olmayacak olandır, çünkü sosyalizm eşitliği ele alan bir sistemdir. dinde eşitlik yoktur. olmaz yani ama bu ülkede sosyal demokrat olup kadınını sokağa çıkartmayanlar olduğu için olabilir de. ülkede kavramlar çok karışık, muhafazakar devrimci diye bir şey de var bu ülkede.
sınıfsız toplumu hedefleyen sosyalizm ile kadının erkeğin kaburga kemiğinden yaratıldığını iddia eden islam bir çeşit paradokstur.sosyalist müslümanınsa kafası karışık.
ali şeriati, seyid kutb, ihsan eliaçık gibi takıyye yapan herifleri müslüman sanmak ve bunları sosyalist müslüman diye ele almak gibi yanlışa düşülmemesi gerekir. ismet özel doğru örnek olabilir. fakat bu sosyalist görüş marksiszme dayanmaz. şeyh bedrettin gibi biri olabilir. marksizm dini ekarte ederek, yine kendi sistemi içine sürükler. marksizme her alanda güven olmaz, marksistler de faşistleşebilir. (bkz: josef stalin) (bkz: mao zedung) (bkz: pol pot) (bkz: cavusesku). he derseniz bu adamlar rejimi korumaya çalışıyordu, ondan bu durum oldu diye; hitler, hızır paşa, kenan evren gibi adamlar da rejimi korumaya çalıştı. yersen!
insan öldüren kendi sapıklıkları yüzünden kızları kapatan müslüman olmayanları hor gören bir düşüncenin barış ve kardeşliği savunduğunu idda etme durumu.
akıllı insandır. sosyalist ve müslümansa evinde oturup tv izleyen müslümandan daha müslümandır. her ne kadar sosyalizm'in içinde din olmasa da kendine bir ideoloji belirlemiş ve o yolda gitmektedir.
Islamın sosyal ilkelerinin sosyalizmle bağlangısını görmeyi başarabilmiş karmatilerdir. Ali şeriati en bilinen örneğidir. Ülkemizde de ihsan eliaçık örnek gösterilebilir.
hiçbir şekilde çelişki barındırmaz. hatta bana göre olması gereken de budur. islam dini ilk başlarda köleler, yoksullar, dönemin alt tabaka insanları arasında yayılmış ve kabul görmüştür. zenginler, tüccarlar, üretim araçlarının sahipleri ise islam'a karşı çıkmıştır. islam'ı ilk kabul edenlerden biri olan ebu zerr, ilk sosyalist olarak kabul edilir. medine'de kurulan islam devletine baktığınızda sosyalist ideolojiden bolca örnekler görürsünüz. o dönemde zengin-fakir arasındaki farkın giderek azaldığı bir gerçektir. birçok köle azat edilmiştir. hz muhammed'in yaptıkları, getirdiği yenilikler bugünkü şartlarda sol olarak gösteriliyor.
fakat hem müslüman hem de sosyalist olmak garipseniyor. çünkü ülkede ciddi bir kavram kargaşası var. sosyalizm komünizm, komünizm de ateizm zannedildiği için böyle bir düşüncenin yanlış olacağı anlatılıyor. ayrıca müslüman sosyalistler, emperyalist devletlerin ve müslüman ülkelerdeki sahtekar para düşkünü hocaların işine gelmez. bu yüzden de adları pek bilinmez. müslümanlık ve sosyalizm yıllardır tamamen karşıt, birbirlerini yok etmeye çalışan iki olgu olarak anlatılmış ve müslümanlara yalan söylenmiştir.
kuranı okumuş anlamış allahu tealanın da emrettiği gibi düşünmüş insandır.Kulağı tırmalayıcı şekilde saçma gözükmektedir başlarda bu iki olgunun beraberliği, üzerinde durulunca bunun sebebinin radikal dinciler ve sosyalistlerin olduğunun bulunmaması elde değildir.Sosyalist eşittir allahsız, Dinci eşittir kapital. Birbirlerine zıt kavramlar olarak bilinçaltımıza işlenmiştir ve bu iki kavramı yanyana getirmeye bile korkarız çoğu zaman türk halkı olarak.Ama evrensel boyutta bakıldığında el fetihin kurucusu ve filistin kurtuluş örgütünün eski lideri (bkz: yaser arafat)ı sadece müslüman bir lider olarak görürüz.sosyalist olduğunu unuturuz.Hz.Muhammedin en yakın arkadaşlarından biri olan (bkz: ebu zer el gıfari) sadece bir sahabe olarak görürüz.Görmek istediğimiz mi bu yoksa gösterilmek istenen mi sorusunun cevabını özümsemiş insanın sindirebileceği kavram bütünüdür.
ailesi ile kendisi arasaında kalmış kişiliği gelişmemiş insanlardır bir bakarsın gayet medeniydir senin yanında bir bakarsın ki kendi gibi olan bulduğunda tam tersi.
bununla ilgili olarak, sosyalizmin bir sorunu yoktur. islamın sorunu vardır. çok bilinen ama ne derece doğru olduğunu bilemediğimiz bir mihri belli hikayesi vardır.
bunlar yunan iç savaşı sırasında, dağda bir gece beklerken saldırıdan önce, bir yunanlı başlar isa musa demeye, mihri belli de ya sosyalizm diyalektik diyecek olur, adam da buna dönüp "biz sosyalistiz kemalist değiliz" der. hikaye gerçek mi bilinmez ama anlattığı şey doğrudur.
öte yandan sorun dediğim gibi islamdan kaynaklanır ikisinin aynı anda olmaması için. mülkiyet hakkı kölelik kadın eşitsizliği derken sosyalizm ile herhangi bir bağ kurulamaz. kurulmak istenirse de önce islamcılar karşı çıkarlar.
aslında islamdaki sosyal adalet anlayışı ile sosyalizmin benzer tarafları yok değildir
fakat sosyalizm dini dışlar gibi görünen düsturu insanın kafasında soru işareti uyandırmıyor değildir.
siyasi görüşü ve dünyayı algılayışı ile inancı arasında kalmış insandır...
normal kişidir. dini, politikaya alet etmeyen kişiliktir. dini, kendi manevi dünyasında yaşar. dünya düzeni ile ilgili de sosyalist düşünceyi kabul etmiştir. ayrıca sosyalizm ve islamiyet'in eşitlik anlayışını birbirine yakın bulmuştur.
dünya savaşlarında, hangi sosyalist ya da komünist partilerin diğer emperyalist güçlere karşı kendi ülke egemenlerinin yanında yeraldığı bilgisi için avrupa sosyalist ve komünist partilerinin tarihine bakmak yeterlidir.
sosyalist veya komünist olmakla bir dine inanmak, bir ulus aidiyatını veya etnik bir aidiyatı öne çıkarmak veya taşımak gibi konular hayli sancılı olgulardır. uzun yıllardır tartışılagelen konulardandır.
sosyalist veya komünist bireyin tarifine dogmatik bir din inancı veya milliyetçilik koyamazsınız malesef. tarihsel olarak koyulmamışmıdır? koyulmuştur.
koyulunca neler olmuş; yukarıda arkadaşlar sultan galiyev örneği vermişler, uygundur. fakat başka bir nokta ilginç gelir bana. örneğin sosyalist ve komünist partilerin dünya savaşlarında diğer ülkelere karşı, kendi ülkelerinin egemenlerinin yanında yer alması anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değildir benim için. bu sosyalizm ve komünizm anlayışında bir sakatlık vardır.
materyalizm ve diyalektik materyalizm üzerine dün belki söyleyemiyorduk ama bugün söyleyebileceğimiz çok fazla şey var. en basitinden newton fiziği yerine, kuantum fiziğinin yarattığı değişimsel algının indirgemeci yaklaşım ve yorumlarında bunalımlara gireriz.
sorun, tarihsel aydınlanma süreçleriyle ilgilidir. bugün, maddenin kendisini ikinci bir tanrı edasıyla bize dayatan newton fiziğinin ve onun üzerine inşa edilen burjuva aydınlanması ve sosyalist aydınlanmanın üzerinden çok sular aktığı için aynı kalıplarla düşünmemiz beklenemez. olası böyle sorulara eski kalıplarla cevap vermekte pek bir şeyi değiştirmeyeceği gibi kör döğüşüne götürür.
saadete gelirsek; dünün kalıplarıyla,algılarıyla bu mümkün değilken, bugünün kalıplarıyla, algılarıyla bu mümkündür diyorum. bugün sosyalist müslüman, komünist müslüman olunabilir. tabii herşey sosyalizm ve komünizm için hangi felsefi bağlamda yaklaştığınızla ilgili öncelikle. biz olmamalı,olamaz derken bile nasıl dün milliyetçi sosyalist, "nasyonal sosyalist" olunduysa, bugünde olunabilinir. bugün daha fazla felsefi uygunluk vardır. doğruluk, doğru sav anlamında değil, uygunluk ve denk düşme anlamında.
fakat, öznelerin değiştiği dünyamızda tarihsel özne "insan"ın kaos ve buhranlarda diğer özneleri herzaman ötelediğini gözardı etmemek gerekiyor.