bi daha yazılmayacak olan mektuptur.bir nevi dikte.kıyamet gelmeden saniyeler öncesinde bitmiş bir mektup olabilir.uzun olabilir bu mektuplar.sayfalar sayfalar,duygular duygulara eklenebilir,bir aşkın en güzel besleyenidir mektup.
yapımcılığını ve senaristliğini türkücü özhan eren'in üstlendiği kahramanlık destanı güzel bir film. 2015 yılının en güzel yapımlarından biri olacağı söyleniyor.
çanakkale zaferi'nin yüzüncü yılında vizyona giren film. beklentimi yüksek tutarak ilk gün gittim sinemaya. çok duygulanmak istemiştim o gün şehitlerimiz adına. ilk yarım saat dışında pek duygulandıramadı beni. ben de çoğu kişi gibi düşünüyorum; olmamış! yine çanakkale destanı'na yakışmayan, onu tam manasıyla yaşatamayan bir film.
arka pencere sinema dergisinin 5 üzerinden 1 yıldız verdiği berbat çanakkale savaşı filmi. 122 dakikalık filmde sadece bir kez Mustafa Kemal Paşa'dan bahsediliyor, ama ne Mekkesi kalıyor ne Medinesi. Ha filmin ana sponsoru da Ziraat Bankası dersek gerisini siz anlayın. Filmde her yerde eski türkçe yazılar varken, ziraat bankası yeni türkçe yazıyor.
1 seneden uzun zamandır çıkarmaya çalıştıkları, standartların üstünde olmadığını düşündüğüm çanakkele filmimsisi.
Ulan bu filmin reklamları teey hobbit ve pek yakındanın öncesinde yayınlanan reklam kuşağında çıkıyordu. Hatta daha da öncesinde de gittiğimde de çıktığını hatırlıyorum. Çek bitsin işte ne uzattın amk diyordum hep. Umarım ön yargılıyımdır, yanılıyorumdur, film çok güzeldir de beni göt eder ama inanmıyorum buna. Basit Çanakkale filmlerinden işte. 1 senedir sanki üç boyutlu çektin amk. Reklamını yapa yapa yılan hikayesine çevirdin amk
Elin gavuru gelip benim tarihimi benim geçmişimi daha güzel yansıtabiliyor abi. (bkz: The water diviner). Tarihi bir film olmasa da sanatsal olarak bakınca o dönemleri yansıtmaya çalışan izlediğim en başarılı filmdi water diviner. Ya da diğer adıyla son umut.
18 mart ta sona eren deniz savaşları (daha doğrusu ingiliz fransız gemileriyle bizim topçu bataryalarının ve mayın gemilerinin savaşı) anlatıldığı için haliyle Atatürk yoktur.
ya kardeşim. yazmayayım diyorum ama yazacam. ulan, yaptığın fragman filmden iyi olmuş. milliyetçi duyguları olan beni öyle bir cezbetmişti ki fragman lan dedim nihayet güzel bir film izleyeceğiz çanakkale destanından. lan yarım saat mektup izledik. bir tane patlama efekti yok, mayına çarpan gemi kibrit gibi çakmaz, patlar ulan patlar. savaş sahnesi yok hadi anlarım. ulan geminin vurulma sahnesi de mi yok! gemi vuruluyor, vurulması gösterilmeden komutan diyor "vurduk vurduk" diye. yok hıamına yani artık. çanakkale 1915 in bayağı bir gerisinde kalmış her açıdan. duyguyu vermeye çalışmış bir yerde ama orada da olmamış. türk pilotu haçlı alman uçağının içinde türk bayrağı açıyor. bi orası var zaten oranın da içine etmişler filmde. kusura bakmayın, beklentiyi fragmanla bu kadar yüksek tutup sonra sıvarsan her türlü vatandaşta sana sıvar, kabul edeceksin. savaştan tek sahne göremeden savaş bitti lan. bu kadar mı yani. sonra mehter marşı. ulan, ya sizin yapacağınız filmin bandına kolonya dökeyim nepçim film lan bu. yeminlen sinirim hala geçmedi. ulan iki saat mektuplaşan hemşireyle pilotun pornosunu izlesem daha mutlu olurdum. osuruk gibi savaş filmi desen değil, aşk filmi desen değil. sadece osuruk filmi. ya bi git allaşkına ya. olmayacak mı lan şu kısa hayatımızda şu destanın filmini adam gibi yapabilecek biri.