bugün

şubat ayı doğumlu ise sever. oh benim soğuk havalarım...
ben. keşke kış hemen gelse.
gri tonlara düşkün insandır.
Bu havaları en çok seven birisi olarak konuşuyorum Kesinlikle okul ve iş olmadığı gün battaniye ile akşamın edilmesi süreçlerini içerir.
Sıcak ve kurak havayı seven insanın tam tersidir.
Tarafını seç.
Rafine zevkleri olan derin insandır. Ben onlardan değilim ama tanıdığım, soğuğu seven her insan böyleydi.
Yaz kültürüne dair neredeyse hiçbir şeyi sevmiyorum.

görsel
ev de zaman geçirmeyi seven insandır sıcak çayını alıp pencereden yağan yağmuru karı izlemenin zevki bir başkadır.
benimdir.
ana okulu zamanlarımda kuzenlerimden bir tanesi de ana okulu öğretmenliği okuyordu. bana o dönemlerimde mütemadiyen çizdirdiği ve yorumlattığı resimleri yolladı geçenlerde.
istisnasız her resmimde yağmur yağıyor, yağmur yağmasa nehirler var, o olması hava mutlaka bulutlu.

zaten seviyordum böyle havaları o zaman fark ettim ki ezelden beri böyleymişim.
Adana'da yaşayan insandır. Götüne kadar terlediği için soğuk ve yağışlı havayı sever. Bunu iç Anadolu'da nemsiz yerlerde yaşayanlar anlayamaz.
kış güzeldir hele su mevsımde kış havası yasamak mükemmeldır. yazı 2 hafta olsa yeter.
bunu bir de dublin publarında bir cuma akşam-üzeri denesenize.

üzerinde bohemian montları ucd maçını bekliyorsun.
Soğuk havaların insanıdır.
Sıcağı seven sakat kadar özürlü olması mümkün olmayan kral insandır.

Sıcağı seven insan down sendromludur.
Soğukta yorganın altına girmeyi sıcakta yatakta yuvarlanmaya tercih eden insandır. Samimidir. Duygusaldır.
Benimdir. Yağışlı havalarda şehrin büründüğü mavimsi gri tonu ve yağmur sonrası toprak kokusunu kesinlikle vıcık vıcık yaz günlerine tercih ederim.
calismak zorunda olmayan.
trafik sorunu yasamayan evde oturan yatan issiz tiptir.

kiş lastigi fiyatini da bilmez.
istanbuldaysa haklıdır.

Zira yazın ortalama %65 70 oranında nem oranına sahip olan dönem dönemde %80-90'a kadar dayanan nem ile beraber nefes almak uykuya dalmak çok güçleşebilir.

Haliyle istanbullular için serin hava istenilir bir şey olmalıdır.
kapalı havada rüzgarı içine çekerek yürümek sevilmez mi be.
ağustos'un ortası olmasına rağmen doğduğu gece şehrini sel basmış olan benimdir. ileride soğuğu ve yağışlı havaları seveceğim ilahi bir şekilde o zaman müjdelenmiş.
yağmur suyunun ruhu temizleyici kısmını kavrayan insandır. Böyle bardaktan boşanırcasına ruhunu temizlersin. kimsenin ruhu bile duymaz.
Pluviofil olarak tanimlanir.
Şubat doğumlu oldugumdan herhalde çok seviyom.Şuan plazanın camından dışarı bakmak gibisi yok.
Oooohhhh
görsel
Bizzat kendim.
Botlarımı giyeyim, kabanıma sarınayım, beremi takayım diye dört gözle bekliyorum soğuk havaları. Hem daha az insan oluyor sokaklarda da...