ben, la valla ben. kavga ederim mesela. çocuğu dovecegimi biliyorum ama korkmasam da bir titreme oluşur hemen.
tanımadığım birisiyle iletişim kurarim örnek otobusteyim kart basmasını isterim hoooop bir daha titreme. isteme istiyorum. ama titremesi çok büyük sorun. harbi niye titriyorum ben anani satayım Süleyman
genellikle öfkemi dışarıya yansıtmamaya çalıştığımda olur içinize atarsanız fena halde sinir hastası olursunuz. bu yüzden ara sıra duygularınız dışa vurun hep içe atmayın.
Saç tellerinden başlayıp ayak uçlarına kadar inen alev topunun olay karşısında kişinin saldırması ya da sakin kalmaya çalışması arasında kararsız kaldığı durumdur.
Aşırı sinirlenen insan modeli. Aynı zamanda bu insanın gözleride dolar. Çevresine zarar vermemek için kendini tuttuğundan vucüdunun gösterdiği bir tepkidir. Diğer bir ihtimal paronayak da olabilir.
benimdir. empati kuramayan insanların yerine de empati kurup, kırıcı olmamayı yeğlediğimden öfkelenince susarım. sonra bunca iki kişilik düşüncelerin altında tek başıma kaldığımdan mı bilinmez titrerim.
2-3 gündür uyku düzenim çok bozuldu. Zaten çok uyuyamıyordum, oğlanın hastalığıyla birlikte tamamen altüst oldu. Bu da beni sinirli yapmaya yetti. 17’li yaşlarıma geri dönmüş gibi hissediyorum kendimi, bir şekilde sakin olmam lazım. Bu durumun Yıllardır üzerinde çalıştığım ve sakin olmayı öğrendiğim programı bozmasına izin vermemeliyim.
Sabret ki her şey hissettiğin gibi olsun. Sabret ki her şey gönlünce olsun.
sinirsel rahatsızlıkları olabilir. bilmiyorum, ben de merak ediyorum bunun sebebini. bilen varsa beri gelsin.
lise çağlarımda başladı. aşırı bir duygu durumu yaşadığımda direkt titremeye başlarım. sadece heyecan ve sinirde değil. üzülünce, sevinince, korkunca veya önemli bir şey yapmaya çalışınca. örneğin yazı yazarken, sıcak içecek taşırken.
tabii böyle sürekli eli titreyen bir insan sinirlenince duble titriyor. korkudan demiş bazıları. evet, bazen karşındakine bir şey yapmaktan korkarsın. *
her an bi hamle beklenmesi bundan dolayı ona karşı dikkatli olunması gereken insandır. o an normalde yapmıyacağı şeyler yapabilir çünkü damarına basılmıştır.
Her zaman vaki olmasa da yüksek dereceli hakaret, sağlam bir sataşma veya meydan okuma ihtimal damarına basma olayı neticesi gerçekleşir ki O titreme tehlikenin habercisidir. Etki tepkiyi doğurur fakat kimi zaman öfkenin getirdiği agresyonu üzerinizden atamazsınız. Malum şartlar müsait değildir. Zarar verme yada zarar görme korkusu hasıl olur. Sükunet haline geçinceye kadar mümkünse ortamı değiştirmeli değilse bir köşeye oturup susmalı. Beladan kaçmak korkaklık olarak görülse de asıl bela atraksiyonun vukuunda meydana gelecektir. Bilinçaltı bunu fark ettiğinden istemsizce vucudu titretir. Bu durumda Selamet hareket etmemekle birliktedir. Zaten katiller genelde öfke kontrolünü sağlayamayan ve ani kararlar veren insanlardan çıkar. Kimin ne düşündüğünün ve dediğinin önemi yok bu noktada. Akıl insana boşuna verilmedi. Eskiler bundan dolayı derler ki; kaçanın anası ağlamaz..erkeğin kavgası mezarlıkta biter..bundan sebep kimi insanlar emanet taşımaz, hatta çakı bile taşımazlar..
Sinirlenince ölüm makinasına döndüğüm doğrudur. Bırakacaksınız o enerjiyi atacağım üstümden. Titremeye başlarım, gözüm tek bir yere odaklanır, biri vursa da herhangi bir acı hissetmem. Saldırıya geçtiğim anda da terminatör'e dönüşürüm.
Tüm bunlara rağmen sinirlendiğimde sevdiklerimin yanında eylemsiz kalabiliyorum, onu başarabiliyorum yani. Sevdiğime zarar gelmez de tanımadığım insan kaçsın bir zahmet.