bugün

bu muhalif kitle iflah olmaz. adamlar işin gerçeğini 50 defa anlattı ama yok bunlar neye inanmak istiyorsa ona inanmaya devam.

he he tamam en aydın, sorgulayan sizsiniz.
israil ile yapılan ticarete karşı çıkmak cehalettir.
hele ki israil ile yapılan ticaret yok demek etik ve ahlak değerleri açısından iki yüzlülük ve yalancılıktır.
şu israil ile ticaret konusunda, filistin ile israil konusunda konuşan bazı insanlara bakıyorum da... her iki kesimde ne utanma ne sıkılma var.
bazılarında akıl yok, bazılarında ahlak yok.
insanlık tartışmalarını yapanlara bakın ve insanlık adına utanın diyeceğim de bunlarda utanma duygusu da yok.
insan utanma duygusunu edinebilmesi için önce akıl-zekaya sahip olması gerekir. sonra bu akıl ve zekayı sosyal sorumluluk bir arada yaşama kültürü ile işleyerek kendi değerlerini oluşturup ahlak ve etik kurallar edinmesi gerekir. sonra bu ahlak ve etik kuraların yanı sıra kültürün de katkılarıyla bir utanma duygusu elde eder.
israil ile yapılan ticarete karşı çıkmaya cehalet dendiği için özür dilemek gerekir.
ne denmek istendiği anlatılamamış galiba; aslında israil ile yapılan ticarete karşı çıkmaya cehalet değil de daha doğru tanıım olarak "israil ile ticarete karşı çıkmak aptallıktır" demek gerekirdi.
bırakın devlet yönetmeyi, bir halkın-milletin sorumluluğunu almayı, insanlarının ülkesinin çıkarını öncelemeyi...
bir bakkal dükkanı işletiyor, bir mağaza satış noktası distribütörlük yönetiyor olsanız "ben içki içmiyorum" diye içki içene satış yapmamak...
ben karımı çocuğumu dövmüyorum diye karısını çocuğunu dövene satış yapmamak...
insanlar ölüyor ve trafik kurallarına uyulmuyor diye otomobil üreticisinin bir ülkede kaza ölüm oranı yüksek diye o ülkeye araba satmaması...
mke, canik, sarsılmaz vb silah üreticilerinin magandalar havaya ateş ediyor, insanları öldürüyor diye silah üretmekten satmaktan vazgeçmesi...
vs.
vs.
vs.
liste uzar gider.
bu vb örneklere bakarak; insanlık din kültür ırk diye saçmalayarak israil ile ticarete karşı çıkmaya yapılan cehalet tanımı gerçekten uymuyor.
özür dilenir ve bazı insanların bu israil ile ticarete yaptıkları eleştirişlerin odak noktalarına bakınca cehaleti de aşan aptallık seviyesinde kısır politik tartışma oy uğruna aklı inkar ettiklerini görüp bu iki yüzlülüğe üzülüyoruz.
Susmaz durmaz, çünkü mesela adam işin başında büyük kapora vermiştir, durdurursan, paramı geri ver diyecektir...bu ilk aklıma gelen...bunu senden benden gizlerler, ama bilmesi gerekenler biliyordur...

Belki bunun da ötesinde durumlar vardır.

Sen akp'nin hiç şeffaf bi iş yaptığını, almanlar fransızlar gibi yaptıkları anlaşmaların gazetelerde yayınlandığını falan gördün mü?...

Yani...ne diyoruz, "günün birinde anlarız " diyoruz. Neden öyle diyoruz, çünkü konuları anca işleyişinden okuyabiliyoruz. Bize önceden böyle olacak şöyle olacak, demiyorlar...diyemiyorlar, ya vatanı sattıkları için diyemiyorlar ya da ceplerini doldurdukları için, ya da her ikisi de...

Yani, devlet böyle yönetilmez.

Ben otobüse, otobüsün nereye gideceğini bilerek binerim, di mi, bu akgötler gibi "şoför bizi nereye götürürse oraya gidiyoruz biz!!" şeklinde yönetilmez devlet.

Ama bu herifler bunu yıllar içinde böyle yaptı...kanıksadık artık, normal gibi gelmeye başladı...halbuki hiç de normal diil.

Otobüsten iniyosun, ulan hani erzurum'a gidiyoduk, denizli burası!!, diyosun, akgöt de sana çıkıp, niye öyle diyosun, burası da çok güzel, git bi denizli kebabı ye, diyo...biz de kanıksadığımız için, iyi bari ben gidip bi denizli kaburga kebabı yiyiim, diyoruz... ulan benim işim erzurum'daydı, dersen, seni gidi dinsiz, sen şoföre inanmıyo musun?, falan diyo...

Bu da normalmiş hesapta...
filistinlileri de boyle kandiriyorlar. Filistinin basi yaser arafat da koca malikenelerde oturuyordu. filistinlileri, hocalari canli bomba olmaya gonderirken. bok gibi hayat yasayip bir de biricik oglunu bombada kaybediyor, filistininin bagimsizligina hic bir katkisi da olmuyor.