insanlar parasızlıktan bunu yapıyor anlıyorum ama apartman önünde yüksek sesli müzikle kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok.
aslında türk insanına şehirde yaşamanın kurallarını tek tek gerizekalıya anlatır gibi anlatmak lazım. çünkü bizim insanımız garip bir şekilde öğrenmiyor. öğrenme yetisi yok. üstüne de şark kurnazı. kural-kaide ne varsa yıkıp kendi yarattığı ucube davranışlarını gelenekmiş gibi dayatıyor. ben sokak ortasında halay çekerim, havaya ateş ederim, sen sabah işe gidiyorsan ya da hastaysan banane... ne güzel valla.
Allah rızası için yasaklasın biri bunu. Bayram bayram öğlen onikiden beri patlak hoparlörle cırtlak org sesine yırtılan mahalle şarkıcısı boğazının eşlik ettiği trio dinliyorum. Kulaklarım iğfal oldu yeter.
Muasır medeniyetten anladığımız buysa yerin dibine batsın.
tamam şehre uygun değil, rahatsız ediyor ama düğün salonuna verecek parası olmayanlar napsın. bana göre hiç birşey yapmamaları bundan hayırlı ama kendilerini mecbur hissediyorlar demek ki.
ayrıca salon düğünlerinden daha iyi. en azından açık havada yapılıyor ve daha samimi.
çok ezikçe ve rezilce bir davranış. fakir insan eylemi. saçma sapan müzikleri ile hele hele kürt düğünü ise saçma sapan halay müzikleri ile akşama kadar insanda kafa bırakmayan aktivite.
Küçükken her yaz gider anaağnemlerde kalırdık. Sağolsun teyzoş da her hafta en az iki düğüne götürürdü bizi. Tanımadığımız insanların düğünlerinde tanımadığımız insanlarla oynardık.
yorgun argın işini bitirip eve gelirsin biraz uzanıp dinleneyim dersin ama bir bakarsın düğün başlar tüm gün beklediğin dinginlik bazı dingiller yüzünden yalan olur.