hangi din, hangi inanç, hangi ideoloji, hangi devlet-kişi-kurum-yapı olursa olsun, nefsi müdafaa harici bir canı alan hiç bir değere inanmıyorum ve ret ediyorum.
devrim bir süreçtir, sadece sürece zarar veren oluşumun içindeki insanları öldürmekle olmaz. siyasi kararlılık ve toplumsal isyan gerektirir. ayrıca sol görüşlü militan öldürür ve devrim süreci ilerler, başarıya ulaşırsa, yeni düzende sadece sıradan bir vatandaş olarak yerini alır. katil olarak anılmaz, yargılanmaz.
sağcı öldürürse katil olmaz. kahraman olur. çünkü kendine ve çevresine göre hayırlı bir iş yapmış, mevcut sömürü düzenini ve yönetimde ki çıkar ilişkilerini korumaya yardımcı olmuştur. hedefi olan bir süreç içerisinde insan öldürmez, aldığı emirler doğrultusunda öldürür. sonunu düşünmez, çünkü bildiğimiz gibi şiarları sonunu düşünen kahraman olamaz dır.
her ikisi de kendi davasında insandır. ama davanın bi oyunun parçası olduğunu bilmez. sadece oynar.
bugün sağcıya katil deniyorsa yarın şartlar değişir solcular katil sağcılar kahraman olur. sonucu, oyunu kuranlar belirler. bu önerme de evrenselliğini yitirir. ama şimdi için düşünüldüğün de doğrudur.
eline silah alan ya katil olur ya asker. çatpat silahı değil, bildiğimiz silahı alırsa.
katil bireysel çıkarları kadar toplumsal çıkarlar adına da tetiğe basabilir. hitler intihar etmeyip de bir kişi tarafından öldürülseydi, onu öldüren kişi yine katil olacaktı. katil ne yaparsa yapsın, kimi öldürürse öldürsün yaptığını toplumsal manada meşrulaştıramaz. yani bir kişiye hitler'i öldürdü diye nobel barış ödülü verilemez veya kimse iş veremez veya cezasını kaldıramaz.
asker ise, insanların korunma iç güdüsünden beslenen ve zaman içinde milli, coğrafi ve siyasi nedenlerin eklenmesi ile sistematik hale dönüşen bir yapının, ordunun parçasıdır. emir komuta zinciri ne kadar basit bir işleyiş gibi görünse de esasen insanlık tarihinde sorumluluk unsurunun vücut bulmuş ilk ve en ciddi hali sayılabilir. asker emir almadıkça öldürmez. emiri komutan verir, ordu savaşır, asker öldürür ve savaşı ülke kazanır. dünyamızda her ülkede sistematik işleyiş yüzünden savaş ve ölüm toplumsallaşmış hatta kutsanmıştır.
ama sistemin kendi içerisinde asker katil kadar özel ve önemli değildir. çünkü binlerce asker vardır orduda. oysa bir ülkedeki katillerin sayısı kısıtlıdır ve tanınmıştır. bu çelişkiye rağmen her zaman katiller kötülenir, askerler kutsanır. dünyanın her ülkesinde, her ideoloji için durum böyledir.
başa dönecek olursak, ikisi de aynı bokun laciverti özdeyişini içselleştirememiş kişilerin savunacağı kutsanma biçimidir. sağcıların olmadığı bir dünya için tetiğe basan bir kişi en az solcuların olmadığı bir dünya için tetiğe basan kişi kadar aklını peynir ekmekle yemiştir. örnekler çoğaltılabilir, müslümanların olmadığı bir dünya ile gavurların olmadığı bir dünya vb.
sonuç olarak; bireysel olarak kim kimi öldürürse katildir. sistematik bir yapı içerisinde ise askerdir.
her ikisi de katildir, aynı yerden boklandıkları kesin olur, siyaset için öldürürlerse.
geçmişte aramaya gerek yok, bazıları kuvvetle kaşıyorlar, (bkz: izmir hadisesi) ya orda birisine birşey olsaydı, silivri den çıkmak için dünyayı yakar bunlar, baksana ele geçirilen planlara.
- koç müzesinde 350 çocugu öldürmeyi planlamış bazı "çocuklar", ne diyeceksiniz efendim bu hadise için?
* senin agzını yırtarım, tnt degil kalıbı ayol o, kalıp kalıp anlamıyon mu?
- anladım efendim anladım, bu da boru diyorsunuz yani....
levent kırca, silivriye oynadıgı skeçlerle selam çakmayı braksa, cidden güzel malzeme var burda..
örnek vermek gerekirse; stalin. stalin, bildiğim en büyük sağcı katillerden biri. ben müslümanım diyen kişinin müslüman olduğunu iddia etmesi seni güldürür mü? hah, ben de stalin'e solcu diyene gülüyorum. devlet, parti falan diyecek olanların önünü kesmek adına; iran bir cumhuriyet, ahmedinejat'da fevkalade demokrat falan.
hakketten olan bir durumdur. güler zere katildir. ama şimdi devrimci, hastalıgından dolayı affedilmiş bir kahramandır. mahir desen aynı. deniz desen aynı. hangi birisini saysam. hepsi aynı. medyanın itelemesiyle, adlarına yapılan filmler ve belgesellerle bunlar kahraman birer halk adamı imajı almıstır. Aynı zamanda unutulmalarını istemeyen güruh her yıldönümlerinde, yanlarına şakşakcılarını alarak ses yapmaktadırlar. ama aynı medya hiçbir zaman DURSUN ÖNKUZU için bir program yapmamıştır.
saçma bir bakış açısıdır. savaş harici adam öldüren katildir. kişi savunduğu davasını savaş olarak görürse "kendince" artık katil olmaz ve bu durum sağcısı solcusu artık ne varsa hepsi için aynıdır. herkesin davasını adam öldürmeden sürdürmesi dileğiyle.
beynin sol lobu çalışmaması durumunda ortaya çıkan tek taraflı mantığı eksik önerme ve ne sözel ne de sayısal karşılığı olmayan, ampirik bir deneysel sonuç.
(bkz: saçmalardan seçmeler)
2- siniflar arasi baris diye bir sey yoktur.baris, sadece ezilen tarafin ezen tarafa teslim olmasidir.
3- sosyalizm bir diktatorluktur.
1-devrimin iyi ya da kotu olmasi kime yarayacagina ve kimin canini yakacagina baglidir.
Ornekler : Ataturk devrimleri cok can yakmistir, binlerce kisi bu devrimler sirasinda oldurulmustur.ama saltanat yanlilarinin ve emperyalist isbirlikcilerin cani yanmistir.
stalin ve lenin devrimleri daha cok can yakmistir.burjuvazi ve toprak agalarinin cani yanmistir.
kuba devriminde amerikanin ve oradaki zenginlerin cani yanmistir.
2-kimse silahsizliktan, kardeslikten, baristan dem vuramaz. bugun begenmedigimùiz bir olguyu degistirmek bizim elimizde degildir. guc kimin elindeyse onun 'hakkidir'. bugun bir devlet buyugu ya da zengin sirket sahibi birini oldurse hapis yatmaz, adalet onun icin islemez ya da gostermeliktir. ancak tersi olsa herkes biliyor neler olacagini... kimse baristan soz edemez.
3-sosyalizm bir diktatorluktur.proleterya diktatorlugunu hedefler. %1 lik kesimin %99'a diktatorlugu ilan etmesine karsidir. %95'in yani kucuk burjuva ve isci sinifinin %5'e(burjuva ve yandaslarina) diktatorlugunu hedefler. butun insanlarin esit oldugunu kabul edene dek ve acgozluluklerinden arinana dek onlara bu diktatorlugu uygular.