bugün

çok seviyorum lan ben bu sinemasal lafını. sinemaya dair anlamınada geliyor, sinema ve masalın birleşiminede. bir masaldır sinema. dötümü yiyin sinemadan anlamayan sinema programı yapımcısı, sunucusu ve onların yapımda ve yayında emeği geçen sevgili arkadaşları. iki fragman vermekle yapılmaz o işler ya neyse şimdi konu dağılmasın. sinema salonunda yaşanabilicek sorunlar gibi bişi demek istedim ben aslen ama alengirlendirdim.

Bir sinema salonunda nasıl bir sorunla karşılaşabilirsiniz ki? En fazla yerinize başka biri oturmuş olur, ya onu uyarır ve yerinizden kaldırır ya da hiç uğraşmaz başka boş bir yere yerleşirsiniz.. sanıyorsunuz tabi siz ama öle değil işte. Girişinden çıkışına sorunlarla doludur sinema.

Sorunlar sizi daha girişte, gişede yakalar. . Gişeye gider ve hede hödö filmine iki bilet dersiniz. Gişedeki görevli size yer gösterdikten sonra sorar; ''4 ytl fazla verip iki kola bir mısır almak ister misiniz?'' Önce afallarsınız lan bu iyi mi kötü mü diye. O sıra ikinci soru gelir. ''Sinema salonumuzun özel kartından faydalanmak ister misiniz?'' Lan o ne ki falan derken diğer soru; 5 ytl fazla vererek salonumuzdaki özel koltuklara oturmak ister misiniz? Sonra film kopar haliyle. Ambale olmuş bünye gişe görevlisi karşısında çaresizdir. ''size iki bonibon bi don verelim 5 milyon farkla, verelim mi?'' Verrrrrrr... ''bide böle bi jopumuz var film izlerken dötünüze sokarsanız filmden bi bok anlamazsınız ama basura iyi geliyormuş.'' verrrrr... istiyorum o jopu istiyorum. verin onu bana. hem onuda ekleyip hepsini beraber geç karttan. Çok seviyorum sizin salonu ben.

Sonra gider koltuğunuza oturursunuz. Elinizde hiç istemeden aldığınız mısır ve kola, yanınızdaysa bi dallama. Nasıl ayarını yapıyorlar bilmiyorum ama benim yanıma hep bir korkuluk denk gelir sinemada. Korkuluksa korkuluk, ne olacak, sen filmini izle bak dalgana demeyin. Bu heriflerle yıllardır yaşadığım bir kolluk sorunu var. Lan acaba kolluk benim mi onun mu derken film bitiyor.. bu arada Elinizdeki mısır sağınıza solunuza dökülür. araya kalktığınızda kıçınızın altında ezilmiş bir sürü mısır olduğunu ve bunların pantolonunuzun içine ettiğini fark edersiniz.

işemeye tuvalete gidersiniz, içerisi ana baba günüdür. Zor bela işer koltuğunuza dönersiniz ki o ne.. yanınızdaki dallama mısır almıştır bu sefer. Herif ilk defa mısırla tanışmışçasına haşur huşur yer ikinci yarı. Ses sizi rahatsız eder. Herifin mısır kabının içine pislemek istersiniz ama adamın karanlıktaki korkutucu görüntüsü sizi geri çeker. Korkar ses çıkarmasınız.

Sonra film biter. Sorarlar size;
- nasıldı film?
+Muhteşemdi, böylesine bir karakter oyunculuğu görmedim, böylesine bir anlatım, böylesine bir görsellikle daha önce karşılaşmadım. tek kelime ile mükemmeldi.
- hadi ya, peki konu neydi?
+ git gazeteden oku olum konuyu. ben şimdi o güzelliği sana nasıl özetleyeyim ki. hem işim var hadi görüşürüz.
önünüzde duran bufalo kafası, en sinirsel sinemasal sorundur. hayır efenim film belgesel felan değil. hemen ön koltuğa bilet almış kendisi sırf kafa olarak. filmin veya alt yazıların yarısını görmeyi engelleyici, sen sinir oldukça büyüme, genişleme özelliğine sahip.
adamı günaha sokar bi'de;
"pardon, kafanızı!..." desen,
"napim kıçıma mı sokim?" dese,
"o boynuzlarla zor. doğru." desen
dayaa yediğinle kalırsın. son cümleyi deme sen yine de. "özürdilerim" falan de, "iyki klima var serin oluyo" de.. maksat konu kaynasın.
veya hiç şeyapma direkt kemerini çıkar, at kementi boynuna. (yok olum, onu da yapma şaka.) sen yine de kemerini çıkart ama, nolur nolmaz.
çiftler için koltuğu olmayan salonlarda;

tüm filmi bir kenara bırakıp yanındaki hatunla yiyişme eylemine girerek sizin tüm konsantrasyonunuzun ve dahilinde filmin ahenginin içine eden sevişgen seyirciler.***
dar koltuğa sahip salonlarda;

zar zor yer bulup tek başınıza gittiğiniz bir filmde, iki yanınızda oturan insanların kalıp olarak epey bi geniş olması sonucu kollarınızı bacaklarınızın üzerine alma zorunluluğu.
Mısır, meyve suyu vs gibi * bilumum yiyecek türlerini tüketirken birde sinema kritiği yapan yan, ön arka koltuk komşularıdır. Çatur çutur yemek gürültülerine dırdır da vırvır çeneleri ile vokal yaparlar yemede * kafasını patlat tipler.
Ya kardeşim sinema toplumsal paylaşım alanlarından biri ya milleti bu kadar hiçe saymak olmaz ki. Burası lokanta değil, cafe değil, yatak odası hiç değil olmaz.