insanlığın bittiği gündür 2 temmuz.tek suçu kendi inandıkları kendi düşünceleri olan suçsuz insanları,diri diri yakanlara insan bile denemezken nasıl Müslüman denebilir.nasıl bu kadar bağnaz olunabilir.şimdi soruyorum bu insanlar nasıl cezalarını çekmezler yirmi sene geçmiş üstünden nasıl dava düşer.şu an nasıl hükümet o insanları bulamaz.o zamanlar insanları yaktılar ,peki şimdi ne değişti dersiniz.kendi düşüncelerini savunuyor,kızlı erkekli banklarda oturuluyor diye insanlarımız şiddet görmüyor mu ,ne değişti peki.madımak katliamı: camiye kirli fikirleriyle girdiler,benzin bidonlarıyla çıktılar.sözün ve insanlığın bittiği gün.
not:eksilemeye devam edin ,elhamdülillah muslumansınız hepiniz.
Evet gerçekten bazı şeyleri değiştirmek çok zor..seksle,Kezban Türk kızlarıyla,erkek yazarlarının pipilerinin boyuyla ilgili zibilyon tane entry girilirdi,asıl konuşulması gerekenler konuşulmuyor.uludağ sözlükte değişmesi gereken şeylerden birisi de bu,yoksa havadan sudan samimi muhabbetinin dışında hiçbir özelliği yok bu sözlüğün.
o gün bir otelle birlikte güneşin ozanları yandı, insanlık yandı...
yedi kova su yeterliydi
sıvas'taki ateşi söndürmek için
oysa her biri
devlet dairesindeki kovaların
üstüne yazılı
altı harfli bir sözcüktü yangın
g harfi boştur yangın kovalarının
ki ortaya çıkar
dolu olanları okununca
madımak oteli'nin merdivenlerinde
kurtulmayı bekleyenler için
verilen karar: yan ın
ve başında anladım ki bir kuyunun
ipin ucunda
derinlerdeki suya uzanan
birer kova gibidirler
yangınları söndürmek isteyen
darağacına asılı devrimciler
Nasıl almanyada hitler açısından; utanıyoruz ama gerçekten de öyle oldu şimdi yapılacak tek şey vefat edenleri anmak mantığıyla yapılan müzeler varsa madımakta da böyle olabilir. Böyle olması olayı en erdemli şekilde kabullenmek olacaktır.
(bkz: başbağlar katliamı)
O binadaki kişilerden birisi Aziz nesindir.Hani şu Salman rushdie adlı zatın malum kitabını çeviren zat.Sen adamları kışkırtıp oraya gidersen olacağı budur.Sadece binayı yakanlar yakalansa iyiydi.O dönemde sayısız islamcı bu olayla alakası olmamasına rağmen tutuklandı.
dedeleri öğretmen kafası kesenlerin yaptığı yakın tarihin en yüz karası olayı. kendileri sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi aziz nesin'e falan sallar bunlar. siz, sizi sinir eden birinin bulunduğu binayı yakacak kadar gözü dönük adamlarsınız.
dersim ne kadar katliamsa sivas da o kadar katliamdır. maraş da o kadar katliamdıri. hocalı da ı kadar katliamdır.
bu vahşetlerin adı dili dini ırkı gerekçesi olmaz. bunu anladığımız vakit bi bok olur işte belki bizden. ama nerdee. herkes birbirinden nefret eder olmuş amk. kendine yapılınca katliam karşıya yapılınca ohh iyi oldu.
böyle bir dünya yol. bu bahşetler birbiriyle kıyaslanamaz. insanlık bunu gerektirir. ölen sayısı birse de binse de katlaim katliamdır adına ne derseniz diyin yaşanan insanlık suçudur.
aziz nesin yüzünden çıkan olaydır, halk galayena getirilmiştir, ama atatürk ün yaptığı dersim katliamından daha hafif olduğu kesindir. aziz nesin in olaydan günler önce incil in türkçe tercümesini çıkartacağını açıklaması ve sivas a gelmesi ipleri koparmıştır. olmaması gereken vahim, acı ve insanı üzen bir hadisedir, allah ölenlere rahmet eylesin.
solcu acizliği, olmayan katliamdır, binayı yakanları araştırınca altından yine kendilerinin çıktığı görülecektir. müslüman halkımıza çamur atmak için uydurulmuştur.
örtbas edilmeye çalışılan katliamdır. suçlulular tabiki adalete teslim olmadı. çünkü adalet o zamanda bir kadın isminden ileri değildi. bugünde değil, yarında olmayacak. o gün insanlar fikirleri yüzünden yanarken insanlık bitmedi. insanlığın çoktan bittiği herkesçe görüldü. bugün hala bu olaya iyi ki diyen insanlar var, dünde vardı. kendini bilen araştırıp okuyan herkes gerçeği görür. görmüyorsa beynini zorlamasınının bir mantığı yok.
dip not : sözlükte sadece 2 sayfa yer bulabilmiş. yazık.
kin gütmeyiz, severiz, seviliriz, hoşgörü ana şiarımız söylemlerini dillerinden düşürmeyenler tarafından sürekli olarak bir nefret ekme aracı olarak kullanılıyor. bu muazzam bir tezat.
Bilir misiniz yanan insan eti nasıl kokar? Bilir misiniz yirmi iki yaşında ölmek, doğacak çocuğunuzu görememek nedir? Pir sultan aşkına, güzel huylu Muhammed aşkına diyen insanları Allah yoluna cayır cayır yakmak nedir bilirdiniz oysa... Sazıyla gömülen Hasret'ler, kalemini yanına yoldaş eden insanlar vardı orada... Düşünce yakılır mıydı kardeşlerim? Allah'ın verdiği canı kul nasıl alırdı? Biz semah dönerdik oysa. Ellerimizi Hakka açardık. Çocuk öldürdünüz siz kardeşlerim, siz çocukları yetim bıraktınız. insanları kendi dumanlarınızda boğdunuz. inanılan Allah bir değil midir? Bilmez misiniz Ali'yi seven beni sever diyen Muhammed'i? Oysa bilirdiniz siz insanları ''Allah-u Ekber'' haykırışlarıyla, elinizde yanan meşaleler ile yakmayı.
Kim veriyor hesabını? Bırakın boynunuzda gül cemali Hakka dönük zülfikar asılı durmasın, bırakın elleriniz semaha açılmasın, bırakın duvarlarınızda Allah'ın arslanı çakılı durmasın. Vicdan yok mudur sizde kardeşlerim? Biz hala size ''kardeş'' derken siz neden hala bizlere ''düşman'', ''Allah inkar eden'' dersiniz.
Biz unutmadık, ölen kardeşlerimizi. Yirmi iki yaşında kalan, ardında bir evlat ve onlarca güzel türkü bırakmış Hasret Gültekin'i.
Biz unutmadık ''aynı gökyüzü aynı keder değişen bir şey yok ki'' diyen Behçet Aysan'ı.
Siz de unutmayın, acıyı bal eyleyen, karıncayı bile incitmeyen bu Can'ları.
Kanayan yaradir hala içimizde.
Failleri meçhul bir katliam, o katliamı yapanlar şimdi gülüyor oynuyor orucunu tutuyor hak için... (bkz: insan gerçekten sasiriyor!)
Unutmadık unutmayacağız diyoruz ama bu katiller böyle hukuk sisteminde nasıl yargılanacak nasıl cezalandirilacak bilmiyoruz...
(bkz: hukugun Batsın)