sokak kültürünü bilen, hippiliği "gerçekten" yaşayan güzel abilerimiz.
şöyle de bir anısı mevcut bende;
iki kız iki erkek kadıköy'de aval aval yürürken 50-60 metre öteden cd satan yakışıklı mı yakışıklı bi abimiz bize doğru geliyordu baktım ki siya siyabend'den bizon murat, tüylerim diken diken baka kaldım, şaşırdım tabi alışkın değiliz youtube'dan izlediğimiz/dinlediğimiz adamların cd satmasına.
tabii yanımdaki arkadaşlarım biraz bağdat caddesinin şıkır şıkırları olduğu için nerden tanısınlar bizon murat'ı?
15 liraya satıyordu murat abi cd'lerini. abi dedim alayım ben lise'den beri dinlerim sizi ama pazarlık yapalım falan filan 10 liraya ver dedim, öğrenci misin dedi evet dememe kalmadan cd'yi verdi elime, para falan zorlasam da almadı. sonrada şöyle dedi; siya siyabend'in bütün arşivi var bunda güzel çocuksun, güzel güzel dinle.
Hiç hiçbir şeyi bilmiyorlar, bilmek istemiyorlar
Hiç hiçbir şeyi görmüyorlar, görmek istemiyorlar
Şu cahillere bak, dünyanın sahibi onlar
Şu cahillere bak, dünyanın hakimi onlar
Onlardan değilsen eğer, sana zalim derler
Onlara aldırma hayyam.dostum (dostum)
bugün kadıköy'de moda çay evinde otururken bir anda baktım bir adam bağırıyor. '' siya siyabend'in yeni albümü, siya siyabend kendi albümünü satıyor, insanları mutlu ediyor!'' diye.
kafamı kaldırdım bir anda baktım murat abi, zayıflamış, çökmüş. eskisi gibi dik durmaya çalışıyor ama eskisi gibi değil sanki.
neyse, umarım daha iyi yerlerde görürüz bu güzel insanları.
Hayatımın bir döneminde,böyle ciddi arayışlarımın olduğu bir döneminde -ki bir bok bulamadım, sadece aramaktan yoruldum- tanıdığım gruptu, köprüyü geçerken belgeselinde görmüştüm ilk. Siya siyabend, ahmet aslan, mercan dede filan takılırken.. neyse siktir et.
iyi bir gruptur, nefret ettikleri o popüler kültür bu gruba yetişmiştir, bundan sonra söylemleri ile eylemleri arasındaki ilişkiyi hep birlikte göreceğiz umarım o derviş-deli halleri hiç bitmez, biz de yine gözlerimiz ufukta dinleriz kendilerini.