doktorların tanıyı bulamadıklarında tutunabildikleri son dal
-doktor bey,dizim ağrıyo,çıt çıt ses geliyo
+strestendir.iş yerinde çok ayakta durma
-doktor,ağzımın içinde yara çıktı,acıyo yauv
+strestir koçum.Limonla bi gargara yap şıp diye geçer garanti
Bütün dillerde olduğu gibi "stress" kelimesi Türkçe'de de aynen kullanılmaktadır. Baskı, zor, ıztırap, gerilim, gerginlik, bir şeye tatbik edilen kuvvet manalarına geldiği gibi, baskı altında kalmak, yüklenmek, zorlanmak manalarını da karşılamaktadır. Dilimizeyse ancak "yüklenme ve zorlanma" olarak iki kelimeyle çevrilebilmektedir. Stres tıp dilinde bu iki kavramda ifade edilmektedir. Birincisi organizmanın, yani insanın teklike içinde olduğu şartlar ve tesirler karşısında denge mekanizmalarının bozulduğu zamanki durumu, ikincisi de organizmanın dengesini bozabilecek tesirlerin bütünü ki, bunlara stres vericiler "stresörler" denmektedir.
Ama esas stres, stres verci tesirlere karşı insanın gösterdiği tepkidir, reaksiyondur. Yani stres "fiziki, psikolojik ve sosyal faktörlerin etkisiyle insanın halet-i ruhiyesinde meydana gelen sıkıntı hali ve bunun hastalık olarak beyne yansıması" şeklinde tarif edilebilir. *
servise yetişmek için ayakkabınızı giyerken yaşadığınız şeydir.ya da servise gitmekten vazgeçip uyumaya karar verdiğinizde işe geç kalmış olmanın yarattığı azabın diğer adıdır nefret edilesidir, uykunuzun içine edendir yastığınızı kulağınıza batırandır.ne uykudan tat alırsınız ne yaşamdan.
her çalışan ve monoton yaşayan insanın sorunudur. mutlaka ne yaparsa yapsın stresten kurtulamaz. gitmez bir türlü. Allath'tan sabır diliyoruz. * yaşamaktan bıkıyor insan. Bir de ergenlerin girdiği stres, bunalım var ki onu hiç sormayın. ebeveynlere de ayrıca sabır diliyoruz.
insan vücudu gerçekten karmaşık bir yazılıma sahip. stresle anında mücadele edebilmek adına damarları genişletmek ve kalp krizi riskini azaltmak için adrenalin salgılamak, refleks hareketli sürekli kılmak için sinir hücreleri online ve hassas konuma sokmak ya da olası virütik veya bakteriyel saldırılara karşı akyuvar sayısını arttırmak vücudumuzun stress esnasında verdiği doğal savunma tepkilerinden sadece bir kaçı.
ama malesef insan vücudu stress gibi güçlü bir dışsal uyarıcı anında sahip olduğu gücü bütün vücuda eşit olarak dağıtmak yerine bir kontrol programı ile zarar görebilirlik potansiyeli en yüksek olan bölgelere yolluyor. tıpkı bir firewall gibi saldırıya açık olan kapıları kapatmaya çalışıyor.
her otomatik sistemin dezavantajı insan vücudu için de geçerli. sözgelimi memeli hayvanların vücutları yukarıda sayılan savunma mekanizmalarını online tutabilmek için enerjisinin tamamına yakınını kullanırken cildimizdeki parazitlerle savaşan hücrelerin işleyişini durduruyor. bunun sonucunda egzama, sedef, v.b. cilt hastalıkları baş gösteriyor. sırf cilt hastalıkları ile sınırlı kalsa yine de iyi. midedeki zararlı bakterilerin üremelerini durdurucak mekanizmaları kapatarak gastirit veya ülser hastalıklarını tetikliyor. nöronlardan geçen elektrik akımını düzenleyemeyecek kadar aciz bir konuma sokuyor kendini ve sonucunda psikolojik travmalar veya epilepsi gibi daha ciddi hastalıklar baş gösterebiliyor.
vücut, bu savunma mekanizması için güç dağılımını hormonlar * sayesinde yapıyor. hormonlar da kan yoluyla vücut hücrelerine taşınıyor. stress anında daha fazla kanı bütün vücuda bir anda taşıyabilmek için kalp daha hızlı kan pompalamak zorunda ve bunun neticesinde kalp kasları işlevselliğini zaman içerisinde kaybediyor. dahası, yüksek miktarda pompalanan hormonlar, kan pıhtılaşmasına, damar tıkanıklığına neden olabiliyor. tıkanan bir damar anjiyo veya by-pass edilerek açılsa da eski gücünden yoksun bir şekilde, kişiyi yaşamdan koparıp ölüme doğru yavaş bir şekilde yolluyor.
şimdi hoca hayatta çok yaşamışlığım yoktur. yani sorsan 60 70 veya 80 lerin başını bilmem pek. yanlış anlama görüp yaşama meselesi. * yıl 67 diydi diye başlayan cümleleri hiç kurmadım 2000 filan diyince de zaten pel ilgi çekmiyor. ama hoca hayatta şu öz sürede şunu anladım. her daim kafa sıcak ve rahat olacak. kışın yanında beren olmadan 10 adım, her mevsim de de kafan rahat olmadan işe başlamıcan. çok mu sıkıntın var. yat lan bir hafta, sil dünyayı. sınavlar geçsin, hatta 0 al. sonra doğrul enkazını topla hoca. gör bak ne stres kalıyor ne başka bişe. unutma hoca felsefe basit kafa sıcak, kafa rahat. gerisi kolay.*
Alarm,direnme,tükenme aşamalarından oluşur.Alarm:stresin algılandığı ilk an.(finaller gelirken algıladığımız duygu)
Direnme:direnebilirseniz stres ortadan kalkar.(çalışmaya çalışmak evresi)
Tükenme:direnemezseniz geçiceğiniz aşamadır.insan ömrünü kısalttığı düşünülür.(şu an ömrüm kısalıyor)
WALTER CANON un bulduğu savaş ve kaç taktiği uygulanır.Sınavlar için çalışmak savaşmak,çalışmadan sınava girmek veya hiç girmemek de kaçmak
(kaçıyorum)
uzmanlar diyor ki; eğer stresle başa çıkmak istiyor ve onu kontrol altına almak istiyorsanız,
komik bir şarkı söyleyin,
bağırın,
yastığı yumruklayın,
olumlu düşünün.
e ben büroya yastığımla falan geleyim, sinirlenince çantamdan çıkarıp kum torbası muamelesi yaparım. olmadı patronumu mıncırırım, dosya kağıtlarını havaya savururum felan. sağlık önemli şey azizim, ihmal edemem.
telomerleri kısaltıp yaşlanmaya ,vücudun özellikle göbek bölgesinin yağ bağlamasına bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olarak insanın ömründen ömür alan yaşam kalitesini yerle bir eden bir katil.
stresin sonuçlarına ilişkin de birşeyler söylemek gerekir. aşırı stres en temel anlamda bireyleri 3 boyutta olumsuz etkiler ki bunlar zihinsel, fiziksel ve doğal olarak toplumsal boyutlardır.
stresin çözümüne ilişkin olarak bireylerin, olay ya da olguyu yok saymak, bertaraf etmek yerine olay ya da olguya ilişkin algılarını ve tutumlarını dönüştürmeleri gerekmektedir.
sonuç olarak stres; ortadan kaldırılacak, baş edilecek ya da alt edilecek bir mefhum değil; yönetilmesi gereken bir gerçekliktir.
Stres, (stress) bir kişinin kendi istekleri ile çatışan, onu zorlayan ve aynı zamanda fırsatlar da sunan bir dinamik durumla karşı karşıya kalması ve sonucun kendisi için hem belirsiz hem de önemli olmasıdır.
bu hacete girdiğimiz anda önce glukagon ve katekolaminler sonra ise Gnrh ve kortizol artar geç cevap olarakda insülin artar, yani korku stres anında Gnrh arttığından hamile kalma olasılığı artmaktadır, bu yüzden tecavüz sonucu hamile kalma oranı yüksektir.
Stresle Mücadele Etme Yöntemleri
iş hayatı, ev, çocuklar, ödenecek fatura, kredi kartı borçları ve okul taksitleri, büyük şehirlerde yaşayanlarımız için kalabalık, trafik, gürültü, ekonomik sorunlar derken bu kadar koşuşturmaca arasında kendimize, hobilerimize ve en önemlisi sevdiklerimize yeteri kadar zaman ayıramamak yaşantımızda gün geçtikçe artan bir stres faktörünün oluşmasına zemin hazırlamaktadır.
Aslında stres bir hastalık değildir ve kontrol altında tutulduğunda yeni alternetifler yaratmak konusunda düşünmeye sevk edici, aynı zamanda hayatı daha üretken hale getirmek için motive edicidir.
Ancak aşırı stres zihinsel, ruhsal ve fiziksel açıdan sağlığımızı olumsuz yönde etkileyen bir tehdit unsurudur.Yoğun ve uzun süreli stres altındayken dolaşım sistemine adrenalin ve stres hormonları salgılanır, bu hormonlar kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sağlık açısından risk yaratabilecek problemlere neden olabilirler.
Ayrıca aşırı stres altındaki kişilerde yeme-içme bozuklukları, uykusuzluk, huzursuzluk, sinirlilik, iştah kaybı ya da aşırı yeme eğilimleri, sigara ve alkol bağımlılığının artması, konsantrasyon eksikliği, isteksizlik, sürekli yorgunluk, gibi iş ve sosyal yaşantımızı son derece olumsuz etkileyecek belirtiler de görülmektedir.
insanları strese sokan faktörler ve bunlarla mücadele yöntemleri kişiden kişiye göre değişiklik gösterse de genellikle hayatımızda alışık olmadığımız, ve ilk kez karşılaştığımız olaylar evlilik, boşanma, hamilelik, doğum yapmak, sevilen birinin ölümü, sağlık problemleri, işten çıkarılma, yeni bir ortama adapte olmayı gerektiren yeni bir işe girmek, farklı bir şehir ya da ülkeye taşınmak çoğu insan üzerinde strese yol açmaktadır.
Ayrıca hipertiroid, aşırı hareketsizlik ve kötü beslenme gibi unsurların da strese yol açtığı göz önünde bulundurulmalıdır
Stresten korunmak için:
1) Dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı uygulayın.
2) Fazla kilonuz olduğunu düşünüyorsanız ki bu da sizin görüntünüzden ve giyim şeklinizden hoşnut olmamanıza yol açacağı için ayrıca hareket kapasitenizi sınırlayacağı için sizi strese sokacaktır. Bu konuda bir diyetisyene müracaat ederek yardım alın. Kesinlikle sizin vücut yapınıza uygun olmayan ve çok düşük kaloroli şok diyetler uygulamayın
3) Beslenmenizde omega 3 ve omege 6 yağ asitleri açısından zengin balık, protein açısından zengin et ve süt ürünlerine, seratonin hormonu salgılanmasına yardımcı olan karbonhidratlara ve lifli gıdalara özellikle yer verin.
4) Hergün düzenli olarak 1,5 lt kadar su için ve özellikle stres altındayken terlemeden dolayı su kaybını ve ağız kuruluğunu önlemek için su için.
5) Haftada 3 gün egzersiz yapın, en azından 1 saar kadar yürüyün. Özellikle açık havada yapılacak egzersizler stresle başa çıkmada etkili olan hormonların salgılanmasına yardımcı olur.
6) Hergün çok geç saatlerde olmamak kaydı ile belirli bir saatte yatmayı ve sabahları belirli bir saatte kalkmayı alışkanlık haline getirin. Uykunuzu yeterince aldığınıza emin olun.
7) Hatta daha kaliteli bir uyku için yatmadan önce ılık bir duş alın, sıcak bir bardak süt ya da bitki çayı için, rahatlatıcı müzik dinleyin ya da hoşunuza gidecek birşeyler okuyun. işle ya da ertesi gün yapacaklarınız ile ilgili hiçbir şey düşünmeyin.
8) Çok yoğun bir tempoda çalışıyorsanız, belirli aralıklarla mola verin, dik oturun, gözlerinizi kapatın 10 dk kadar zihninizi boşaltın, sevdiğiniz şeyleri ve olmak istediğiniz bir yeri hayal edin. Belirli aralıklarla iş yerinde dolaşın, yürüyün ya da merdiven inip çıkın bu kan dolaşımınızın harekete geçmesine yardımcı olacaktır.
9) Ne olursa olsun eve iş getirmeyin.
10) Eşinizi, sevdiklerinize, çocuklarınıza mutlaka zaman ayırın. Bu süreleri dolu dolu, kaliteli bir şekilde geçirin. Aile birliğinin korunmasına ve aile bağlarının güçlendirilmesine önem verin. Düzenli aralıklarla aile büyüklerinizi arayın ve ziyaret edin.
11) Gün içinde kendinize ve hobilerinize zaman ayırın. Bu kitap okumak ya da müzik dinlemek, yürüyüş yapmak, sevdiğiniz bir arkadaşınızla bir kafede oturup sohbet etmek de olabilir.
12) Evde ya da iş yerinde yapabileceğinizden fazla sorumluluk almayın.işlerinizi daima aciliyet ve önem sırasına göre yapın kimse aynı anda her şeye birden yetişemez. Zamanınızı iyi kullanın gerek evde gerek iş yerinde günlük ve haftalık plan ve programlar yapmak size yardımcı olacaktır.
13)''Hayır'' diyebilmeyi başarmalısınız. En yakınlarımız bile bazen içinde bulunduğumuz stresi ve koşturmacayı gözardı ederek çok talepkar ya da bencil olabilirler.
14) Gerek evde gerek iş yerinde eğer ihtiyacınız varsa mutlaka yardım, destek isteyin. Siz bunu dile getirmedikçe insanların farketmesini beklemeyin.
15) Sizi zorlayan, samimiyetine inanmadığınız ve size keyif vermeyen kişilerle bir arada olmayın. Bu eskiden çok samimi olmanıza rağmen şimdi size hiçbir şey ifade etmeyen bir okul arkadaşınız bile olabilir.
16) insanların boş yere vaktinizi çalmasına izin vermeyin.
17) Sizin için stres kaynağı olan olaylara ya da öfkelendiren durumlara farklı açılardan bakmayı deneyin. Neden sonuç ilişkileri üzerinde düşünün. insan ilişkilerinde empati kurabilmeyi öğrenin. Unutmayın her zaman biz haklı olamayız.
18) Stresiniz ve öfkeniz ile başa çıkmayı öğrenin. Acele karar vermeyin, nefes alma tekniklerini deneyerek sakinleşmeye çalışın, sonradan pişman olacağınız sözler sarf etmeyin. Gerekirse bir süre bulunduğunuz ortamı ter edin ve sakin kafa ile durumu yeniden değerlendirin.
19) iyimser olmayı, gülümsemeyi ve esprili olmayı ihmal etmeyin.
20) Sıkıntılı anlarınızda başarılarınızı kendinize hatırlatın ve gelecek için neler yapmak istediğinizi liste yaparak planlayın.
21) Unutmayın ki şu anda sizi çok üzen yada kızdıran bir olayı bir yıl sonra muhtemelen hatırlamıyor olacaksınız.
22) Geçmişte olanlarla çok fazla uğraşmayın. Gelecek için planlar yapın ancak bunun için kafanızı çok yormayın. En önemlisi içinde bulunduğunuz anı yaşayın.
23) Belirli aralıklarla tatile çıkın. Özellikle doğa ile içiçe olabilecek imkanlar yaratın. 24) inançlarınızı güçü tutun. Bu iç huzurunuz açısından önemlidir.
25) ihtiyacı olanlara maddi, manevi yardım edin. Bu sizin kendi gözünüzdeki değerinizi arttıracaktır.
26) Her yolu denemenize rağmen stresiniz ile başa çıkamıyorsanız mutlaka bir uzman psikolog ya da psikiyatristten yardım alınız.
--spoiler--