acayip hoşuma giden alet. bugün bunların kalitelilerinden bir tanesinin başına oturma şansına eriştim. erişmem o erişme oldu ve aletle hem ruhsal hem de fiziksel anlamda bütünleştiğim için beni kendisinden telkin ve neşterle birlikte ayırmak zorunda kaldılar sanırım çünkü pek bir şey hatırlamıyorum.
elime verseler kimseyi rahatsız etmeden tüm gün odamda bununla takılabilirim halbuki. bile bile sevenleri birbirlerinden ayırıyorlar ama işte dostum.
benim aklıma big in japan parçasını getiren hoş müzik aleti. big in japan klibini düşün sözlük. Dıt dıt dırı dırım. (beyaz yüzlü yarı gothic bir japon abla belirir ekranda.) dıt dıt dırı dırım. işte bunları hep synthesizer efektleri olarak algıladı benim mozart geni taşıyan kulaklarım. Kulak yoktur gerçi bende. Synthesizer derim keman çıkar, keman derim kaval çıkar. (o kadar da kötü değil canım.) mesela modern talking diye bir grup vardı. O da yamulmuyorsam çok ekmeğini yedi bu synthesizerın. Bir an için kulağımla çelişmedim değil tabii. Neyse özetle synthesizerın kullanım alanı müzik türlerine göre incelediğimizde çok geniş. Prog rockından popuna... daft punk da kullanıyor bak bu olayı. iyi yani. Güzel bence.
aslında genel kanının aksine org değildir. org midi altyapı yani dijital ses kullanırken synthesizer elektrik sinyalleri kullanır bu bakımdan sonsuz bir ses zenginliği vardır.