bol bol yapıyorum ben bunu. tamam hepsini değil, bir kısmını.
bütün gün çalışmanın ardından biraz dinlenmek isteyen her orta sınıf insanın uğradığı bir yerdir starbucks. garsonlar bir şey ister misiniz diyerek rahatsızlık vermez, laptopla çalışma imkanı vardır, koltukları rahattır.
fakat abi, öyle tipler var ki orada, ezik mi eziik, kendisi hiçbir şey olmayı başaramamış, karakter sahibi olmayan insanlar gelir. onlar neden gelir, bilir misin bilmem. çünkü bu ezik kesim; okumuş etmiş entellektüel olarak ezici hatta kendisini çok geliştirdiği için kibir manyağı orta sınıfla bir arada takılarak kendilerini dahil olmadıkları bir gruba dahil hissederler.
cahil mi cahil, ezik mi ezik, ama parası olan bu tipler; entellektüel insanlarla bir arada olduklarında kendilerini zeki ve entellüektel hissederler.
bu tercihi yapmalarına neden olabilecek olasılıklardan bazıları:
* güzel yerlere konumlanmış ama işletme mantığı olmayan salak kahvelerde; dakka başı önünüze çay konulması... çay içmeyecekseniz kalkın da dahil...
**çay içmiyorsanız -filitre kahveyi zaten geçtim- bim'in en ucuz bilinmeyen markalı nescafesini önünüze zört diye bırakmalarına tahammül etmeniz...
*** o anlamsız bulaşık suyu gibi olan kahveye de sanki; colombiya'ya gidip kendi elleriye çektiği kahve çekirdeklerinden yapılmışçasına para istemeleri.
****allahın uyuz amerikalısının mekanını seçmek zorunluluğuna düşürülmüş insanları kimsenin küçümseme hakkı olmadığı durum.
*****alternatif bir türk işletmesi açıldı kesinlikle allahın amerikalısı kadar, hatta ondan bile daha iyi kahveleriyle hizmet ediyor.