duyunca dumurlardan dumurlara atladığım çok radikal hatta çok sokucu bir nazan öncel şarkısı. çakarım, sokarım, koyarım diye şarkılar aldı başını gidiyor bunun sonu hiç hayra alamet değil ama hadi hayırlısı...
sevdim ama kazık yedim
aşk kazandı ben kaybettim
alakadar ol, ya da olma git
bu formülü hiç tutmadım..
yalnız değilsin, yanlış yerdesin
bu hep böyle olur zaten
sokarım politikana
sokarım kızdırma
sokarım politikana
sokarım kışkırtma
yok öyle yok böyle
kudurdum sayende
yok öyle yok böyle
aşkım var kışkırtma
sokarım politikana
sokarım kızdırma
sokarım politikana
sokarım kışkırtma
oyunbozan şebekesi
abandone meselesi
gene şaşırdın
gene dağıttın
son numara bu olmalı
kalpsiz yaratık
mutsuz isyankar
bu hep böyle olur zaten
Dışarıdan bakınca, politikacılara kızmış da isyan bildiriyormuş gibi gözükmek isteyen ,aslında politikadan hiçbir şey anlamayanların başvurduğu sözdür.
Politikanın bir yalan söyleme sanatı olduğunu ve burjuvazinin sermayenin kar hadlerini yükseltmek amacıyla yıllardır değişik şekillerde değişik oligarşilerle emekçi halka dayattığı reformları ve anayasa güvencesi altına alınmış sözde legal sömürünün palavralarına karşı cinsiyet , ırk , dil ayrımı olmadan tüm proleterlerin taşıması gereken ikinci karakterin deyişidir. Zira sosyalizm aşamasında ileri sürülen proleterya diktatörlüğünün kapitalist devlet militarizmini ve bürokrasisini sınıfları ortadan kaldıran komünizm aşamasında bundan daha net bir açıklama olamaz. Mücadele döneminde elbette içimizden söylememiz gereken ancak nesnel koşulların komünizme ulaştığı noktada hep bir ağızdan ifade etmemiz gereken deyiştir.
demir leblebi kasetini aldığım ilk günlerde aileyle yapılan bir araba yolculuğunda demirden leblebi ve kız bebekle birlikte arabada esen soğuk rüzgarları fırtınaya çeviren şarkı. o zamanlar çok severek söylerdim bu sözleri. aradan yıllar geçti şimdi de başkaları bu sözü bana söylüyor.