sevgililerin Ayrılırken sarf ettikleri klişeleşmiş cümlelerden birisir.
illaki orda bir sorun vardır, ayrılmak isteyen tarafta değildir ki her zaman sorun, oturur adam gibi dersin ki "bak olum sen şöyle şöylesin, ben seni artık çekemiyorum ve bu yüzden ayrılmak istiyorum" dersin anlarımda "sorun sende değil bende" dersen anlamam, hatta sadistleşip ağzına iki tane çakasım gelirde çakmam, çocuk muyuz lan biz? Sorun sende değil bende gibi bahanelerle bir ilişkiyi yarım bırakıp çekip gidemezsiz arkadaş, mantıklı açıklama yapmaya mecbursun o kadar.
eski sevgilimin ilk buluşmamızda bana armağan ettiği kitaptı.
herifin daha ilk buluşmada bana verdiği kitabın ismine bak. o zamandan "bu adamla olmaz." demek gerekiyormuş işte.
ayrılmak için bahane arayan ancak bulamayan sevgilinin son çare olarak sorun sende değil bende demeyi düşünürken sorun bende değil sende demesiyle sıçtığı pottur. kaş yapayım derken göz çıkarmaktır...
pink freud takma ismine sahip twitter ve bloguyla ünlenen yazarın çıkardığı kitap. Beğeneni de beğenmeyeni de fazla. ancak insan psikolojisi ve ilişkilere bakış açısı çok güzel anlatılmış kitapta. bir çoğunun değinmekten çekindiği o küçücük noktalara tek tek el atılmış adeta.
oysa kendini avutmak adına, tam da sorun sende değil bende klasiğiyle, "abi sorun ondaymış, lezbiyen midir nedir?" diye düşünecekken, "sorun sende" denmesi, ne kadar da kötüdür, devamında "hiç aynaya baktın mı?" denmesi ise şiddetle muhtemel bir intihar sebebidir.
