susuz kalınca değeri anlaşılan nimettir. ne buz gibi bir kola, ne de başka yapay bir içecek, susuz kalmış kişi için hiçbiri suyun yerini tutmaz. başka zaman olsa ama, kola vb. suya tercih edilir pekala.
organik maddelerin bozulmadan dokulara taşınmasını sağladığı için yaşamın temelinde olan madde. bu, suyun belli bir sıcaklıkta olması sonucu mümkün olur.
bir bardak suda okyanus saklıdır çünkü kalbinde gözü olana.
ve dahi bir bardak suda fırtına koparır kalp gözü kapalı olanda.
yine de bir bardak su bütün sularla aynı özelliktedir.dörtte üçü
su olduğundan mı vücudumuz okyanuslar gibi ayın cazibesi altındadır.
ve bu yüzden mi dir bu gel gitler... *
bir bilir kişinin söylemine göre bardağımızdakinden tutunda okyanusun ortsındakine kadar hepsinin birbiri ile bağlantılı olduğu fakat zemzem'in hiç birine bağlantısı olmadığı şey. ayrıca yer çekimine karşı koyduğu bir tek sakarya nehri üzerinde görülüyormuş.
2 günlük su kesintisi ile ankaralıları anlamamı sağlamış hayattaki en önemli şeydir. boşuna dememişier, bir erkeği baştan çıkaracak üç ses vardır ; para sesi, kadın sesi ve su sesi diye. şu anda musluklardan tıslamalar geliyor ve ben mutluluktan havalardayım.
allahım ne büyük bir nimetmiş bu.
tamam, "Ay ben her sabah duş alırıaamm" tarzı insanlara hep sinir olmuşumdur.
ama iki gün boyunca suları kesik bir evde yaşamak, hakikaten çekilir gibi değil!
kokarsın ayol..
adını hatırlamadığım bir fotoğrafçı ntv radyo' da anılarını anlatıyordu. onun yalancısıyım. afrika' da bir kabile suyun ne olduğunu bile bilmiyormuş. sadece bazı bitkilerin özsuyuyla besleniyorlarmış sıvı olarak. bana biraz saçma geldi.