bugün

özellikle sinema okumuş/okuyan tiplerde görülen manyaklıklardır. bunlar sinemanın temelinin hareketli resimler olduğunu bilmezler. bu manyaklıklardan bazıları;

- sonsuz prodüksiyonla bile çekemeyecekleri sahneleri çeken yönetmenlere burun kıvırırlar.
- bir film ne kadar durağansa o kadar iyidir diye düşünürler.
- holivud'daki hemen her filme bok atarlar.
- bir adamın sekiz saat uyumasını film diye izlerler.
- eternal sunshine of the spotless mind'a taparlar. (ne de olsa holivud ve avrupa sinemalarının en sıkıcı taraflarını birleştiriyor)
(bkz: amores perros)