etki-tepki kapsamında gelişen şölenlerdir(!). sosyalistler, yanlış gördüklerine karşı tepkilerini biraz da köklerinden beslendikleri protest tavırları ile eleştirirler. aralarından iki tane yavşak çıkar ve orada sadece olası bir taşkınlığı önlemek için bulunan polise taş atar... bu sefer uyuyan dev uyanmıştır. ve derken molotof kokteylleri, biber gazı v.s.
kimi sosyalistlerin ve kimi polislerin bir şeyleri öğrenmesi lazım kesinlikle... ama ne zaman? işte bu muamma...
tipik soner yalçın taktiği . reis adlı kitabını yanlışlıkla okuma gafletinde bulundum . yav arkadaş bir tane solcu yokki dayak yemesin işkence görmesin . hepsi mazlum . e o kadar ülkücüyü kim öldürdü , o kadar bilmem neyi kim bombaladı , o kadar üniversiteyi kim karıştırdı demezlermi .
diğer şölenler için
ramazan geldiğinde ;
(bkz: ramazanda oruç tutmadığın için tartaklanan bir gurup genç şöleni)
deniz sezonunun açılmasıyla birlikte ;
(bkz: heşama ile denize girenler eşliğinde türkiye iran mı oluyor ? söleni)
haber sıkıntısı çekilen zamanlarda;
(bkz: türbanlı kadın eşiğinde tehlikenin farkındamısınız şöleni)
zamanında başörtülü kadınlar polis şiddeti altında çocuk düşürürken de katıldıkları 'şölen'dir.
nasıl bir eziklik ki bu polis gözetiminde faşist saldırısı yaşayan insanların dayak yemesinden keyif alınıyor? şaşırmamak elde değil. illa filistinli çocuklar olacak, üzerlerine israil askerleri tank sürecek, ateş açacak ki bizim milliyetçi mukaddesatçı kimi hemşoların vicdanları sızlayacak. o da şu şekilde: 'ya bak! zamanında osmanlılardan yaka silkerseniz böyle olur.'
evet, bu ezilmekten keyif alan konformist ekip en büyük acıları hak ediyor aslında. sustukça ezilmeyi hak ediyor. sosyalistler arada bir dayak yiyor, sen bu düzenin içinde onlarla birlikte her gün.
aslında ister faşist olsun ister sosyalist. bir insanın düşünceleri için, görüşleri için, politik duruşu için dövülmesi utanç verici. bu bakımdan şölenden çok utanç abidisedir. gazi üniversitesinde dayak yiyen solcuya da, odtü'de dayak yiyen sağcıya da karşı olunmalı. evet.