su hayattır demişler, gerçekten de öyledir. su olmasa herkesin götü boklu kalırdı. abdest alamaz cenabet kalırlardı ve işleri yürümezdi, hep bir terslik çıkardı pis kokarlardı. böyle bi hayata da hayat denmezdi tabi ki. su hayattır. evet.
fütursuzca tükettiğim zamanların bazılarında, 'olmasaydı ne yapardım acaba şimdi' diye düşündüren, zihnimde her türlü sıvıyı yerine koymama rağmen, 'ı ıhh.. bu da olmaz yaa' dedirten, dolayısıyla kendisiyle ilgili bu tür soruların cevabını bir türlü bulamadığım, yeri doldurulamaz, mucizevi sıvı.
insan vücudunun %60'ını oluşturur ve haftada bir yenilenir. kaliteli su içilmezse vücut mineral bakımından zayıflar.
vücutta bulunan su oranı %2 azaldığında performans %20 azalır. bu, susuzluk hissinin ortaya çıktığı noktadır. bu nedenle susamadan su içmek gerekir.
eğer günde 2.5, 3 litreden fazla olmak şartıyla uzun süre tüketilirse, beyin kanamasına ve kalp krizine neden olabilir. ancak günde 6 ile 8 bardak içilirse, kalp krizi riskini %50 gibi düşürdüğü kanıtlanmış hayat kaynağıdır.
Bir gün, bir uzun gün hep denize baktık
Miller ve ağırlıklar bitti
Gelip geçmeler bitti, gemilerin
Beyaz ve kocaman gövdeleri
Gözün kahverengi suyuna geldik.
Palamutlar yaktık, çalılar her zamanki gibi
Süsledi bizi bu ufak değişiklik
Çok ağır bir şeydi gün dörtgenleri üstümüze düşen
Aydınlıktan kopan aydınlıktan kesilen
Ağır mı ağır
Kaldık ne kadar kaldıksa böyle
Sonra gün diye bildiğimiz ne varsa akıtıldı
Duvarlar, sarmaşıklar, evler akıtıldı
Güneşler, hızarlar, kıymıktaneleri
Vinç sesleri, çekiç sesleri bir bir.
Sokağın bitiminde dönüp arkama baktım
Her şey nasıldı diye
Sundurma hazin
Çarşı kararsız
Düzlerde yarlarda tepelerde
Kurtlar, tavşanlar, yılanlar erimekte
Herkes dünyayı bir yanından onarıyor sanki
Meltem belli belirsiz bir şeyleri kıpırdatıyor
Gözümü kapatıp baktığımda
Sudur gün.
Ah sudur, ne yandan baksam sudur
Suyun imgesi sudur
Trenlerin kalktığı her yerde
Bavullar sudur
Bir gün Erzurum çalkantısı
Öbür gün bir Konya pası
Manisadan görünen istanbul kıyıları
Çantası açık duran bir kadının anısı ve
Dudak boyası
Ardahanlı bir kartal
Kızılcahamamlı bir pirinç
Tülbentler, yazmalar, krepler
Hep sudur
Askerin son defa memleketine baktığı
Yüzünü çevirince bir bardak gibi düşüp kırılan memleket
Ve gemilerin ağır ağır limanlardan çıktığı
Ah sudur.
Bir gün, bir uzun gün bir aynanın önündeyim
Kirpikler ve saçlar bitti
Gövdem duvara sürte sürte inceltilmiş bir nesne gibi
Dalgın ve uzun
Uzun ve sisli
Ben ki gövdemle tattım gövdemi, iyi bilirim
Bir hurma, bir başdönmesi
Kokusu başdönmesinin
Güzel kaplar aldım bu yüzden, ne kadar güzel kap varsa aldım
Bilmek için suyumu
Ve hazırlıklı değildim ve bildim
Ben suyun bir dakika durduğu
Durunca boğulduğu bir yerdeyim.
Bir kilimi yere sermek kadar güzel ne var
Sonra püsküllerini düzeltmek kadar
Ya sofraya dilim dilim kesilmiş bir domatesi koymaktı görkem
Kamyon sürmek yükünü bilmeden
Ve ikimiz bir akşamüstü sırasında
Ve akşamüstünün Anadoluya giden bir otobüs gibi kalkması sırasında
Dağlarda, tarlalarda, köprü altlarında
Sazların, taşların yosunların arasından geçerek
Bir akik gibi yansıyaraktan hem de
Kırmızı bir karpuzun doğum sancısına
S u a k a r b e n a k a r ı m
B e n a k a r ı m s u a k a r
V a k i t y o k b a k ı ş m a y a
besinlerin sindirimi, dokulara taşınması, hücrelerde kulanılması sonucu oluşan zararlı atıkların atılması ve vücut ısısının düzenlenmesi için gereklidir.
vücudun kimyasal yapısının düzenliliği açsından vücutta yeterince su bulunması zorunludur.
normal şartlar alında vücudun yaklaşık %60'ı sudur. bebeklerin vücudunda bu oran yetişkinlerden daha yüksektir.
içerdiği elektrolitler sayesinden vucudun dengesini saglayan serinletici. bilinen en önemli kalsiyum kaynagı. hayati sıvı kanın yapısını olusturan makro bileşen.
tüm sıvıların davranısına ters yönde hareket eden akla zarar bileşik. katısının hacmi , sıvısından daha büyük tek madde. ** sayet böyle olmasaydı ; su kaynakları dipten donacak, güneş ısığı o buzları eritemeyecek, deniz dibinde canlı populasyonu "0" lanacak, iklimler degisecek ve kacınılmaz son "ölüm" bizi toplu bir sekilde bulacaktı.
çözücülerin en poları. onun için "ne desek , ne yazsak" azdır maddesi. iyi ki vardir ve iyi ki hayatımızdadır.
şaşırtan bir maddedir. bu kadar basit, sade, tatsız, kokusuz, işaretsiz, süssüz olup da canlıların en vazgeçilmez ihtiyacı olması, dünyadaki en karmaşık moleküllerin oluşturduğu akıl denen şeye naif bir gönderme olmalı. * *
edit: bunu kötüleyen arkadaş, söyle eline ne geçti?