"a system is an organized or complex whole, a set of interrelated or independent parts thats forms an entity"
sistem, organize veya komplike bir butundur, birbiri ile baglantili veya bagimsiz bir grubun parcalarinin bir araya gelerek bir mevcudiyet olusturmasidir.
protestolarınız bile sistem tarafından ayarlanmıştır aslında. unicef'in afrika'da açlık sorununu çözeceğine, unesco'nun kültürü kurtaracağına, orta doğu'nun hep karışık olacağına, pahalı cafelerde mutluluğun satın alabileceğine inandırılmışsınızdır. gittiğiniz plajlarda standart ve zevksiz pop şarkıları çalar, avm'lerde aynı fast food zincirinin şubesinden yemek yer, moda adı altında tek tipleştirilmiş giysileri giyersiniz.
Turk uretimi otel yonetim programi. Ama oyle bok ki. Temiz kirli odayi gormekte sikinti yasarsin, on kasa kavrami zaten hok. Gri fonda odalari kutucuk kutucuk gosterir. Rapor isi olum zaten.
Sistem bizde boş bir kavramdır. Bu yüzden içinde sistem kelimesi geçen şeyler bir boka yaramamaktadır. Örnek: Türkiye'nin eğitim sistemi. Sistem yok, eğitim zaten yok.
sistem, birbiriyle etkileşen veya ilişkili olan, bir bütün oluşturan cisim veya varlıkların bileşkesidir. bu varlıklar soyut veya somut olabilirler.
sistemin özellikler:
sistem birbiriyle madde, enerji veya bilgi alışversinde bulunan elemanlar veya parçaları anlamına gelir. öğeler, ilişkiler ve faaliyet (eylem) ve amaç sistemlerin ortak noktalardır. bu noktalardan hareketle, sistem öğelerden oluşmuştur. bu öğeler arasında çeşitli boyutlarda ilişkiler vardır. öğeler arasındaki ilişkiler ise belli bir amaca hizmet etmeye (faaliyete - eyleme) yönelmiştir. bu durumda bu elemanlarını ve onların eylemlerini kapsayan matematiksel veya mantıksal bir model oluşturulabilir. sistemde düzenli ve uyumlu bir işleyiş söz konusudur. epistemolojik (bilgi fesefesi) açısından bakıldığında bu durum evrendeki düzenli işleyişin doğal bir sonucudur. düzenli ve uyumlu işleyişteki bir aksaklık veya uyumsuzluk bir soruna yol açar. bu sorunun büyümesi ise krize dönüşür. örneğin siyasal anlamdaki sistem krizleri veya ekonomik krizler gibi…
bütün bunlardan hareketle sistemi oluşturan ana özellikler şu şekilde özetlenebilir: parçalar mutlaka birbiriyle ilişkilidir. parçalar mutlaka birbiriyle uyumludur. çalışırken bir bütün oluştururlar.
sistem insanı yaşatan sistemdir. içinde yaşadığımız çevredir. bu ekosistemin yürüdüğü arzın içinde bulunduğu uzay sistemi ise en asıl sistemdir. sistem içinden kurtulamayacağımız ölmeden kurtulamayacağımız bir şeydir. bu sistem saatli bir bomba gibi devamlı geri sayımdadır. biz ölürüz ve sistem kendi saatini geri saymaya daha hızlı devam eder. bu geri sayımı hızlandıran insan ölümlerinden daha başka şeyler de vardır.
nedir biliyor musunuz sistem, bencilliğimizdir, rekabet duygumuz, önde olma yarışımız, ego'muzdur sistem.
üzerinde rakamlar yazan kağıtlara bağlı umutlar-planlar-çalışmalar, değerli(!) madene dayalı üstü rakamlı kağıtlar, silaha dayalı barış, köleliğe dayalı özgürlüktür.
bir yalanı doyasıya yaşamaktır sistem. sormadan, sorgulamadan.