güzel bi entry ile karşılaşıp artılarsınız. "kimmiş bu yahu?" deyip, yazar hakkında bilgiye baktığınızda yazarın silik olduğunu görürsünüz. tabi oyunuz da boşa gider.
beğenilen entry e hakkını vermek isterken, yazarın silik çıkması olayıdır. ha entry yine hakkını alıyo mu? alıyo... ama karmalar nereye gidiyor? bari bize gelsin.
yazar hakkındaki bilgiye bakarsınız, ne iyi oylanan entrysi vardır, ne de kötü oylanan. o kadar silik yazılar yazmıştır, belki sadece bakınız vermiştir, belki sadece tanım yapmıştır, ama hiç mi hiç yorum yapmamıştır. gerçek hayatta da vardır ya hani böyle tipler, yanınızda duruyordur ama varlığından haberiniz olmaz, sonra bir şekilde fark ettiğinizde acırsınız. işte aynı durum burda da söz konusudur. acırsınız adama, verirsiniz iyi oyu, mutlu olsun gariban.
serdar ortaç şarkısı yapma programı adlı başlığı görüp dur bakalım ne demiş diye devam edip okuduğum ve akabinde şukuladığım entry sahibinin kim olduğunu merak etmem silik olduğunu öğrenmeme neden oldu.
duvara karşı konuşmak gibi olsa da yazarlık görevidir.
yani insanlık görevi diye bir şey var ya hani, bu da yazarlık görevi. insaniyet namına lafının yazariyet namına olması gibi.