kişiye olan sevgiyi bu kadar sade bir dille anlatabilmiş, till lindemann'ın düet yaptığı hanım ablanın sesine mest bıraktığı, boğazda düğümlenen manidar şarkıdır.
"alman arabeski" kavramina yepyeni bir soluk getiren rammstein'in turkiye'den etkilendigini gösteren ve senden evvel ölem temali türküleri begenmeyenlere tokat gibi cevap veren rammstein parcasi.
--spoiler--
gece kucağını açar.
çocuğun adı yalnızlık.
soğuk ve hareketsiz.
zamanın içinde hafifçe ağlarım.
adının ne olduğunu bilmiyorum.
fakat senin yaşadığını biliyorum.
biliyorum ki bir ara,
biri beni sevecek.
o her gece bana gelir.
söyleyecek hiç bir söz kalmadı.
boynumun çevresindeki elleriyle,
gözlerimi kapar ve göçerim.
onun kim olduğunu bilmiyorum.
hayallerimde o yaşıyor
tutkusu bir öpücük
ve karşı koyamıyorum
burada beklerim.
ben ölmeden ölme.
burada beklerim.
ben ölmeden ölme.
senin kim olduğunu bilmiyorum.
yaşadığını biliyorum.
ölme.
bazen aşk çok uzak gibi görünür
burada beklerim.
senin aşkını bırakamam.
burada beklerim.
bütün evler karla örtüldü.
ve pencerelerde mum ışığı.
orada birlikte uzanırlar.
ve ben,
ben sadece seni beklerim.
burada beklerim.
ben ölmeden ölme.
burada beklerim.
ben ölmeden ölme.
senin kim olduğunu bilmiyorum.
yaşadığını biliyorum.
ölme.
bazen aşk çok uzak gibi görünür
burada beklerim.
aşkını gözardı edemem.
Yıllardır dinlemediğim , ismini bilmediğim bir şarkıydı , whatsapp üzerinden zevkli bir arkadaşım atmıştı bu şarkıyı yıllar önce. Şimdiyse tamamen tesadüfi bir şekilde karşıma çıktı.
çıkınca da tüm lise hayatımı, sonbaharları , rüzgar yağmur karışık havada gülümsemeyi, öğlenci olduğum için sabahları zoraki olarak kardeşimi okula bıraktığım ve hava erken karardığı için saat 6 7 gibi kızıl turuncu ağaçların altından yürüyerek eve geri döndüğüm günleri tek tek gözümün önünden geçiren şarkı.
tek başına rammstein ın ne kadar sağlam olduğunu kanıtlar.
