bugün

kalabalık mekanlarda takılan parasız kalmış kurnaz çocukların, torba tutan, gaspa çıkan, çark kollayan abilerini polise ihbar etmelerine denir, polis abileri küçük çapta ödül verirler bu sinyalcilere, lakin sonu kötüdür, sinyalciler kurnazları nasıl bilirse kurnazlarda sinyalcileri bi dakka da ayıkırlar.

en çok antalya ışıklar caddesinde vardır bunlardan.
hani yolda yürürken yanınıza yaklaşıp "abi bea bi sigara versene bea" ya da "Abem yolda kaldım bi milyon versene bea." diye soruyolar ya, işte bu işe sinyalcilik deniyor. Babamın söylediğine göre her yol ölürmüş sinyal ölmezmiş, en baba iş adamı batarmış, sinyalci batmazmış.
Haseki hastanesinin önünden geçerken kadinin biri yanindaki yaşli kadini göstererek 'kardeş annemi acile getirdik eve döneceğiz hiç paramız yok otobüse binemiyoruz' dedi. Bende elimi cebime attım 20 lira vardi. Acidim amk. 10 lirasini verdim. Haseki tramvay durağinda tramvay beklerken para verdigim kadinlarin taksiye binip gittiklerini görünce sinyali aldim aga.

O gün bu gün 'ölüyorum' deseler sikimde olmuyor.
yolda kalabalık yerlerde karşınıza çıkıp" abi bi çorba parası" , "bir liran var mı abi" gibi sözlerle para toplayan ve hayatını böyle idame ettiren kişilere sinyalci denir ve bir de sloganları vardır. "Her şey biter , sinyal bitmez."
üniversitede çok vardı böyle asalak arkadaşlar, kıramazdık yedirir içirirdik.