bugün

başarabilenler için;
(bkz: cem yılmaz)
tabi bunu yapayanlar da var;
(bkz: mehmet ali erbil)
ahmet kaya'nın bir şarkısında geçendir.

(bkz: soytarılık etmeden güldürebilmek seni)
tek kişilk bir beceri değildir.

espri ya da şaka, adına ne derseniz diyin, sadece yapanla değil, muhattabı ile de ilgilidir. karşı taraf anlamadıktan sonra yapılan esprinin kalitesinin hiçbir önemi yoktur.
(bkz: ayrılığın hediyesi)
eğer grubun içinde sizden daha iyisi varsa bu konuda başlığı açan arkadaşa katılmadığım durumdur. fakat daha iyi arkadaşla daha iyi bir dostsanız sizi kimse yıkamaz.*
zeki- metin, mehmet ali erbil, uygur kardeşler, levent kırca bu konuya örnek degildir, malum cem yılmaz dır buna örnek, kısmende şahandır, zaten bu soytarılıktan geçinenlerin cem yılmaz a sürekli hakaret etmeleri, aşagılamaya çalışmalarının sebebi de budur.
(bkz: müjdat gezen)
(bkz: muzaffer güsar)
soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun bu son olsun
bu da benim sana
ayrılırken hediyem olsun*
(bkz: cem yılmaz)
(bkz: mülteci istekler)
zorunluluk ya da yoksunluktan bulunduğu yerle ilişkisini kesip, başka bir yere ait olmak, oraya yerleşmek isteyen düşünceler...
yemin etmeden de inandırabilmek,
ağlamadan da acını anlatabilmek,
eğilip bükülmeden de hak edebilmek,
satılmadan da elde edebilmek,
haktan vazgeçmeden de sahip olabilmek,
yalansız da mutlu edebilmek,
uzar gider bu.