öznesinin kendisinin olduğu, siksen okunmayacak uzunlukta entrylerinin okunmasının tek nedeni, "olm bir adam var gecenin bilmem kaçında zibilyon satırlık entryler giriyormuş ve bunda da ısrarlıymış" şeklinde şöhret edinmesi ve ardından gelen çığ etkisi dir. ki benim şimdi götümden uyduracağım tanımla buna, orhan pamuk sendromudiyebiliriz:
herkesin sırf yanındaki okumuş ve okuyor diye okuması ve beğenmeyenin okuduğunu anlamıyor sayılması anlayışı olarak tanımlayabiliriz bunu kısaca.
yoksa milletimiz ve sözlük yazarlarımız okumaya bu kadar meyilli olsalardı, sadece türkçede olan ve hiçbir dilde karşılığı türkçe'deki mükemmel anlamının yanına yanaşamayan, özet geç lan piç gibi olağanüstü bir lafı bu toprakların insanları üretemezlerdi.
valla haksızlık etmeyeyim, belki de sözlüklerde harcanan bir yazrdır kendisi...ben üstümü başımı paralayana kadar okumayı denedim...ama olmadı yapamadım, sonunu getiremedim...
belki de eksik malumatla yorum yapıyorum kendisi hakkında..
ama olsun, eksik malumatla yorum yapmak, 15 nci sınıf bir pop şarkıcısının konserinde herkes öyle yapıyor diye üstünü başını paralayan ergen kızlar gibi davranıp, sirkeciiiiii diye bağırmaktan iyidir, çoğunluğun yaptığını "vardır olm bi hikmeti" diye ezbere yapmaktan iyidir.
edit. ayrıca daha fazla yorum için; (bkz: #10193092)
Edit 2: nepal daglariNdaki rahip sabırı göstererek okudum en favori entrylerini. Tüm samimiyetimle söylüyorum, Bu kadar gürültü koparacak ne edebi yöNden, ne anlatım-üslup yönünden, ne hikaye orijinalliği yönünden bir numara görmedim.
- bayginlik verene kadar Di li geçmiş zamanın kullanıldığı hikaye tadı. Özellikle kendisini mağdur, cirkin, talep görmeyen kişi olarak konumlandirma ( ki bu çok önemli. Acaba tam tersi olsa ve bu arkadaş, hikayelerinde kendini talep gören, zengin, yakışıklı gibi gösterse yine bu ilgi olur muydu acaba kendisine. Bu sempatik cocuk imajına sahip olabilir miydi?) bol bol vasifsiz dialog. Gördüğüm bunlar.
Ama farklı. Binlerce Entrynin olduğu bir ortamda, bir kere entry sadece fiziki yapısıyla bile farklı. Bir icine düştünmü, bataklık gibi, cirpindikca daha icine gömülüyorsun ve çıkamıyorsun yazıdan. Muhteşem okutucu özellikleri yüzünden değil, ekranın dibine kadar inmeden ciKamaman yüzünden.
Ortalama 2 satır entrylerin olduğu yerde bu yazıları ve ısrarla, bu yazıları yazan yazarı nasil farketmeyeceksin ki?
100 entry de 30 entry.!!! Binlerce yazarın olduğu bir platformda, 100 seçilenin 30 U. Eğer bir yazar bir senede üretilen en iyilerin yüzde otuzuNu tek başına üretiyorsa, bu binlerce yazar açısından ne acı. Binlerce vasat toplanmişiz demektir de, arkadaşın takdire mazhAr olmuş eser!! Lerine bakıyorum da bu açıdan, araya karbon kağıdı konmuş entryler manzumesi.
sirkeciden tren gider
sirkeciden tren gider,
varım yoğum törem gider,
tuna bizden utanır, biz tunadan,
yüzüne kapatır ellerini.
aldırma be tunam,
yiğit çıplak doğar anadan.
sirkeciden tren gider,
vagon gider, derdim gider,
gurbet elde bir başıma,
varım, yoğum alır gider.
sirkeciden tren gider,
ona giden verem gider,
bir kampana çalar analar, ağlar.
oğul oğul, çocuklar öksüz, gelinler dul.
akşam olur, hüzün çöker,
omuzlarım bir bir düşer,
sirkeciden tren gider,
gözyaşımı döker gider.
sirkeciden tren gider,
erzurumlu duran,
ankaralı burhan gider,
burada ezan var, orda çan,
her sabah çınlar tepemizde,
uyan uyan!
sirkeciden tren gider,
bir yaldızlı kur'an gider,
su serperler ya gidenlerin ardında,
dün askere hint'e, yemen'e,
bugün ekmeğe, yaban ellerine,
dönmezler ya andan.
sirkeciden tren gider,
evim, barkım viran gider,
biz hep atla geçtik tunadan,
böyle geçmedik avrat, uşak,
biz hiç böyle geçmedik,
tuna bizden utanır, biz tunadan,
aldırma be tunam,
yiğit çıplak doğar anadan,
sirkeciden tren gider,
vagon gider, derdim gider.
gurbet elde bir başıma,
varım yoğum alır gider.
sirkeciden tren gider,
erzurumlu duran,
ankaralı burhan gider,
burada ezan var, orda çan,
her sabah çınlar tepemizde,
uyan uyan!
2010'a damgasını vurduğu için kıskanılmaması gerek yazardır.
böylesi harkulade diyalog yazan bir kişi pek tabi birçok şey yazabilir. burda entryler girerek kendisini sadece dar zihniyetlerin, kıskanç bünyelerin, şakirt, troll, dangalak, paçoz, kotası düşük adamların (şimdi üstüne alınıp da gaza gelmemelisin, hem niye böyle bişey yapasın ki? sende i.nelik yoksa sorunda yoktur zaten) içinde sınırlı kalmaması gereklidir diye düşündürür. engin abi düşüncelerimi bir ahmet kaya şarkısı örneğiyle tamamlamak isterim.
''söyle türkünü sen, erinme nazlı bacım! ağlamadan, karalar bağlamadan.''
''yaz entrylerini sen, kırılma canım kardeşim, takmadan, takılanlara takılmadan.'' *
2010 yılı için yapılan istatistiksel çalışmayı bizzat kendisinin yaptığını düşündüğüm yazar. Her yerde bu adam! Hayır olmaz demiyorum da bu kadar olmaz arkadaş, hangi yayının soru bankasından çalıştın anlamadım ki *
üstüne gelinmeye hunharca devam edilecek yazar. boşver ustam takma sen o takunyaları. 2011, 2010'un kat kat üstünde geçmesi dileğiyle... okuyarak(!) takip ediyoruz.
anlattığı bir hikayede internetten tanıştığı kız çok güzel çıkınca güzel başlayan filmi çok kötü bitirmemek için ortaya çıkmamış ama bunu da çok dert etmemiş yazar.