bugün

kara gündür.bir sunni olarak utandığım bir olaydır. yapanlar hala ele verilmemiştir.
ali nesin: sivas katliamının müslümanlıkla ilgisi yok!

http://www.ensonhaber.com...lgisi-yok-2014-07-05.html

cahil her yerde cahil.. dinli de olsa dinsiz de olsa.. radikalizm de öyle.

--spoiler--
ali nesin: Sivas olaylarının Müslümanlıkla ya da dinle doğrudan bir bağlantısı yoktur. Olayı, ‘dine hakaret etti, etmedi / tepki doğruydu, yanlıştı / tepki olmalıydı, ama böyle olmamalıydı / tepki tamamen yanlıştı’ gibi basit analize indirgemek bizi yanlış sosyolojik ve siyasî yola iter” dedi.
--spoiler--
kendini müslüman sanan orospu çocuklarının eseri!
13 ve 15 yaşında iki çocuk da dahil olmak üzere 35 kişiyi yakmanın müslümanlık (!) olduğunu gösteren katliam.

hristiyanların orta çağ dönemindeki cadı avlarını hatırlatıyorsunuz. onlar değişti derken, yerlerini bizimkiler alıyor anlaşılan.
'Öyle bir ölsem ki çocuklar size ölüm kalmasa' diyen aziz nesin ( kendisi kurtulan bikaçından biridir.)gibi nice güzel aydınlarımıza düzenlenen katliam.
herşeyi hatırlayacak kadar yaşlı unutmayacak kadar genç olduğum için olayların yaşandığı zaman dilimine şahitlik etmiş birisi olarak etrafında tarafların ahlaksızca dezenformasyon yapa yapa gerçeği sis perdesi altında kaybetmelerine mani olmak amacıyla ben de yazmaya karar verdim.

1-adına ister sivas katliamı,ister sivas olayları,ister madımak katliamı ya da tatsızlığı densin sonuçta yaşanan bir toplu kıyımdır.bunun öncesi sonrasını nedenleriyle madde madde kendi perspektifimden ele alacağım ama şunu belirtmek şarttır ki yakma fiilini gerçekleştirenler sivas'ın şehir merkezindeki halkıydı.

2-salman rüşdi'nin şeytan ayetleri adlı kepaze kitabı,o dönemde din karşıtı söylemlerini iyice arttırmış olan perinçek'in gazetesi aydınlık'ta aziz nesin imzasıyla tercüme edilecekti.aziz nesin ve aydınlık bunu haftalarca süren bir kara reklam kampanyasına çevirdiler.o zaman henüz birkaç özel kanal dışında iletişim araçları gelişmemişti.sosyal medya diye bir hadise hayatımıza girmemişti bile.henüz 3 sene evvelinde peygamberimiz sav 'in sözde suretini(suriyeli rahip bahire tarafından çizilen olabilir) basan tempo dergisi erzurum'da büyük tepkinin hedefi olmuştu.

3-aydınlık gazetesi'ni protesto etmek için istanbul cezeri kasım paşa camiinde toplanan radikal islamcı göstericilere polisin çok sert müdahalesi olmuş,aydınlık gazetesi şeytan ayetleri tefrikasını yayınlama işini ertelediğini açıklamıştı.olay,o zamanın radikal islamcı yeryüzü dergisi'nde ''aydınlık susturuldu'' başlığıyla yer almıştı.

4-senelerdir uşak'ın banaz ilçesinde yapılan pir sultan abdal kültür festivali o sene nedense sivas'a alınmıştı.bunda sosyal demokrat görüşte olduğu anlaşılan vali ahmet karabilgin'in büyük himayesi vardı.olaylar sonlanınca herkesin suçladığı bir numaralı isim valiydi.

5-aziz nesin sivas'a davet edildi.provokasyona neden olan bir numaralı amil buydu.dindarların bilhassa radikal siyasal islamcıların şeytanileştirdiği bir figürü alevi teşkilatı adına sivas'a alevi şenliğine çağırmak çok kötü oldu.aslında çağırılmasının sebebi dinsel bağnazlık hakkında kendisine bir konuşma yaptırmaktı.zira kendisi de bu bağnazlık sebebiyle mağdur olmamış mıydı?dolayısıyla nesin'in oraya davet edilmesini halk bak senin düşmanınla beraberim olarak okuyacaktı ki kimse başka türlü
okuyamaz.

6-katliamdan bir iki gün önce tertip edilen ve pir sultan abdal'la gericilik eksenli panelde aziz nesin'le aleviler tartıştı.nesin, sözünü sakınan biri değildi.pir sultan abdal'ın görüşleri çağına göre devrimci olabilir ama yine de dinsel eksenli olduğu için bu zaman için çağ dışıdır deyince oradaki aleviler buna tepki gösterdiler.aziz nesin sözünden dönmedi.

7-şehir fokur fokur kaynıyordu.bilhassa çevre iller ve özellikle ankara'dan gelen aşırı sol örgüt sempatizanı alevi üniversite öğrencilerinin tavırları ve saygısızlıkları nabzı iyice arttırıyor tahammül cidarlarını zorluyordu.bu arada ibda-c,müs-genç benzeri radikal islamcı örgütler boş durmuyor provokatif söylemler ve bildirilerle halkı kışkırtıyorlardı.sivas merkezinin çoğunluğu milli görüş'e oy vermişti.refah partisi'ne yakın yerel gazetelerin başlıkları da son derece sertti ancak tepkiler o ana kadar hep aziz nesin'eydi.

8-semboller üzerinden yürütülen gizli savaş,birbirine nazire yparcasına ortaya konan fiiller tahrik konusu oluyordu.tarihi medresede imza günü yaptırılan aziz nesin,yerel gazetelerden birinde çalışan ya da gazeteci kılığında oraya gelen bir şahsın sözlü saldırısına uğruyor o anda oradan uzaklaştırılıyordu.ortamın tadının kaçtığını gören şenlik idarecileri aziz nesin'i tekrar otele götürdüler.
9-pir sultan abdal heykeli'nin açıldığı yer de bizzat provokasyonu arttırmıştı.ama olayı patlama noktasına getirecek hadiseler cuma günü sabahı yaşanacaktı.sabahın ilk saatleriyle beraber,şehir adeta patlamaya hazır bir bomba gibiydi.ankara ve komşu illerden gelen bilhassa genç ve din düşmanı alevi üniversitelilerin tahrik dolu hareketleri başlamıştı.cuma namazı için sala verilirken tarihi medresede davul çalmak,cuma salasını yuhalamak ve cami duvarlarına che guevera çıkartmaları yapıştırmak gibi.artık her türlü ortam iç ve dış saiklerce hazırlanmıştı.gerisini kitle psikolojisi halledecekti.

10-cuma namazında iyice galeyana gelen topluluk bölük bölük madımak oteli'nin önüne doğru yürüyüşe geçti.burada tahrik unsuru oynayan bazı kimselerin bugün hayaleti bile ortada yok.gerisini biliyorsunuz.ancak bu noktadan itibaren yerel mülki erkan ve ankara arasında korkunç hatta kasıtlı diyebileceğim bir iletişimsizlik söz konusu.vali inönü'ye yalvarıyor.inönü merak etmeyin yakında gelecekler ve müdahale edilecek diyor.ancak içişleri bakanlığı kendilerine bağlı olmasına rağmen aksayan,ayak sürüyen adeta denileni anlamamazlıktan gelen bir unsur,emniyet,askeri ve siviller arasında mevcut.sanki kara bir el,olayların olup bitmesi için gereken tedbiri almış,su akıp yatağını bulacak.

11-oteli yakanlar halk arasından birileri miydi yoksa özel seçilmiş özel harp elemanları mı bunu akıl ettiler bilinmez ancak mesele otel etrafında toplanan kalabalığın bu durumdan pek şikayetçi görünmemeleri.bu durum da bize kitle psikolojisinin idare ettiği bir yığının neler yapabileceğini gösteriyor.yangından önce ne hikmetse oraya bir manga askerle gelen ordu birlikleri neden geri çekildi?onları o kadar az bir şekilde oraya getiren kimdi?sonra komutan neden askerlerini alıp sırra kadem bastı?

12-o gün bütün şehir halkı oradaydı isteyen islami hassasiyet deyip savunur isteyen dış mihrakların işiydi deyip halkı savunma cihetine gider.o gün orada din adına bir karar verildi ve infaz uygulandı.tahrikler bir tarafa bizim bunu yapmaya hakkımız var mı?bir masum uğruna bir gemi dolusu mücrim ve günahkarın hayatı bağışlanır diyen düsturumuz nerede? bizim müslümanlığımız bu tarz mıdır?


13-olayın fecaati ve kamuoyunda uyandırdığı yankılar üzerine bu defa hızarın sivri ucu diğer tarafı kesmeye başladı ve yıllar sürecek bir mağduriyet sivas'ın ve o gün orada bulunan halkının sırtına bindi.onlarca yüzlerce insan yargılandılar.bir kısmı alakası olmadığı halde hüküm giyip hapis yattılar,ailelerin ocakları söndü,işsiz kaldılar,kimisi yurt dışına kaçtı.otelde ölenlerin yakınlarının ise açık ve gizli feryatları asla susmadı.aziz nesin,uğursuz bir hayalet gibi otelin yangın merdvenlerinden inip itfaiye arabasına dayak yiye yiye bindirilirken,boş gözlerle bakıyordu.birkaç sene sonra eceliyle ölecekti.allah, hasmının canının alınmasını başka ellere bırakmamıştı.mezarının yeri bile belli değil.

14-bu olay daha uzun seneler tartışılacak.eğer insanlar bir şekilde adaletin yerine gelmediğini düşünüyorlarsa bunun üzerinden mağduriyetler suya atılmış bir taşın halkalar oluşturulması gibi ırsi olarak diğer nesillere aktarılacak.nasıl ki diyarbakır hapishanesinde yaşanan askeri rejim vahşetleri pkk'nın ideolojisini sürdürüp etrafına insanları toplaması için bir bahane olmuşsa yarın öbür gün ayrılıkçı alevi hareketleri de sivas katliamı'ndan istifade edeceklerdir.

15-olayın adı katliamdır.yeni şafak veya akp kafasıyla olayı şahsı manevi olarak ele alıp hayali bir takım güçlere yıkmak karşı tarafın mağduriyet hissini daha da fazla arttırmaktan başka bir işe yaramamaktadır.cia istasyon şefleri,şehirde gezinip etnik ve mezhebi sayım yapan amerikalı turist gibi masallara sığınmanın anlamı yok.bu tür tahriklerin yeniden yaşanmaması için güçlü bir devlet ve istihbarat şart.

16-katliam sonrası sivas'tan arandığı için kaçıp yaşadığım şehirdeki akrabalarının yanına yerleşen bir çocuk tanıdım benden bir iki yaş büyüktü ve recep adını kullanıyordu.o da aranıyordu ve sivas'a dönemiyordu.zannedersem bugün olayların nasıl gelişeceğini hiç kimseye marabalık etmeden gerçekçi bir perspektifle bakmamı ta o günlere borçluyum.çünkü her zaman muhatabıma doğru soruları sormayı bilmişimdir.recep'e sorum şuydu: tüm bu yaşananlardan sonra olayları izleyen sivas'ın kendi halindeki ahalisi ne diyor? recep'in cevabı gayet anlamlıydı.asker darbe yapıp,idareyi ele alsın diyorlar.

söyleyeceklerim bu kadar...
(bkz: müslüman geçinenlerin insan öldürmesi)
(bkz: beni yak kendini yak her şeyi yak)
katliamdır ve postmodern -karbeladır.
pkk ve akp zihniyetinin ortak katliamıdır.
hep mağdur hep mağdur, kışkırtmalardan bahseden yok niyeyse.
Evet hep mağduruz, tayyoşcular gibi.
ortalıkta dersim dersim diye zırlayan orospu çocukları sivas katliamı'ndan söz etmezler.

devlete başkaldırı yapıp kürdistan kurmaya çalışan hain köpekleri savunup sivas katliamı'nda susan tunceli öküzleri de hiç konuşmasın zaten.
Madımak unutturulmayacaktır.
olmayan katliamdır. yanan vatandaşlar panik yapmasalar yanmicaklardı. evet.
türk orospu çocukluğu tarihinin nirvanasıdır.
O zamandan beri turkiyde zihniyet değişmedi.
Halki galeyana getirip herseyi yapabilirsin.

Bu ulkede Berkin elvanın annesi meydanlarda yuhalatildi.
Dusunmeyen cahil halk herkesin isine geliyor.
muhibe akarsu – (35 yaşında, misafir)
muhlis akarsu – (45 yaşında, sanatçı)
gülender akça – (25 yaşında, sanatçı)
metin altıok – (52 yaşında, şair, yazar)
ahmet alan – (22 yaşında, sanatçı)
mehmet atay – (25 yaşında, gazeteci)
sehergül ateş – (30 yaşında, sanatçı)
behçet aysan – (44 yaşında, şair) ,
erdal ayrancı – (35 yaşında, yönetmen)
asım bezirci – (66 yaşında araştırmacı, yazar)
belkıs çakır- (18 yaşında, sanatçı)
serpil canik –(19 yaşında, sanatçı)
muammer çiçek – (26 yaşında, aktör)
nesimi çimen – (67 yaşında, şair, sanatçı,)
carina cuanna – (23 yaşında, hollandalı gazeteci)
serkan doğan – (19 yaşında, sanatçı)
hasret gültekin – (23 yaşında şair, sanatçı)
murat gündüz - (22 yaşında, sanatçı)
gülsüm karababa –(22 yaşında, sanatçı)
uğur kaynar – (37 yaşında, şair)
asaf koçak – (35 yaşında, karikatürist)
koray kaya – (12 yaşında, çocuk)
menekşe kaya – (17 yaşında, sanatçı)
handan metin – (20 yaşında, sanatçı)
sait metin –(23 yaşında, sanatçı)
huriye özkan – (22 yaşında, sanatçı)
yeşim özkan – (20 yaşında, sanatçı)
ahmet öztürk – (21 yaşında, otel görevlisi)
ahmet özyurt – (21 yaşında, sanatçı)
nurcan şahin – (18 yaşında, sanatçı)
özlem şahin – (17 yaşında, sanatçı)
asuman sivri – (16 yaşında, sanatçı)
yasemin sivri – (19 yaşında, sanatçı)
edibe sulari – (40 yaşında, sanatçı)
inci türk – (22 yaşında, sanatçı)
kenan yılmaz – (21 yaşında, otel görevlisi)

çoğu 25 yaş altı gençlerin öldürüldüğü katliamdır, insalık tarihi bunu unutmaz, sivasın adı bu katliamla anılacaktır, 20. yüzyılın sonlarında yaşanmış kerbeladır.
ölenler yanarak değil dumandan zehirlenerek ölmüştür, hedef aziz nesini öldürmekti ama aziz nesini itfaaye gelip kurtarmıştır.
olaylara erdal inönünün kontenjanından göreve getirilmiş sivas valisi müdahale edememiştir, gerçi valiliğe de saldırı olmuş valiliğin 10-15 askeri sayesinde orası kurtulmuştur.
28 şubat darbe sürecinin başlangıç noktasıdır.1993 içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan 7 olaydan biridir.

1-uğur mumcu suikasti

2-adnan kahveci sukasti

3-eşref bitlis suikasti

4-turgut özal cinayeti

5-madımak olayı

6-başbağlar olayı

7-33 er'in şehit edilmesi.

yani ateist aleviler islama sövmek için,madımak olayının arkasına saklanmak yerine büyük resime baksınlar.
(bkz: sen benden gittin gideli)
allah rahmet eylesin ölenlerine, üzücü bir katliam.

fakat bu ülkede alevilere en küçük bir ima olursa yer yerinden oynuyor, diğer mezhep insanları görmezden geliniyor. misal şafiilere laf söylense kimse aldırmaz ama alevi olursa hemen aauuuuuuuuuu!!!! ne var ulan ne var?!!!!

sivas'ta olay çıkacağı belliydi. gidip ısrarla sivas'ı karıştırdılar. olmaması gerekirdi ama bi zahmet yangın çıkartmak içinde uğraşmayın.
üzerinden tam 22 yıl geçti.sığ fikirlerin arasında, faşist düşüncelerin içinde yanan 37 can. onlarda bir ananın evladıydı,onlarda bir ailenin annesi,babasıydı; din elden gidiyor diye ortalığı yakıp yıkan yobazlar , dinsizliğin imansızlığın ne demek olduğunu öğrettiler.

can yücel'in bir lafı var : "bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz,lan bu orospu çocuklarını nasıl anlatayım küfürsüz.."

unutursak kalbimiz kurusun #unutmadımaklımda
Aydınların masum insanların katledildiği bu olay aslında son derece normal görünen insanların nasıl da canavarca hislerle hareket edebildiğinin kanıtıdır.
Sıradan insanların kötülüğüdür bu gücü elinde bulunduranların kuklası olan, tüm yaşananlara seyirci kalıp çanak tutan herkes birer katildir bu olayda aslında.
Hiçbir zaman unutulmayacak.
Kanunlar yasalar yok saysa da bu insanlık suçunu.
O yürekli ve masum insanlar unutulmayacak.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar