"Ah nasıl da yardımcı olmuştu hastalarının kendi gölgelerini ıslah etmesine, o gölgenin gücünü kullanmayı öğrenmesine: kudret, yaşama enerjisi, yaratıcı dürtüler. iyi bilirdi bütün o sözleri; nietzsche'nin sözünü de bilirdi: En güçlü ağaçlar en derinlere kök salmak zorundadır, karanlığa, kötülüğe kadar uzanmak zorundadır."
Ahmet ümit beyoğlunun en güzel abisi olacaktı. Tabi kitabın son 12 sayfası yerinde olsaydı. Şansımı şeediyim yaa elinde bu kitaptan olan arkadaslardan yardım bekliyorum. *
hiç luzumsuz yere bu ara gene polisiye ve gerilim romanlarına meylettik.
özellikle polisiye bazında celil oker'in "remzi ünal" serisini elden geçirdik baştan aşağı.
yabancı alanda da jean christophe grange'nin kurtlar imparatorluğuna yeniden bakınıyorum ama, bu sefer baştan aşağı değil ve gayet özet modunda.
ben çok oldu yakamı dostoyevski'lerin ağır betimleme altında laf kalabalığına boğduğu kitaplarından kurtaralı; size de tavsiye ederim.
nikolai gogol'ü onlardan ayrı bir yere koysam da, özellikle dostoyevski okumanın ne kadar ulvi bir iş olduğunu izah eden inanmışların gazına gelmeyin ve zamanınızı bu kadar acıklı bir şekilde israf etmeyin.
açın server bedi'nin (peyami safa) cingöz recai'lerini okuyun, daha evdal olur inanın.