siyah süt

entry66 galeri0
    26.
  1. yazarın, kitabı okuyan herkesin ilk verdiği tepki gibi en kolay okunan kitabı denilebilir.günümüz dünyasında eğitim, kariyer, koşturmaca arasında kalan kadının, yaradılışından gelen annelik, bebek konusuna bakışınıda ele alır. içten gelen anaç duygular bir yana onca yılın emeği kariyer bir yana. kitabın çıkışıda hamilelik sonrası yaşanan depresyon.
    ara ara ünlü kadın yazarların annelik yanlarına ya da kariyeri uğruna bu duyguya yer vermeyen kadın yazarlar hakkında bilgi veriyor. bu da kitabı okunası yapan bir kısım.
    diğer yanda yazar otobiyografik bu kitabında kendi iç seslerinin ağzından anlatmış genelde. bu da farklı gelen kısmıydı. ama ben bebek doğduktan sonraki süreci, ne yaptı ne etti bu kadın diye daha çok yer versin isterdim. otobiyografik olmasına rağmen yine de yazarın çoğu kısmı kendine sakladığını gördüm. kolay okunan bir kitap. bu ikilemde kalan kadınlar kendilerinden bir şeyler buluyor. ama yine de ticari kitaplar kategorisinde kalmış.
    2 ...
  2. 27.
  3. elif şafak tadı vermiyor demek yanlış olur. her insan, her kitabında, hatta her sayfasında birbirinden farklıdır.
    gene de elif şafak'ta daha imgesel bir anlatım beklerdim. çok açık seçik anlatmış bazı şeyleri.

    ama anlattıklarını anlamak, hissetmek yeter zaten.
    kadınlığı, düşünmeyi, anneliği, yaratmayı.. çok güzel anlatmış.
    0 ...
  4. 28.
  5. elif şafak bu kitapta herkesin içsesleri olduğunu hatırlatıyor bizlere, sokaktan geçen adamın, okuldaki öğretmenin, bankadaki çalışanın, annemizin, babamızın herkesin içsesleri ve içsavaşları olduğunu anlatıyor, anlamamızı sağlıyor.

    başarılı bir aktarımla beynimizi yeniliyor, tazeliyor. okurken düşündürüyor, bilgi veriyor, gülümsetiyor..
    0 ...
  6. 29.
  7. kendine ait bir oda'dan fazlasıyla etkilenmiş, bazı bazı ilerleyerek taklide kaçmış bir kitap.

    ikisini de okumuşsanız aynılıklarını gözden kaçıramıyorsunuz. yazın dünyasının kadınları üzerine bahsettikleri konular, isimler hemen hemen aynı. tabii ki aynı olacak, ortak bir payda: kadın. fakat çok da özgün gelmedi bana. içinde kadın olan cümlelerin hepsi aynı değildir, olamaz. fakat ben elif şafak cümlelerini okurken kendine ait bir oda'yı hatırlıyorsam bir terslik var.

    kadınların erkeklerin yanında daha yoksul, daha eğitimsiz ve şanssız olduğunu vurgulamak üzere virginia woolf'un yarattığı shakespeare ve onun olası kızkardeşi judith hikayesi aynen alınmış. alınsın, ona da tamam. çarpıcı bir örnek. tam yerinde. ama sen gidip bu olayı doğu kültürüne uyarlar fuzuli ve olası kızkardeşi firuze şeklinde bir anlatıma gidersen komik duruma düşersin. bence düştü yani. başkalarını bilmem.

    içimden sesler korosu başlığıyla, içindeki çeşit çeşit kadını anlatması iyi bir vuruş olabilirdi, fazla uğraşmasaydı eğer üstünde. bir yerden sonra o başkalığı gidiyor ve sıkmaya başlıyor çünkü.

    yalnız şöyle bir durum var: kendine ait bir oda tamamen "edebiyat ve kadın" üzerine yazılmış bir kitap. siyah süt ise; kenarından köşesinden edebiyat ve kadın konuları ile süslenmiş geniş bir annelik kompozisyonu. ikisini karşılaştırma aymazlığında olduğum için özür borçluyum tüm yazar kadınlara, edebiyata, tarihe.

    son günlerin ilgi çeken modası; "anneliğe övgü" malum. elif şafak'ın bu doğum, loğusalık reklamını da kullanmasından sonra yazacak bir şeyi kalmadı kanımca. ya da umalım öyle olsun..

    iyi ki, okunur okunmaz unutulmak için yazıldı bu kitap. iyi ki ilerledikçe eridi, kendini sile sile. öyle ki ortasına gelmeden başı, son satıra varınca da tamamı kayboldu..

    *yalnızlık allah'a mahsustur diyerek her insanı evliliğe mecbur bırakmak, insanoğlunun geliştirdiği en büyük aldatmacalardan biridir. nuh'un gemisi'ne çiftler halinde bindik diye, tüm yolculuğu çiftler halinde yapmak zorunda değiliz.

    her ne kadar asıl düşüncesi bu yönde olmasa da, kitapta en güzel buldugum cümleler. fakat bunlar da 17 ytl etmiyor malesef.
    0 ...
  8. 30.
  9. elif şafak'ın, kadınların bütün ruh hallerini mükemmel bir üslupla anlattığı eseri. içseslerin dışavurumu bu kadar güzel anlatılabilir.
    3 ...
  10. 31.
  11. 32.
  12. elif şafak'ın son kitabıdır.beklendiği gibi beni benden almamıştır aksine sıradan bir kitap gibi okumuşumdur. oysa ki elif şafak yani adının ağırlığı yeter.güçlü bir uslup bekliyorsunuz "nerde eski kitapları" diye serzenişte bulunuyorsunuz.
    yine de elif şafak yazdığı için okunması gereken kitaptır.
    1 ...
  13. 33.
  14. hatta içsesler bazen sıkmakta okuyanı, fazlasıyla hayal dünyası, kendine dönüp evlenmek çocuk hayat üçgenini anlattığı anlar daha realist olmasından mıdır nedir kitabı daha çekici kılmakta.
    1 ...
  15. 34.
  16. kendisinin de dediği gibi "okunur okunmaz unutulmak için yazıldı" gereksiz bi kitap.anlatım tarzı ilginç.ama klasik sorgulamalar yer alıyor kitap da herkes yapabilir.bir şey katmıyor yani. çerezlik abur cubur bi şey olsun bu da böyle olsun diye yazılmış sanırım. ya da elif şafak biraz da okuyucuya kendimden bahsedeyim bi iletişim olsun samimiyet artsın demiş olabilir.o zor zamanlarını paylaşmış, samimiyetle okurlarına anlatmış.
    0 ...
  17. 35.
  18. hem anne olmak isteyen, hem kariyer yapmak isteyen, hem evlatlarından ayrılmayıp onlarla ilgilenerek yetiştirmek isteyen, hem işinden kopmak istemeyen, hem sağlıklı olup hem zayıf olmak isteyen yanii herşeyi aynı anda olmak isteyen daha da ötesi bunu zorunluluk olarak hisseden bir kadının yaşadığı tüm gelgitler, iç sesleri.. evet iç sesleri korosu okurken saçma geliyor bazı yerlerde,sıkıyor ama içimizden gelen hem de aynı anda gelen bu kadar saçma sesi yine de çok iyi bir şekillendirme yolu bulmuş şafak* kadınlara yapılan dayatmaların bir kısmını nasıl da farketmeden, sorgulamadan kabullenmişiz farkına vardırıyor.
    ve kitabın içerisinde ünlü kadın yazarların hayatlarından verilen kesitler çok keyifli olmuş, romanın akışını tamamlamış.
    0 ...
  19. 36.
  20. Bu yorumu yazmak istemezdim fakat; kitap çok fena anlatıma sahip. Bir insan içseslerini bu derecede okumayı hiç istemezdim. Baydı.
    2 ...
  21. 37.
  22. Elif Şafak'ın kitabı."Siyah Süt" kadınlığın, kadınların hayatının kasvetli ve karanlık ama son tahlilde geçici bir dönemiyle ilgili. Birdenbire gelen ve geldiği gibi hızla dalgalar halinde çekile çekile giden bir haletiruhiye burada incelenen. Bu haliyle elinizde tuttuğunuz kitap bir nevi tanıklık. Otobiyografik bir roman.
    Annelik dünyanın en yaşanılası, en muhteşem lütuflarından biri; güzel ki hem de nasıl. Aldığı tüm övgüleri fazlasıyla hak ediyor.
    Öylesine benzersiz, öylesine kıymetli... aynı zamanda çetrefil, karmaşık ve kimi zaman hayli ağır.
    1 ...
  23. 38.
  24. elif şafak ın annelik duygusunu anlattığı iç dünyasıdan gelen sesleri çok fazla yanısttığı üslubu diğer kitapları araf baba ve piçkadar zevk vermeyen kitabıdır.
    1 ...
  25. 39.
  26. anneliğin zorlukları, bir kadının anne olduktan sonra nasıl bir değişim geçirdiğini anlatan, biraz karamsarlığa iten yalın ve de güzel bir kitap.
    2 ...
  27. 40.
  28. elif Şafak' ın bana göre en kolay okunan kitabı. Kendisinin post-natal da denilen doğum sonrası girdiği depresyonu ve içindeki altı farklı kişi ile çatışmasını anlatan, annelik duygusunun hem ne kadar güzel hem de ne kadar zor yaşanan bir duygu olduğundan dem vuran kitabı...
    2 ...
  29. 41.
  30. sinik entel hanım favoridir ama; ipi anaç sütlaç hanım göğüsler.
    okunur okunmaz unutulmak için yazılan bi romandan aklımda kalan tek şey.
    1 ...
  31. 42.
  32. kısa bir alıntı;

    ''bizler ana karnında bebekleriz. vakti gelince bu rahmi terk etmemiz lazım. ilelebet burada kalamayız. ama biz buradan çıkmak istemiyoruz. zannediyoruz ki dünyayı terk edersek öleceğiz. ölüncede yok olacağız. oysa ölüm dediğin başlı başına bir doğumdur aslında. ölünce bu rahimden çıkacağız.. doğacağız sonsuzlukta.. bunu bir idrak edebilsek korkmazdık ölümden idrak edemediğimiz için korkuyoruz. doğar doğmaz ağlayan bebekler gibi biz de bu dünyadan ayrılmayalım diye ağlıyoruz..''
    0 ...
  33. 43.
  34. elif şafak'ın annelik sonrasında yaşanılanlar adına yazdığı içindeki farklı ben'leri konuşturduğu kitap.
    0 ...
  35. 44.
  36. kadınlığa toplumun bakış açısı, edebiyatta kadınların yeri ve hayatta zaman zaman söz konusu olan karışıklıklar üzerinde duran elif şafak eseri.
    1 ...
  37. 45.
  38. ''Ne kadar grift olursa olsun her dehlizin bi çıkışı var... ummadığın kadar yakında bir yerde seni bekleyen....
    Oraya doğru yürümek tek yapman gereken...''
    2 ...
  39. 46.
  40. ömür törpüsü kitap. bir heves almıştım ama gayet sıkıcı ve ruh daraltıcı.. beklemez idim kendisinden..
    0 ...
  41. 47.
  42. çizimlerle eğlenceli bir hale gelen, çabucak okunacak "abur cubur" kitap.
    0 ...
  43. 48.
  44. şehrin aynaları, araf, baba ve piç, mahrem kitaplarını okuyup sevdiğim elif şafak tan beni biraz soğutan kitap.

    bir süredir onunla ilgili eleştiriler vardı, özellikle kocası ve belli bir bakış açısı ile ilgili. aldırış etmedim, kelimelerle oynamasını seviyordum, televizyonda da hanımefendi duruşu hoşuma gidiyordu.

    siyah süt e başladığımda belli bir rahatsızlık hissettim. hayır kitabın tarzı ile ilgili değildi bu, fikirsel düzeyde bir sorundu. okudukça somut bir delil aradım. enteresan bir nokta denk geldi.

    kitapta eskiden doğum yapan kadınların başına üç harflilerden korumak için birşeyler asıldığını ama (buraya dikkat) cumhuriyet döneminde bu geleneği yitirdiğimizi (diğer başka gelenekler gibi) anlatıyordu elif şafak.

    bunun üzerine düşündüm, cumhuriyeti bu konuya indirgemek saçma geldi. sanırım rahatsızlık verici biçemi yakalamıştım. hala da rahatsızlık vermekte bu düşünce.

    takdiri şayan bir yaklaşım. tehlikeli gibi görünmese de cumhuriyetle birlikte öz değerlerin yitirildiğini savunmak (böyle bir örnekten yola çıkarak) enteresan hakikaten. bu kısım bana biraz dışarıdan dikte gibi geldi.

    gelenekler yöreseldir elif şafak, senin gelenek dediğin şey her yerde olmayabilir ve devletler bu geleneklerle değil yönetim biçimleri ile uğraşılar.

    halkın yaşayışı da devletin ilgi alanına girer ama bu kadar mikro bir konu girmez ilgi alanına deletin. zaten bu kadarına müdahale ederse iş totaliterliğe varır. (bkz: 1984)
    ama senin isyanın buna değil modernizme olabilir. modernizm eleştirisi mi yapıyorsun osmanlı övgüsü mü?
    2 ...
  45. 49.
  46. orhan pamuk'un kara kitap'ı varken seçilebilecek en kötü roman adıdır.

    edit: (bkz: Black Milk - Massive Attack)
    0 ...
  47. 50.
  48. --spoiler--
    içinin kadınlar korosuna soruyor, 'annelik mi, yazarlık mı? annelik ve yazarlık birbirine zarar mı?' içinin kadınları konuşuyor, 'onu seç.', 'hayır sen o değilsin, bunu seç.', 'aa, olur mu canım öyle şey, şunu seç.' sonra içinin akıllı bir kadını diyor ki, fark etmez, neyi seçersen seç, aklın diğerinde kalacak. ne zaman aksasa bir yerinden hayat, 'acaba diğerini seçseydim böyle olmaz mıydı' diye soracaksın kendine ve ne zaman hiçbir yerinden aksamasa hayat, 'acaba öbürünü seçseydim nasıl olurdu' diye... yani en nihayetinde, fark etmez.
    --spoiler--
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük