Çerezlik dizi bence fazlası değil (zaten mini dizi 9 bölüm). Herkes çok yükseldi ve abarttı fakat anlatılan kadar yok. Final ve ondan önceki sahneler daha aşağı düşürüyor diziyi. Mantık hatalar vb.. şeylere çok girmiyorum bile.
Oglumun sınıf arkadasları izledigi icin kendisi de atlaya atlaya izliyor, bana da izletiyor. Abartılacak bir güzelligi yok. Sürprizi ilk bölümdeydi sonrası pek sarmadı. Yine de akılda kalıcı bir konusu var.
netflix'in en çok izlenen içeriği olma yolunda adım adım ilerleyen bir yapımın (belki çoktan başarmıştır) sadece türkiye'de abartıldığını düşünmek, "zaten bizim memlekette her şey abartılır" gibi genellemelerle desteklemeye çalışmak komik ama anlaşılır bir durum.
bir yapımın objektif kalitesi ile popülerliği arasında "ters u" şeklinde bir grafik olur genelde. gerçekten kötü ve gerçekten iyi işler genel izleyici tarafından değerlendirmeye layık görülmez, hakkında çok konuşulmaz.
ortalama/ortalamanın biraz üstü işler ise bazı faktörleri iyi kullanmayı başarırsa patlama yapar. izlediği şeyden beklentisi yüksek olan kitle de bu patlamayı "abartı" olarak görür, anlam veremez. yapımı kendisinden daha düşük bir beklentiyle izlemiş insanlarla arasındaki farkı ilan edebilmek için de kötülemeye, "o kadar da iyi değil aslında" demeye başlar.
yapılmış en yaratıcı iş mi? değil. gelmiş geçmiş en sürükleyici dizi mi? değil. görebileceğiniz en iyi oyunculukları mı içeriyor? hayır. ancak akıcı, izlemesi ve verdiği mesajları algılaması kolay ve çarpıcı sahneler içeren bir dizi. tam olarak da bu yüzden bol bol hakkında konuşuluyor hatta "abartılıyor."
dizi bu kadar meşhur olmasa, şu an "eh işte" diyen kitlenin kendini farklı (belki "üstün" daha doğru bi kelime) gördüğü grup da azalmış olacağı için büyük ihtimalle yorumları daha olumlu olurdu.
insan psikolojisi ilginç bir şey. neyse.
tanım: güzel bir dizi. en büyük rahatsızlığım vip'ler. ne kadar itici, ne iğrenç konuşan insanlar lan bunlar. kendi dilinde dublaj yapılmış gibi sahte, eğreti diyaloglar falan. kulağım ve (malum bi sahnede) gözüm kanadı.
Hayatı oyun gibi yaşamakla geçim derdi hakkında, bir söyleyeceği var diye beklenti yaratan, karakterler ve insani dertleri de dahil ederek görsellik ve iyi oyunculukla harmanlayan.. gel gelelim sonuca bağlamaya kalktığında her karakter ve konuda çuvallayan bir yapımdır.
Battle Royale, hunger games aşinalığı olanlar için yeni birşey yok. illa izlemek isteyenler 6 bölüm izleyip birkaç gün ara versin. 6 bölümlük deneyimini izleyen ve izlemeyenlerle paylaşsın. En çok öyle keyif alınır bence. 2. Sezona bırakılmış yanıtlar olabilir ama buradan toparlanması çok zor. izlersem toparlanma ihtimali için izlerim çünkü toparlanırsa efsane olur.
vasat bir diziden fazlası değil buradaki ergen kardeşlerimiz bu diziyi not alsın yaşı otuzu geçip izlesin ha siktir neyi övmüşüm ben desin başka türlü anlamazlar şu an gençliğin verdiği heyecanla "uuu beybi" geliyor olabilir.
bence o yaşların en önemli özelliği bu en geniş perspektiften kendin bakıyor sanırsın başkaları da hiç anlamıyordur bir şeyden ne ironi lakin,
dizinin hataları epeyce fazla saymakla bitmez telefon olayı çok yüzeyde,
felsefi ve psikolojik olarak da dizinin kattığı pek bir şey yok,
yaşlı adamı, polis kardeşinin yönetici olduğunu, bu olayların bahis için yapıldığını çözemeyip sana verildiğinde "vov" çekiyorsan güzel kardeşim sana samimi bir diyeceğim var,
hayatında çözemediğin seni muhatap alan o kadar konu var ki bilsen büyürsü
bugüne kadar bilemediysen üzülme ömrü boyu fark etmeyenler var bunu.
adamları yaptıkları da dizilerin içeriğine, görüntü kalitesine ve grafiklerine bak bide bizimkilere bak en az 100 sene geriden geliyoruz. sonra niye avrupa birliğine bizi almıyorlar.