olm ne salaksınız ya. adamın biri profil sayfası girip onun yerine payla$ım yapıyor yazarın teki de beğeniler listesini buraya sıralıyor. olm adam 3 gündür hapiste. ayıktın mı? kafan alıyo mu amına kodugumun malı? adam ülkücü bir piçti. kabullenmesen de öyle.
bu orospu çocuğuna bildiğim tüm küfürleri etsem de rahatlamam, umarım hemen öldürmezler. acı çektirsinler bu döl israfına. her gün ayrı bi eziyet etsinler, bi gün tırnaklarını çekip, göz kapaklarını koparsınlar, diğer gün derisini yüzüp tuzlu suya atsınlar, sikini kesip ağzına versinler. götüne şişe sokmak ödül bu şerefsize.
oysa ben hala "hapishanede intihar etti" "götünden şişlendi" ve hatta "koğuş ağaları tarafından cinsel ilişkiye zorlandı" tarzı haberlerini bekliyorum. özellikle sonuncusu belki özgecan'ın ölmeden önce neler hissettiğini anlamasına yardımcı olabilir. ayrıca kısasa kısas olacağı için ben dahil pek çok kişinin de ciğeri bir nebze olsun soğumuş olur.
o yüzden hümanizminizi siktirtmeyin. namussuzluğun cezası ya ölüm olmalıdır, ya da bir ömür acılarla dolu bir hayat.
itiraf ve özeleştiri notu: eski entrylerimde türk kızlarını defalarca kez eleştirdim, kezbanlıklarından yakındım, "karaktersiz lavukların peşinden ayrılmadıkları için beter olsunlar" bile demişliğim vardır. bazıları için de hala aynı şeyleri düşünüyorum. fakat son 1 haftadır yaşananlar sanki benim empati yazılımlarımı güncellememi sağladı. türk kızlarının bütün o saçmalıklarının, kezbanlıklarının, çakma polat alemdar'lar ile takılmalarının sebebi kendilerini "güvende" hissetme arzusuymuş meğer. dünya üzerindeki bütün kızlar gibi. türkiye'de sokaklarda kurban arayan binlerce suphi var ve ben erkek olmama rağmen zaman zaman (özellikle gece vakti) korkudan götüm üç buçuk atıyor ve arkamda yürüyen bir kişinin bana saldırma+onu etkisiz hale getirme ihtimallerini (kafa mı atayım, taşaklarına tekme mi geçireyim, ya da direkt uçan yumruk ile nakavt mı edeyim vs.) aynı anda hesaplıyorum. acaba kızlar...
Mersin'de 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ı vahşice katlederek öldüren Suphi Altındöken, tutuklu bulunduğu Gaziantep Ceza ve Tutukevi'nde ölü olarak bulunduğu iddia edilmişti.
iddialara göre Suphi Altındöken'e, ölümünden 1 gün önce diğer mahkumlarca işkence edildiği söyleniyordu.
Sosyal medyada bir anda hızla yayılmaya başlayan bu haber üzerine Ülkehaber olarak Gaziantep Cezaevi yetkililerine bu haberi doğrulatmak istedik. Ancak yetkililerden alınan bilgilere göre bu haber gerçeği yansıtmıyor.
ilerleyen saatlerde cezaevi yetkililerden geniş kapsamlı bir açıklama yapılacağı belirtiliyor.
suphi altındöken kötüdür. ancak asıl mesele kötüyü değil kötülüğü, tecavüz kültürünü yok etmek olmalı. onu böyle bir canavara dönüştüren etkenler yerli yerinde duruyor. böyle canavarları yaratan da içinde bulunduğumuz toplumdur aynı zamanda. yani bizler de çok temiz sayılmayız. onun potansiyelindeki nice insan sokaklarda kol geziyorken içim hiç de rahatlayamıyor. idam ya da çözümü kendi elimizle sağlamak sağlıklı değil toplumun geleceği açısından. bir rezilliği, bir cinayeti başka bir cinayetle kapatmakla adaleti sağlamış olmuyoruz. tecavüze ve cinayete bu kadar karşıyken aynı zamanda bunun bir ceza yöntemi haline getirilmesini savunmak fazlasıyla tutarsız. hukuka hiçbirimiz güvenmiyoruz ama yapılması gereken önce hukuk sisteminin düzeltilmesi. düzeltilmeli, toplumun hukuka olan güveni sağlanmalı ki vicdanımıza su serpilsin. adaleti bizler sağlama gereği duymayalım.
bizlerse öfkeliyiz, öfkeliyiz ancak suçu değil suçluyu ortadan kaldırmaya odaklanan bir anlayıştan hayır gelmeyecek. daha fazla vahşetle mi temizlenecek vicdanlarımız? savunmuyorum kesinlikle yalnızca söylemek istediğim şey bu canavarları yaratan bizleriz. erkekliğin, iktidarın, gücün, şiddetin kutsallaştırıldığı topraklarda yaşıyoruz. yaşananlar içimizdeki kokuşmuşluğun yansıması. bir canavarın eksilmesi birşeyi değiştirmeyecek. ne yazık ki özgecan gitti.
aynı zamanda özgecan için üzülen insanların bir kısmı her yerde, burada ve burası gibi sanal platformlarda mütemadiyen kadınları aşağılıyor, dalga geçiyor, kimi şeyleri kendisi için hak görürken aynı şeyi yapan kadınları yaftalıyor. hemcinsleri bile erkektir yapar algısıyla erkeği kayırırken kadına nefret kusuyor. cinsel özgürlüğünü yaşayan kadın için patlak, kaşar ve nice adlar üretiliyor. kadının sevişmesi vermek olarak nitelendiriliyor. erkek alıcı, kadın verici konumunda sürekli. ve bir gün kendini alıcı sanan, daha bir kadınla nasıl konuşması gerektiğini bilmeyen bir canavar yaratıyoruz; sonra o da bastırılmış iğrenç arzularının açığa çıktığı anda bir canımızı bizden alıyor. yani iki yüzlüyüz hepimiz, kusura bakmayalım.
evet zor ama derdimiz adalet olmalı, kadın ve erkek aynı değil ama eşit olmalı. birşeyleri değiştirmeliyiz, sağduyulu olmalıyız.
bizim cezaevlerinde öyle suçlarda yatan adamlar vardır ki; mesela adam öldürmekten yatan vardır ama öyle boş yere sevgilisini veya karısını canice öldürenlerden bahsetmiyorum onlara da farklı muamele çekiyorlar "kadına mı el kaldırdın lan " diyerek bir parça haşlanıyorlar duymuştum... hani kader mahkumları vardır onlardan bahsediyorum. suphi gibi sapıkları kader mahkumlarının koğuşuna verdilerse iş o zaman hadıma kadar gider. yani linç etmeye kalkmışlar hoş namussuza iyi olmuş ama burada devlet gücünü göstermeli ve bir daha özgecanlar ölmemeli suphi gibiler sapkınlar önlenmelidir...
