gürültüsünden, kalabalıklığından ve gereksiz pahalılığından başka birşeyi olmayan yer. herkes gidiyor ve adı biliniyor diye böyle yerlere para harcamak gerçektende acizlikten başka birşey değil.
tek gitme sebebim bir kahve alıp saatlerce oturuyorsunuz kimse kalk git demiyor. bir ara turk kahvesinin yanına yarım litre su veriyolardı ona tav olmustum.
(bkz: fakirlik)
iş yerime yakın zaman zaman sadece take out olarak alisveris yaptığım bir şubesi var. sabah sabah soya sütüne 2.75 tl fark almaya başladıklarını duydum. hiç hoş değil. gerci,soya sütünün litresi olmuş 35 lira, starbucks napsın..
her yerimizden orta doğu akıyor, ben bu ülkede yediğimde, içtiğimde, giydiğimde resmen hayvan sevme vergisi ödüyorum.
Tek artısı içerde oturanları “hadi kalk git be artık yeter” tarzdan harekette bulunmamaları.
Filtre kahveyi stabilize etmek için yakmak zorundalar. Frençaysing olmak bunu gerektiriyor çünkü adamların ticari kaygısı var. Kahveyi her şubesinde aynı tadı alın diye bilinçli olarak fazla demliyorlar. Bunu anladığımdan beri starbucks ile ilişkimi kestim.
Beyoğlunda çok iş yapan iki dükkanını neden kapattığını anlayamadığım kahve zinciri. Söz konusu kiraysa kiradan en son şikayet edecek şirket onlar olmalı.Herhalde fazla para kazanmak istemiyorlar diye düşündüm.
Müşteri memnuniyeti gerçekten iyi ona lafım yok ama kahveleri vasat olan şirket.
Bunun sebebi bir zincir mağaza olmasından kaynaklanıyor size mükemmel bir kahve değil her yerde aynı tadı aldığınız şekilde kahve sunuyor. Yani ticari kaygıları yüzünden aromasını kaybetmiş bir kahve içiriyor size.