ilaclarin prospektusunu okumayi, akabinde bir sik anlamayip hmmm diye ses cikarmayi cok seven halkimin, ezip balla karistirdigi ilac(ayni sey aspirin icin de yapiliyor). hayir roche gorse uretilmeyecek maazallah..
kalsiyum-sandoz olanını içmek bile bile mideye işkence etmekten başka bir şey değildir. tiksindirir, mideyi bulandırır ve lavaboya boşaltma konusunda dürter durur. kişi kendi isteğiyle içemez, birilerinin zorla içirmesi gerekir.
her türlü hastalığa tedavi amaçlı verilir.
hasta:
-ustam doktora gitmedim. üşeniyorum. böyle omuzlarımda bir sancı var. bi merhem versene.
kalfa:
-abicim sana merhem değil bomba bişey verecem. çocuğum ver ordan abine bi supradyn.
farenjit teşhisi ile çıktığım hastaneden elimde reçete ile eczaneye gittim ve eczacının doktorun verdiği kokteyli hazırlamasını seyrediyorum. tanıdık bir isim değişik bir ambalaj ile karşıma çıkan supradyn energy yeni bir çeşit efervesanvitaminmiş. antibiyotik kullandığımdan vitamin almam gerekmekte olduğunu söyleyen eczacı tadının aynı calcium-sandoz+vitamin c olduğunu vurguladı. eski bir dostun ismini duyunca tüm ön yargım gitti, ilaçları evde tek tek almaya başladım supradyn energyi de bardağa attım, evet şu ana kadar fena değildi calcium-sandoz gibi eriyor ve rengi de aynıydı, kokusu biraz değişik olsa da eczacıya güvenmiş ve inanmıştım. bardağı aldım içmeye başladım ve gerisin geri kustum. nerde kalmıştı o küçük masum bonibonun ünü şanı? iğrenç ötesi bir tadı vardı evet aynı köpek çişi gibi! supradyn ile ilgili tüm eski anılarım o masum kahverengi hap, çişimin rengini değiştiren çikolata her şey ama her şey bitmişti artık. calcium-sandozun hayaliyle gözümden gelen yaşlar arasında iğrenç energyi içtim kaderime lanet ederek. anladım ki her şeyin eskisi güzel.