kişiliksiz, hayvanlaşmış, tüm değeri madde olmuş insancıkların yaptığıdır.. piyasada oldukça fazladırlar.. çalıştığını şirketin ismine, konumunuza, oturduğunuz semte, kullandığınız araca göre çeşitli değerlendirmeler de bulunup ortamlarında hep görmek isterler..
şerefsizdirler bu tür ayrım yapanlar ve bazen en yakınımızdakiler bile olabilirler..
halk arasında adamına göre muamele diyede tabir edilen, acaba bana bir yararı olur mu bu adamın diyerek hareket eden insanlardır ne yazık ki kişiliği oturmamış insandır.
eğer sahip olduğu statüyü dişi , tırnağıyla kazımışsa sonuna kadar verilen değeri hakeder. bu statüyü doğarken babası veya annesi tarafından kazanmışsa dağdaki çobanla statüsü aynıdır doğru bakan ve doğru gören bir insan için. lan hıyar biz nerden bilecez diyorsanız insanları tanımak için gayret ederek 5 dakika muhabbet etmeniz yeterlidir. hani bir mankenimiz filozof edasında dağdaki çobanla oyum eşit olamaz diyor ya kendini üstün bir statüde gördüğünü zannettiği için bu cümleyi kuruyor. lakin onun kıçını başını açarak elde ettiğini zannettiği statüsünü -20 derecede donmuş daşşağıyla daşşak geçerek dinliyordur çobanımız.* bakış açımızı biraz genişletirsek neyin ne olduğunu ve kime neye göre nasıl davranacağımızı çok iyi belirleriz.
edit : bu entry sözlüğü zor durumda bırakacağından dolayı aysun kayacı'nın da elde ettiği statüyü dişi tırnağıyla kazandığını belirtmek isterim.
bildiğin, yaşadığın vahşi kapitalist bir o kadar anti demokratik, hatta çoğu zaman adaletsiz dünyanın her insan bünyesinde yarattığı en büyük tahrifat.
