süper bir tatil yapmayı düşünüyorum. hatta sonbaharda yapmayı planladığım bu tatil için bütün derdimi kederimi bayram tatilinde atıp iznimi de kullanmayacağım.
bozcaada'ya gideceğim mesela, güneşin doğuşunu batışını her şeyini izleyeceğim. ilk ben gidip en son ben ayrılacağım o tepeden. çok üşürsem kendimi rulo gibi sarıp oturmaya devam edeceğim. sevdiğim bütün şarkıları dinleyeceğim. en çok ben gülüp en çok ben üzüleceğim. bütün adayı bisikletle turlayacağım, yokuş aşağı büyük bir hızla sürüp rüzgarın içinden geçeceğim. güzel güzel yiyip içeceğim. erken uyanıp geç uyuyacağım.
beni irrite etmiş ne varsa hepsini oracıkta bırakıp öyle döneceğim hayatıma. çünkü ben çok sıkıldım.
kpss çalışıp, müzik dinleyip, kitap okuyacak, yazılarını yazmaya devam edecek, zaman zaman sobanın külünü, çöpü dökmeye, zaman zaman manava gidecek, zaman zaman fatura yatırmaya. zaman zaman kardeşlerinin haylazlıklarıyla sinirleri bozulurken, zaman zaman da kardeşlerinin dünyadaki en değerli sahip olduğu varlıklar olduğunu düşünecek, her yağmur yağışında kahvesini yapıp camın kenarından değil balkonundan yağmuru sigarası ve kahvesiyle izleyip, evinin önündeki çınar ağacından dökülen turuncu yaprakların hışırtısıyla biraz olsun mutlu hissedecek.
Kulaklıkla emoşinıl ve keltik müzikler dinleyip dere boyunca yüzüme çarpan yağmurun ve rüzgarın eşliğinde yürümek.
Hele akşam saatlerine yakınsa, hele ağaçlar yapraklarını döküyorsa..