kızım boşver belki de kurtuldun” diyorum. Sen de öyle de.
Doğruların yanlışlarından çoksa yoluna bak, belki de allah seni korumuştur.
Senin icin belki hayirlisi boyledir...
bazen bizim hayir sandigimiz şer, her şer sandigimiz şeyde hayir vardir.
zamanla butun acılarin gecer. zamana birak.
vay amına koyim. okumadan evvel kim bilir gene hangi basit mevzular diye düşünürken başıma gelen bir lanetin hayatında işlediğini gördüm. öncelikle zor. sonralıkla bu kronik bir rahatsızlık. günümüzün ilişki vebası. baba-kızı ve erkek üçlemesi. cidden zor bir açmaz.
şimdi başlarda senin kız paranoyaya bağlamış. ama bunlar hep aşırı sevgiden ötürü olan şeyler. dikkat edilmesi gereken nokta bir virüs gibi aşırı sevgiyi tüketen şeyler. kız kendi kendine kendini senden soğutmuş. bunu da belki bilerek isteyerek belki bilmeden bilinçaltından gelen mesajlarla yapmış. burası senin bileceğin iş. ama sende kusura bakma ama bu arada armut toplamışsın. krizi fark edip yönetememişsin. sonuç ise ortada. kızı babasıyla yalnız bırakıp karar mekanizmasını devretmişsin. olum sen mal mısın? böyle bir hata yapılır mı? bunu nasıl kestiremezsin?
kimseyi tanımadan konuşmak cidden zor. faydası olacak bir şeyler çözümlemek istiyorum ama bu üçlemeden kimseyi tanımıyorum. en nihayetinde çok kız arkadaşın olması beyanından yola çıkarak ilişki kurabilen biri olduğunu düşünmek istiyorum. farzı misal bu kızla evlendin. hayatın zehr olur. ekonomik anlamda dalgalanmalar yaşayan kızların, yani ailesinin giderek artan maddi gelirine kendi maaşını almaya başlayıp artık bağımsızım ve benimde gözüm yükseklerde çünkü merve orospusu benden daha iyisini alamaz ama almış diyen kızların yanından müsade isteyip uzaklaşmak gerekir. nitekim senin kız kusura bakma ama bence böyle bi kız.
olum işin içine birde babayı falan çok maydonoz etmişsiniz. bu saatten sonra bi sikim olmaz. evlenseniz çocuk olur %80 ayrılırsınız çocuğuna yazık olur.
sen yeni insanları dene. sen güzel insansın. daha iyileri var. ben buldum. yani bulmuştum. sende bulursun. ama o ikinciyi kaybetme. önemli olan o. bu değil.
