yavruyken gördüğünüz o mini minicik, sevimli hayvandan birkaç yıl sonra eser kalmayan canlı. sabah uyandığınız andan itibaren suyun içinde "yemek, yemek" diye debelenmeye başlar. attığınız yemleri bir çırpıda kapar. "ay canım, gel seni ellerimle beseleyeyim" derseniz, yemle beraber parmağınızı da yutmaya çalışır. başaramaz, parmağınızın ucunda sallanmak suretiyle asılı kalır falan. nitekim çok sevimli hayvandır. kırpık'tır. candır, can. *
kimsenin bakmayı bilmediği, ticaret için haşat edilen küçük, sevimli hayvanlardır.pet shoplarda yanlış yaşam koşullarıyla ve ucuz fiyatlarıyla dikkat çekerler ancak hemen ölüverirler çünkü kimse bilmezki tropical iklim florasanı, su ısıtıcısı, sabit su sıcaklığı, tatlı su balıkları ...vs gibi yaşayabilmek için biçok özel koşula ihtiyaç duyduklarını.
sevimli hayvanlardır su kaplumbağaları.evde bakmak için idealdir.kış aylarında pek hareket etmez, sık yem yemezler.yazın bir canavara dönüşüp ortalıkta fır dönerler.pek dayanıklıdırlar.suyun dışında kaybolup 3 ay sonra ortaya çıkabilirler.güneşi pek severler çünkü en çok ihtiyacı olan şeydir.kabugununn sert kalması gerek bunun için bir güneş bir de yumurtanın haşlama suyunu bir gün kabuklarıyla bekletip suyuna atmak gerektir ki bu kabuklarını şahane yapar.öyle kremlere kabuk sertleştirici ilaçlara gerek yoktur.
60-70 yıl yaşayanları vardır.ufakken kış uykusuna yatırmayıp suyunu sık değiştirmek gerek.balıklar kadar olmasa da klordan etkilenirler bu yüzden suyunu değiştirir değiştirmez içine atmayın.bırakın evde mümkünse güneşin önünde gezinsin.bulduğu herşeyi yerler ama sadece havuzunun içinde çünkü tükürük üretmez bunların ağzı dili, anca havuzundaki su yardımı ile besinlerini yutar, kıvırcıktan çikolataya kadar yiyebileceği şeyler çoktur.özel yemlerini günde bir kere verip meyve sebze yedirilebilirdir.
mantarı olur en kötüsünden o da genelde pet shop dedikleri yerden alınırsa çünkü burada iyi bakmıyorlar kapluşlara, koyuyorlar plastik minicik kaplara sularını değiştirmiyorlar ve mikrop kapıyor hayvanlar hali ile.
erkeklerin tırnakları daha uzundur.yalnızda yaşayabilen hayvandır bunlar.kimseye zararı olmadan havuzunda gezinir yemini yer ve dışarı pislemezler.
havuzu kesinlikle camdan olmalı ve özel birşeyler yapılacaksa ayaklarının tutunması için sivri olmayan taş, ağaç kökü kullanılabilir.sarı rengini pek severler özellikle o renge giderler.gözleri şiştiği vakit eczanedede bulunan merhemleri vardır bulundurmakta fayda vardır.
arada bir ılık suda kabugunu yıkayıp fırçalamak gerektir.bazende yanınıza alıp kendi elinizle hafiften kabuğunu kaşırsanız size eşlik edecek kendini sağa sola sallayacaktır.
kesinlikle ve kesinlikle düşürmemek gerektir lakin kafasını kabuğuna sokamazsa aldığı darbe ile ölebilir.ezilmedikleri ve düşmedikleri sürece basit önlemlerle uzun süre şirin bir ev hayvanı olurlar.
sıcağı çok sevip ayaklarını güneşe bir uzatmaları vardır ki resimlemek gerektir.
beslenmemesi önerilendir özelikle küçük çocukların bulunduğu evde beslenmesi çok tehlikelidir.Bu hayvanların pisliğinde salmonella virüsüne rastlanabilinmektedir.burdan yetkililere sesleniyorum bu işe bir el atın.
ne için yaşadığı belirsiz sikindirik hayvan. be arsız, be şerefsiz, 4 senedir ki o kabın içinde mal mal dolaşıp ekmek elden su gölden yaşamaktasın, balık olsan yerdim inek olsan sağardım ne güzel. bi işime yaramıyor olmanı geçtim, insan bi güne bi gün "abi, bunca zamandır beni beslersin yemimi eksik etmez, suyumu pis tutmazsın. bi gün gel de ben de sana bi öğün yemek ısmarlıyayım." dediğini görmedik. en son kovucam evden o olucak.
Sanılanın aksine bakması zor ve masraflı hayvan türü.
kesinliklike fanus'ta beslenilmemesi gerekir. (bkz: ölüm fanusu)
içerisinde, kaya, ısıtıcı, filtre bulunan akvaryumda bakılması şık olur. suyu kokar evet ama (bkz: filtre) tamda bunun içindir. Piyasada (bkz: kabuk serleştirici) adıyla satılan kimyasal madde kesinlikle kullanılmamalıdır.
Ayrıca 3 senedir bakarım gayette iyi geçiniyoruz. vahşi doğadan alınarak evcilleştirilen diğer canlılar gibi, sonraları doğal hayata salmak onları ölüme yollamaktan farksızdır ayrıca.
2 tane kapluşum var. beni görünce oyun yapıp sağa sola koştururlar. kim demiş ağır abi diye. bir koştururlar ki ben zor yetişirim.
akvaryumsuz,filtresiz ve ısıtıcısız büyütülmeye çalışılanlar ölebilirler. kış uykusuna yatınca kabukları yumuşar, yine ölebilirler. uyutmamaya çalışın efem. hele sakın üstüne basmayın hani kaybederseniz evde.. güneşsiz bırakmayın. çok zekilerdir, tv bile izlerler. sevginizi bol bool verin. şımarınca pek tatlı olurlar. dayanamayacağım yiyeceğim bir gün onları sözlük..
suyun içinde akciğerlerini üşütebilen,hapşurabilen,hatta sümükleri bile akabilen,sırf bu yüzden bir hafta minik poposundan iğne olabilen,evcil,sevimli,sevgiye,ilgiye ve sıcak bir ortama muhtaç canlılar..
kara kapluğumbağasının küçüğü ve çimen yeşili versiyonudur.
türkiye'de bulunanların genelde hastalık taşıdıkları belirtilmektedir. özellikle de salmonella bakterisi taşıma riski nedeniyle beslerken hijyene dikkat edilmesi gerekir. uzun süre yaşaması isteniyorsa içinde satıldıkları plastik kaplardan ivedilikle uzaklaştırılmaları ve su miktarının kabuk boyunun en az üç katı derinlikte olduğu bir akvaryuma yerleştirilmeleri gereklidir. türkiye'de satılan red eared slider türü oldukça narindir.
bir süre sonra intihar etme meyilleri ortaya çıkar. su havuzundan kaçar ve daha sonra bir köşede susuzluktan bitap düşmüş halde bulurlar. daha kötüsüde olabilir tabi.
yarım saat önce kaynamış suyu soğumuştur diyerek yanlışlıkla dökmem sonucu haşladığım, bu haşlanmaya tepki olarak felç getirmiş gibi kaskatı kalarak ve 1 gün boyunca ağızlarını sonuna kadar açık tutarak(ne yaparsam yapayım kapatamadım)karşılık veren bir kaplumbağa türüdür. haşlanma olayından an itibariyle 4 gün geçmiştir, ikisininde elleri sakat kaldı tam uzatamıyorlar, birinin ayağında yanığa bağlı bül oluştu. kısacası ısıtıcı ısıtıcı diye beynimizi siktiler, hay çenenizi kapataydınız da bu kaynamış su haltına girmeyeydim. o vican azabı çok feci.
olaydan 2 hafta sonra gelen düzüş: tosbağalarım rıfatello ve kamilenjelo, yanığın getirdiği kısmi felçten tamamen kurtuldular, elleri açıldı, onların şansına iddaa oynadım tuttu, o parayla onlaar ısıtıcılı akvaryum aldım, şimdi gayet neşeliler, günde 10 gram kıyma yiyorlar, cool adam hariç tüm sözlük yazarlarının ellerinden öperler.
su da yaşayan, uzun yıllarca yaşaya bilen, yaşını kabuğunun üzerindeki bölmeleri sayarak bulabileceğiniz hayvanlardır.
pek şirin olmasalar da bakımı kolay hayvanlardan biridir.
benim de vardı hayatımda aldığım en çirkin, en sevimli hediyeydi.
+inanmıyorum ya ne gerek vardı bakıyım ne almışsın.
+aaa çok güzel adı ne olsun,
-bilmem o senin artık sen koy adını,
+hımmm buldum murtazacan.
evet adını murtazacan koymuştuk hatta 3 defa kulağına fısıldadık,aramızda kimse ezan okumasını bilmediği için ezan okunurken tabii (eğlence çıkmıştı ne yapalım)
uzun yaşıyor dendi ama ben ki iki buçuk ay sonra öldü.
eğer sürekli ilgileneceğinize inanıyorsanız besleyin derim zira ilgisizlikten depresyona girebiliyorlarmış.
pet shopların ticari amaçla kullandığı canlıların başında gelir. sevimli, sevilesi hayvanlardır. eğer bakımında yanlış bir yol izliyorsanız bakımı zor gelebilir. fakat yaşam alanı için gerekli olanağı sağlarsanız yem atmak ve sevmek dışında yapmanız gereken bir şey yoktur. pet shoplara aldanıp o palmiyeli plastik havuzları ve iğrenç tek çeşit ucuz yemleri kullanmak yerine;
-geniş bir akvaryum
-su filtresi
-ısıtıcı
-küçük bir lamba
-birkaç üzerine çıkabileceği kaya, taş
-ve tercihen sera marka karides, bitki ve mineral yemlerinden kullanırsanız hç bir sorun yaşamazsınız.
tüm bu ekipmanlar pet shoplarda fahiş fiyatlarla satılmakla beraber, aslında ucuzdurlar. ciddi ciddi bu hayvancıklara bakmak istiyorsanız şuradan faydalanmanızı öneririm; http://kaplumbagam.blogspot.com/
küçük hayvanlar olmalarına aldanıp da bakımları kolay sanılmamalıdır. o narin bünyelerinin sağlıklı yaşaması için yuvalarının, yemlerinin, vitaminlerinin, güneşinin, kuru alanının bilmem nesinin hiç eksik edilmemesi gerekir.
sessiz sedasız yavrucaklar olmalarına rağmen eğer yalnız yaşıyorsanız veya gününüzün büyük bir kısmı yalnız geçiyorsa size eğlence olabilirler. yanlarından geçerken kendilerini izlemeye dalıp, onlarla oyunlar oynayıp farkına varmadan saatlerinizi harcayabilirsiniz. hatta çok kısa bir süre içinde evladınızmış gibi sevip kaybetme korkusuna bile kapılabilirsiniz. * eğer bu korkudan kendinizi biraz arındırmak istiyorsanız önce o ölüm fanusu denilen palmiyeli plastiklerden yavrucağınızı kurtarın. akciğer enfeksiyonu kapıp öksürmemesi için ısıtıcısını alın, su sıcaklığı sabit olsun. gözlerinin mikrop kapıp kör olmaması için filtre kullanın. hayvan da olsa onun da bir damak tadı, midesi, zevki var. arada seveceği güzel yemlerden (kurutulmuş karides, balık) verin, vitaminini de unutmayın. akvaryumuna tırmanabileceği bir kaya koyun, kuru olsun, yüzmekten yorulunca inzivaya çekilsin.
ama yok, eğer "ben bunları sağlayamam, palmiyeli plastikte balık yemiyle beslerim" diyorsanız, benim gibi bir salaklık edip de almayın.
dedemin küçükken singapur'dan getirdiği, beğenmeyince çooook uzaklara bıraktığı, geçenlerde büyüyüp yarım metre çapa ulaşmış şekilde eve gelen hayvan. vefalıymış ama.
şaka bi yana, pasif agresiflik sezdim hayvanda. abime hediye geldi -evet, abimin kaplumbağa hediye eden arkadaşları var.- bi tane. saatlerce yeşil palmiyeli havuzunda -ona göre havuz orası- çırpındı. umursamadım. saatlerce daha çırpındı. en sonunda 'bişey anlatmaya çalışıyor olmalı.' diye düşünüp koltuğa koydum. mal gibi bekledi. en sonunda hareketlendi yavrucak. tatlı gibi ama.
klasik koşullanma deneyleri uygulamada bire bir hayvan.
şöyleki;
1-yem verme işleminden önce, bulunduğu haznenin başına gelip yarım dakika kadar dikiliyorsun.
2-ardından yem kusutusunu(genelde sarı olur) sallamak suretiyle ses çıkartıyorsun.
3-ardından haznenin(genelde şeffaf ve yeşil olur) yanından yem kutusunu gösteriyorsun.
4-son olarak yem kutusunun kapağına koyduğunuz bir kaç adet yemi kapağı kaplumbağanın ağzına yaklaştırmak suretiyle veriyorsun.
sonuç: uzun süreli olarak tekrarlanan bu işlem sonucunda, mahluk fanusun başında beklemeye başladığınız andan itibaren debelenmeye başlıyor. aynı şekilde yem kutusunu görmesi bile bu mahluğun yemek saati olduğunu anlamasına yetiyor. akıllı hayvan vesselam.
çocuklukta birçok hayvana olan korkudan mütevellit bakılması en uygun bulunan hayvandır. duygularımla oynamış, hayattaki acı kaybım olmuştur ayrıca kendisi.yemini suyunu eksik etmediğim halde, yalnızlık mı koydu bilinmez geç bulup erken kaybettiğimdir. hayata gözlerini erken kapayanımdır. *
Bende hüzünlü hatırası olandır.Küçükken tasoları ütülen arkadaşım,tasolarını geri almak için evden küçük su kaplumbağasını getirip ve taso yerine oynayıp onunla tüm tasolarını geri aldığında 'taso canavarı billy'diye isimlendirdiğimiz,hayatının ise yolda oynanan bir taso müsabakasında yerinde durmayıp otobüs altında ezilmesiyle son bulan arkadaşımızdır
Öncelikle kesinlikle ama kesinlikle o plastik kaplarda ya da ufacık fanuslarda bakılmaması gereken hayvandır. Her nekadar petshop satıcısı size o plastik, palmiyeli fanusta yaşayabileceğini söylese de, bu kaplumbğayı sadece işkence ederek öldürmeye yarar. kaplumbağaların ölmesi satıcının işine gelir, çünkü 1 lira maliyeti olan kaplumbağayı 5-10 lira arasında satarlar. Burda bırakılan kar, size satacağı herhangibir malzemede yoktur. Ayrıca kaplumbağaların petshopta uzun vadede durması, petshop için zarardır. (yem, ölen kaplumbağalar vs.) Çoğunlukla fanustan çıkmak/kaçmak istemeleri bakımındaki yanlışlıklardan dolayıdır.
-Bakımında teraryum ya da akvaryum kullanılmalıdır. Bu yaşam alanında istediği zaman çıkıp kuruyabileceği bir kuru alan olmalıdır. aksi taktirde kabuğunda mantarlar oluşmaya başlar.
-Bakılacağı ordamda suyu mutlaka 27C derecede sabitleyecek bir ısıtıcı olmalıdır. Aksi taktirde bir süre sonra soğuktan yemek yememeye, ve kendini kabuğa çekerek kış uykusuna yatmaya hazırlanırlar. Bu kaplumbağalar için çok kötü birşeydir. Evde bakılan kaplumbağaları asla kış uykusuna yatırmamak gerekir. Çünkü bu bir savunma mekanizmasıdır. Metabolizmasını yavaşlatırlar, belki 3 ay boyunca yem yemeye ihtiyaç dumazlar ancak, soğuk nedeniyle akciğer iltihaplanmasından tutunda envai çeşit hastalığa yakalanma olasılıkları yüksek olur.
-Suyun sürekli temizlenmesi gerekir. Bunuda bir filtre yardımıyla yapabilirsiniz. Aksi taktirde suyu 2 günde bir değiştirmeniz gerekir. Kaplumbağlardan çok yem artıkları suyu leş gibi yapar, ayrıca kötü kokar. Basit bir filtre yardımıyla bunu önlersiniz, ve suyu hiç değiştirmezsiniz. (arada sırada buharlaşan su yerine su eklenir)
-Su kaplumbağaları güneşe çok fazla ihtiyaç duyarlar. ayrıca kabukları direk olarak güneş ışığı almalıdır. Pencereden geçen güneş ışığının faydası yoktur. Balkonda güneşlendirilebilirler. Ancak böyle bir durumda balkona cıkardığınız kapta mutlaka bir gölgelik alan olmalıdır. Aksi taktirde kaplumbağanızı kaskatı ve pişmiş şekilde bulabilirsiniz. Ben yine de balkonda güneşlendirmeden yana değilim. Çünkü bir kuş, kaplumbağanızı kaşla göz arasında alıp götürebilir. Bunun için piyasada UVB lambaları vardır. Bu lambalar güneş ışığını taklit ederler ve d3 vitamini sağlarlar. Bu lambalar sürüngenler için üretilmiştir.
-Kaplumbağaların kuru alan sıcaklıkları, suyun sıcaklığından 3-4 derece fazla olamlıdır. Aksi taktirde kaplumbağanız kurumak için kuru alana çıktığında, hava akımı ve ısı farkından dolayı hasta olurlar. Bunların %80'i ölümle sonuçlanır.
-Tek yönlü yem kullanımı hem kamlumbağaları sıkar, hemde kabuğunda piramitleşmeye * yol açar. Bu hayvanlar hem etçil hem de otçul beslenen hayvanlardır. Belli markaların yavru kaplumbağalar için, ve büyük kaplumbağalar için çeşitli yemleri vardır. Genellikle kötü kokarlar. iyi bir besleme için, çeşitli yem kullanmak gerekir. ayrıca evde bulunan her doğal yemek bu hayvanlara verilmemelidir, keza bazı yemekler, vucudundaki kalsiyumu ve vitaminleri yok eder. Bu çok büyük zarardır.
-D3 vitamininin yanında kesinlikle kalsiyum desteği gerekir. Bunun için haftada bir, gaga taşını toz hale getirip, yiyeceği yemi ıslatarak üstüne serpilir. Bu şekilde kalsiyum desteği sağlanmış olur.
-kaplumbağalar elde oynanmayı pek sevmezler, zaten bu tarz bir hayvan değildir. Elde oynamak, okşamak isteyenler için (bkz: köpek) (bkz: kedi)
-haftada birkere kabuklarını yumuşak bir fırça ile fırçalamak gerekir. Kabuk aralarında birikecek olan bakteriler, uzun vadede kaplumbağalarınıza zarar verirler.
-iyi bir bakımda kaplumbağalarınız sürekli kabuk ve deri değiştirir. Kabuktaki pulların kalktığını görünce, kesinlikel el ile müdahale edilmemelidir. Çok büyük yaralar açabilirsiniz.
-Kabuk değişimini rahat yapabilmeleri için, suyun içinde sürtünecek bir yer ayarlamalısınız. Kaşınmak hoşlarına gider.
Evet, bunlar o petshoplarda 5 liraya satılan kaplumbağalar için. Ben veteriner değilim. Sadece iki adet kaplumbağam var. Ver fotoğraflarda görüleceği üzere çok mutlular. *
Edit: Fotoğraflar uçmuş, müsait olunca yenileri gelecek :)