öncelikle bağdat caddesi D&R da albüm ve biletleri imzalatmış, imzalatırken salyalarıma hakim olamamıştım. üzerindeki deri mont ve işlemeleri gerçekten mükemmeldi. bir an bana bakıp gülümsediğini hatırlıyorum...*
aynı günün akşamı bostancı gösteri merkezi...hayatımda izlediğim en mükemmel gösteriydi. konserdi diyemiyeceğim. tam anlamıyla şov yapmıştı. her detayı an ve an zihnime kazılı.
edit: imzalı albüm ve bilet hala pamuklar içerisinde saklanmaktadır.
dünyanın en komplekssiz ve en karizma elektro gitar virtüözüdür. geçen sene yeni melek'te mükemmel bir konserin nasıl olacağını göstermişti havasızlıktan ölen biz dinleyicilere...i love you steve diye veda ederken bizi anlayamamış ve tatlı tatlı gülümsemiştir. ayrıca 7 rakamına takmıştır hem albümlerinde hem konserlerinde.
Birçok müzisyen rahatlıkla belli bir kategoriye ait olabilirken eşsiz ve kendine has müzikal vizyonu sayesinde, Vai bu sınıflandırmanın dışında kalıyor. 20 yıl sonra bile, insan duygularının spektrumunu keşfedebilmek için, önüne geçilemeyen gitar virtüözitesini kullanıyor.
1984 teki ilk albümü "Flex-Able"'dan 2001 "Alive In An Ultra World" a kadar bütün albümlerinde, Vai, şiirsel cümleler ve teknik yeterlilik arasında bir denge kurarak, kendine has bir tını, tarz yaratmıştır. "Herzaman özel tınılar, sesler yaratabilmek için uğraştım, çalıştım. Başkalarının yaptıklarından daha iyisi için değil, FARKLISINI yapabilmek için."
Bu tutku Vai nin müzikal gelişiminde ve bir müzisyen olmasında itici bir güç oldu. "Bir müzisyen olarak elimde bulunan aletlerle kafamda yarattığım güzel ve garip tınıları hayata geçirmek işin gerçek tadı tuzu oldu." "Dikkatimi en çok, evvelden yapılmamış ve denenmemiş şeyler çekiyor!" diyor Vai.
Yeni ufuklar açma hevesi Vai ye Japonya da 100 kişilik Tokyo Senfoni Orkestrasıyla konser vermesini sağlıyor. Beraber elektro gitar için, Japon kompozitör ve konser piyanisti Ichiro Nodaira tarafından yazılmış, 'Fire Strings' adlı konçertoyu seslendiriyorlar. 20 dakikalık atonal gitar bölümünün bulunduğu bu eser Vai nin kariyerinde en yetenek isteyen durumlardan biridir.
"Çalmak neredeyse imkansız. Bu yüzden yaptım! (çaldım!)" diyor. "Sanırım başka birkaç gitarist de bunu çalabilir, ama kim bilemiyorum. Çünkü bu eser çok fazla zaman ve adanmışlık istiyor! Bunun bir parçası olmak gerçekten gurur verici!"
Albümleri :
Flex-Able (1984, self-released)
Passion & Warfare (1990, Relativity Records)
Sex & Religion (1993, Relativity Records)
Alien Love Secrets (1995, Relativity Records)
Fire Garden (1996, Epic)
Ultra Zone (1999, Epic)
Seventh Song (2000, Epic)
Alive In An Ultra World (2001, Epic)
g3 konserlerinde satriani kendisini anons ederek sahneye çağırdığında ellerini göğsünde birleştirip eğilerek eski hocasını her defasında selamlaması son derece sempatik ve duygusaldır. (ki kanımca her bakımdan eski hocasını aşmıştır) gerçekten de büyük elleri ve uzun parmakları vardır, ayrıca uzun boylu ve kemiklidir, neredeyse çirkin ama aynı zamanda çok yakışıklıdır. yüzüne baktığınızda çok zeki olduğunu gözlerinden ve gülümsemesinden hissedersiniz ama gitarını çalmaya başladığında artık karşınızda bir yarı tanrı vardır. ulan kendimi gaza getirdim, şimdi youtube'u açıp olağanüstü tender surrender ı seyir dinleyeceğim. bu entry'i şu an okuyan herkes birasını kapıp gelsin.
ortalama bir anadolu kızının elinden 2,5 kat daha büyük ellere sahip adam. insan o kadar kocaman elim olsa ben de öyle çalarım demek istiyor ama avuntu tabii.
dünyanın en iyi gitaristi.dünyada rock müzik tabirinin tam karşılığını veren,gitarı çalarken ellerine bakmanıza gerek kalmayan sadece yüzüne bakarak bile ne çaldığı nasıl çaldığı ne anlattığı pek açık bir şekilde belli olan gitarist,müzisyen,deha.
ekşi sözlükte çok güsel bir entry vardı steve vai ile alakalı
tanrı gitarı yarattı,çalsın diye de steve vai'i..
Flex-Able (1984)
Passion and Warfare (1990)
Sex & Religion (1993)
Alien Love Secrets (1995)
Fire Garden (1996)
Alien Love Secrets [Video] (1997)
Flex-Able Leftovers (1998)
The 7th Song (2000)
Alive in an Ultra World (2001)
Real Illusions: Reflections (2005)
The Elusive Light and Sound, Vol. 1 (2002)
Mystery Tracks Archives, Vol. 3 (2003)
The Infinite Steve Vai: An Anthology (2003)
Live at the Astoria (2003)
herkes nedense satriani'den ders almış olmasıyla hatırlar ama kendisi aynı zamanda frank zappa'nın da öğrencilerindendir ve berklee college of music te de okumuştur. zappa'nın grubuna katılma hikayesi de ilginçtir. üşenmemiş, oturmuş zappa'nın (ki dinleyenler çok iyi bilir, zappa'nın şarkıları çok karışık ve zordur)şarkılarını notaya dökmüş ve zappa'ya götürmüştür. zappa tabii ki hemen grubuna almıştır vai'ı. zappa tüm konserlerinde steve vai'ı 'çalınması olanaksız gitarlarda küçük italyan usta steve vai' şeklinde anons etmiştir.
steve vai hız ve teknik beceri yanında son derece esprili çalışıyla, hinlikleri, sürprizleri, neşesi, gerçekten diğer bir çok shred gitaristinde bulunmayan kompozisyon ve orkestrasyon bilgisiyle pek çok virtüözün arasından sıyrılır. dünya üzerinde elektro gitara meraklı olup da steve vai dinlememiş biri olduğuna inanmıyorum (varsa da salağın tekidir, hemen o gitarı bıraksın)
konserlerinde adeta bir tiyatro oyunu, bir müzikal izliyormuşsunuz hissine kapıldığınız, sahne şovuna 80'lerden sonra da önem vermeye devam eden, türkiye konserinde de ağızları açık bırakan, londra konser kaydı izlenmesi gereken, dünyanın efsaneleşmiş rock müzisyenleriyle çalışan büyük adam.
Gitarı çalmayan resmen gitarla sevişen bir adam. Gitara cok hakimdir. Ayrıca yanlış hatırlamıosam g3 un malmsteen li olanında triplex kasa gitar calmıstı. Muhtesemdi.