sözleriyle beraber hakikaten uçtuğunuzu hissedersiniz. jim'in yalvaran ve bir o kadar vurdumduymaz sesi öyle bir söyler ki "carry me caravan take me away, take me to portugal take me to spain" diye, hayatınızın geri kalanını ispanya ve portekizde geçirmek istersiniz bir an.
sözlerinin tamamı şöyledir:
carry me caravan, take me away
take me to portugal, take me to spain
andulusia with fields full of grain
i have to see you again and again
take me
spanish caravan
yes i know you can
trade winds find galleons lost in the sea
i know where treasure is waiting for me.
silver and gold in the mountains of spain
i have to see you again and again.
take me, spanish caravan,
yes, i know you can
"ispanyol karavan, al beni.. evet biliyorum yapabilirsin..."
interrail yaparken dinlenilebilecek süper şarkılardan biri, depresif anlarda dinlenebilecek diğer bir şarkı ise walk the line'ın soundtrackinde bulunan i'm a long way from home'dur.
the doors'un waiting for the sun albümünün 7. şarkısıdır. girişinde isaac albeniz 'in ispanya iç savaşı nın da sembolü haline gelen austrias şarkısı çalınmaktadır.
mükemmelin de ötesinde bir şarkı. şarkı demek bile bir hakarettir bence. yani şimdi soner sarıkabadayı'nınkilere de şarkı deyince* pek yakıştıramıyorum spanish caravan'a bu tanımı. aynı şarkıyı günde 50 defa dinlemeyi seven biri olarak, bu şarkıyı 80 defa da dinlesem azdır az.*