turkiye' de her kesimden insanin hayretle izlediği olaydir. bazilari bu yukselişi onlemek için otobus kiralayıp onu bir sol parti otobusu haline getirerek içine iki travesti atip karalama kampanyası yapsa da meydanlar çoştu bir kere denilesi olaydir.
bunu engellemek isteyenler ne kadar çok olursa sol hergun daha fazla seçmen kazanmakta ve daha da populer olmaktadir. sol bugun ecevit' in yakaladiği ivmenin aynisini yakalamiş ve tüm kamu sendikalari tarafından da desteklenmektedir. çifticinin bu kadar perişan olduğu bu donemde solun rekora koştuğu gozlenmektedir. bu rekor meydanlara toplanan kalabalıklardan da gozlenmektedir. halk son çare sol çare diyerek son çareyi bulmuş durumdadir. sol bugun ezilenlerin, kredi maduru çiftçinin, asgari ücretinden vergi kesilen işcinin, enflasyona ezilen memurun son çaresidir. turkiye' de 40 milyon tarımla ilgilenen birey varsa sol herhalde bu kadar buyuk bir patlama yapacaktır.
solun bu ülke de bir s.kin olacağı yok da kafama takılan bir ayrıntı var ''bazilari bu yukselişi onlemek için otobus kiralayıp onu bir sol parti otobusu haline getirerek içine iki travesti atip karalama kampanyası yapsa da'' cümlesi gerçekten bana sol un ve savunuclarının zekasını tam test ettirdi.
1960 larda ve 70 lerde devrimci gençliğin başını cektigi hareket.Devlet 72 de 3 genci asarak ve 1977 deki kanlı 1 mayıs katliamıyla bu yükselişi önleme çalışmalarına başlamıştır en somut örnek olarak.
şu an ise bu yükselişten bahsetmek hayal kurmaktır. zira şu memleketi yobazlardan, faşistlerden kurtarmak icin bir birlik bile oluşturulamamıştır. yazık.
türkiye'de sol ya da sosyal demokrat parti mi vardı da yükselişe geçen değer olsun? ha yükselişe geçmekten kasıt chp ise? evet, olabilir chp yükselişe geçmiştir, ama sol yükselişe geçmemiştir, zira türkiye'de olmayan sol'un yükselişe geçmesi de imkansızdır. chp için sol yükselişe geçti diyen arkadaşlar sol veya sosyal demokratlık nedir ne değildir araştırsanlar, zira chp'ye sol demek komikliktir.
doğru desek bile bir şey değiştirmeyen durum, yükselim.*
halkevlerinden çıkan üniversiteli gençler rey hakkına sahip olsa da hiçbir şey değişmeyecek çünkü türkiye'de sol 54897 parçaya bölünmüş durumda. bir çok sol görüşlü öğrenciyle konuştum herkeste bir partizanlık. maşallah hepsi farklı partileri destekliyorlar. dikkat ederseniz avrupa'da ve a.b.d'de böyle bir şey yoktur. a.b.d'de cumhuriyetçiler ve demokratlar vardır sürekli ikisinden biri seçilir. ingiltere'de işçi partisi vardır. o görüşü destekleyenler ona verir. almanya'da mesela hristiyan demokrat parti vardır. belli başlı partiler mevcut yani bir görüşün 50 tane partisi, örgütlenmesi yok. varsa zaten o görüş adam olmaz.
demem odur ki chp'nin bu seçimde alacağı oy oranını sol görüşün yükselişi olarak algılamak hata olur. artık ideolojiyi bırakın sadece koltuk derdinde olan chp'ye sol parti deseniz bile, chp oylarındaki yükselme sol görüşle falan olmamıştır. hükümetin pasif kuzey ırak politikaları, yersiz özelleştirmeleri, başbakanın halka hitap şekli vb. birçok etmen chp oylarındaki artışın kaynağıdır.
ha soldaki bölünmeye ettiğim lafı tabi ki sağ partilere de ediyorum. misal dp ve anap diye iki partimiz var. tam birleşeceklerdi olmadı. araya melih gökçek'in girdiği söyleniyor. bu iki partinin birbirinden ne gibi bir ideoloji farkı vardır söyleyin. birinin bugünkü kurmayları diğerinin kurucularıdır. öte yandan bir de genç parti faktörü var. hatırlarsanız 2002 seçiminde %7.5 oy alıp mhp ve dyp'yi meclisin dışına itmişti. mhp ve dyp meclise girseydi bu cumhurbaşkanı seçilirdi diyorum ben. bu benim görüşüm. özelliştirme adı altında her şeyimiz satılmazdı. işte petkim'de rus-kazak ortaklığına satıldı. telekom italyanlara satıldı. en azından kimse bu kadar rahat davranamazdı. babasının malıymış gibi...
solun yükselişi, sağın yükselişi demeyi bırakıp ülkeye sapih çıkalım derim. oy kullanarak mesela bunu yapabiliriz. ne dersiniz? hoş olmaz mı?
solun 12 eylül ile bastırılışından bu yana zerre kadar ilerlemediğini düşünürsek imkansız olaydır.
zira hem ideolojik hem de toplumsal olarak kendilerini yenilemek bir yana, kabul etmeseler de, milliyetçiliğin pençesinde kıvranmaktadır kendileri...
olup olmadığına, içindekilerin değil, çoğunluğun karar vermesi gerekir. ona bakarsan ben de engellenemez şekilde şöhret yolunda ilerliyorum ama takan yok. *
