ali şeriati, cemil meriç ve sultan galiyev'lerin anlaşılması zor ama bir o kadar da aydınlık yolu. eğer müslüman ve sosyalist kavramlarını kuru gürültülü sloganlarla savunuyorsanız bu laflar sizin için saçmalıktır. ayrıca dünyada fiilen yaşamamış ama fikren varolmuş anlayışların filizlerine saldırmak da en çok cahillerin işidir. akıllı insan anlamayı cahil ise saldırmayı seçer.
sosyalizmin tüm insanların eşit ve bir olduğu, kazanılan ve harcanan paranında ortak olduğu bir anlayış olduğunu düşünürsek müslümanlıkla ters düşmediği görülür. bu nedenle pek de yadırganmamalıdır. islamiyette de sosyalizmde de aşırıya kaçanlar olduğundan ikisi de günümüzde yanlış yorumlanmaktadır kanımca.
olası. fakat bu önyargı o kadar genişki çoğu vatandaş için bir kalıp haline gelmiş sosyalist dinsiz olur diye. unutulmamalı ki müslümanlıkta ve sosyalizmde benzer hükümler bulunur. bu insanların vicdanına dayanır. mantıklı düşünelim. din düşüncelere egemen olmamalı. aynı şekilde düşüncelerde dine.
olabilir. musluman bir kulturden gelmis ve kulturunu, dinini kisacasi kendisi icin 'guzel' oldugunu dusundugu yasaminin temiz yonlerini korumaya calisan insan modelidir. bir kisi ya da olusum proleterya iktidarini tehdit etmedigi surece kesinlikle 'yasakci' olmayan sosyalizm elbette ki bu tarz bir insani barindiracaktir.
kapitalizm ile sosyalizmin ayni temelli oldugunu savunan kisiler ise sosyalizmi gercekten taniyamamis, yeterince okumamislardir. hatta ortaya dalga gecilecek kadar komik cumleler cikabilir."insana değer verir ama diyalektik materyalizm eliyle geri alır"...gibi. diyalektik materyalizm araciligiyla verilen degeri geri almak da nedir, anlayana ask olsun...
temel olarak paradokstur, olmayacak bir kavramdır. olmayacağı gibi, olmasına gerek de yoktur. çünkü islam iktisadi doktrini, mudarabe sitemi (emek sermaye ortaklığı) temeline dayanır, faizi yasaklar ve zekatı şart koşar. kısaca, kendi içinde bir bütündür. ne sosyalizme, ne de kapitalizme benzemez ve onlarla takviye edilmeye de ihtiyacı yoktur..
islam iktisadi doktrini, günümüzde pek bilinmeyen, başlı başına bir sistemdir.. (bkz. necip fazıl, ideolocya örgüsü)