sinema dilinin söz değil de görüntü olduğunu ve bu sanatın ancak o minval üzerine icra edilebileceğini ifade etmeye çalışan ender yönetmenlerden biridir. elbette kim ki duk gibi bir usta bu kategorinin başını çeker. bu nokta sinemayı edebiyattan ayıran en önemli noktadır: diyaloglar (söz) ve görüntü. ama bununla şu anlaşılmasın hadi hiç diyalogun olmadığı filmler çevirelim. sofia coppola'nın başardığı şey bir çok diyalogu görüntünün içinden veriyor olmasıdır. özellikle lost in translation da bu yöntem sonuna kadar kullanılmıştır.
aynı sorun müzikte daha bir göze çarpmaktadır. şarkı sözlerinin bestenin önünde ilerlediği o kadar çok parça var ki...
bana göre bunun çok basit bir açıklaması vardır: şarkı sözlerinin çoğu nasıl ki o parçanın pazarlanması için özenle hazırlanıyorsa, sinemada da diyologlar, bir çok film için, filmin anlaşılması ya da filmi daha cazip kılması açısından tam da şarkı sözleri muamelesiyle yazılır.
okuma-yazma öğrenmek için fişlerin kaldırıldığı bir dönemde, sinemanın ısrarla çoğu filmlerdeki gereksiz bir çok diyalogu gözlerimize bir fiş edasıyla sokması nereye kadar gider bilinmiyor. ama sofia coppola ve kim ki duk gibi yönetmenlerin sayısının artması bu yaraya biraz da olsa merhem oluyor sanırım.
son filmi somewhere 'de sıkıntılar yaşayan bir holywood aktörü ile onu aniden ziyaret eden kızı arasındaki ilişkiye odaklanmış, birçok kişi tarafından lost in translation 'la tanınan 71 doğumlu yetenekli yönetmen.
babasının sinema camiasında ayrıcalıklılar familyasından olduğu şüphe götürmeyince;
(bkz: armut dibine düşer)
demekten alamadım kendimi.denilmiş ama tekrarın/ vurgunun zararı olmaz.
francis ford coppola'nın kızı, jason schwartzman ile nicholas cage'in kuzenidir.
filmlerinde kullandığı müziklerle, filmi yalnızca hareketlendirmekle kalmayan yönetmendir. marie antoinette gibi bir filmde the strokes'un şarkılarından soundtrack yaparak gönüllere taht kurmuştur.
henüz hiç hayal kırıklığı yaşatmamıştır, böyle devam etsindir. seviyoruz...
67. venedik film festivalinde, ''somewhere'' adlı filmiyle altın aslan kazanan yönetmen. usta yönetmen francis ford coppola'nın kızıdır aynı zamanda. sinema aşkı anlaşılan ailenin diğer fertlerine de aşılanmış. armut dibine düşer misali, kızı da deneyimli yönetmen olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
California Instutite of Arts'da,
Güzel sanatlar eğitimini tamamladıktan sonra,
kendi yazıp yönettiği Venedik Film Festivalinde gösterilen
ilk kısa filmi 'Lick The Star' dan sonra
Cannes Film Festivalinde gösterilen
ilk uzun metrajlı filmi 'the Virgin Suicides'ı yönetti.
ikinci uzun metrajlı filmi 'Lost in Translation' ile
76. Akademi ödüllerinde en iyi yönetmen dalında Oscar'a aday oldu
ve senaryosuyla en özgün senaryo Oscar'ını kazandı.
Coppola'nın son filmi 'Marie Antoinette'
26. istanbul Film Festivali'nde gösterildi.
yönetmenin filmografisi: Marie Antoinette (2006) Lost in Translation (2003) The Virgin Suicides (1999) Lick the Star (1998)**