sihirbazlık okulunda bir türk

    10.
  1. inci sözlükteki bir hikayeyi çalarak yapılan bir filmdir, daha önce de olmuştu (bkz: şeytan-ı racim) , kardeşim emek hırsızlığı lan bu, ama ben orospu çocukluğu diyorum.

    Cezai durumdan g.t kurtaran not: Yukarıdaki metinde edilen küfürde küfür edilen kişilerin valideleri referans olarak alınmamıştır.
    13 ...
  2. 22.
  3. recep ivedik serisinin rekorlar kırdığı bu ülkede, size de bir köşe verirler elbet. çünkü bu film de boktan öteye geçmez. siz vine çekin, 15-20 yaş aralığı kitleyi güldürmeye devam edin.

    zamanın birinde şemsiye üreten bir ağabeyimiz, hobi olarak yazdığı şiirleri Shakespeare reyize gösterir ve fikrini sorar. aldığı cevap da; "dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın." olur.

    şimdi bize düşmez belki sinemanın üstadı değiliz ama siz yine de vine çekin, hep vine çekin.
    5 ...
  4. 26.
  5. 9.
  6. türklerin sinemaya sıçışının son örneğidir.

    Fantastik filmleri parodi yapınca komik olduğunu sanmışlar herhalde. Gerçi türk halkı sever böyle emeksiz, amaçsız, orjinallikten uzak, saçma komedimsi filmleri. iyi gişe yapar. Ama sinema severlere göre bu film boktan öteye geçmez.
    5 ...
  7. 29.
  8. ulan ne filmse malum sitelere düşmedi, sanki başyapıt. saçma bir film olduğunu tahmin ediyorum ancak harry potter evrenini nasıl betimlemişler merak da etmiyor değilim. elin amerikanı da filmler üzerine sikimsonik parodiler yapıyor. bizimkilerin parodisi nasıl acaba.
    3 ...
  9. 7.
  10. arada gene bağcılara gömmüş filmdir ne istiyosunuz lan bağcılardan?
    3 ...
  11. 6.
  12. şapkadan tavşan çıkarmak yerine yatak odasından para sayma makinası çıkartabilecek kapasitededir.
    3 ...
  13. 28.
  14. Deli bir Harry Potter hayranı olarak ne yaptıklarını merak ettiğim film.
    Allahını seven üzerime full hd link atsın, çıldırıyorum.
    3 ...
  15. 25.
  16. beğenip beğenmemek tamamen görsel bir durumdur.
    bir filmi eleştirmek için yönetmenlik, senaristlik yapmanıza gerek yoktur.
    yıllardır sinema sektörü için çalışıyorum.
    sövdüğünüz, sevdiğiniz bütün filmler neredeyse elimden geçti.
    sırf sınırlı olan tatil günlerimin birini bu filmi izlemek için ayırdım.
    anamorphic perdeye full hd resolutiondan evrilme filmi koyarsanız filmin çerçeveye yayılma oranı pikselleri yer.
    hadi diyelim bu dağıtımcının kabahati, eyvallah.
    peki ses miksajı nedir öyle?
    çoğu ses açığa ses kaydı şeklinde alınıp, dublaj ile giderilmeye çalışılmış. bu nedir diego?
    beş artı bir surround streodan hallice kulak tırmalıyor.
    peki birbirinin aynısı replik ve mimikleri ne yapacağız?
    bir şey yapamıyoruz bu durumda.
    kurgusunda beliren sahneler arası geçiş kopmaları ve senaryonun hiyerarşisinin ilk kuralı olan drama eğrisi, çizgisi, serim, düğüm ve çözüm nerede? o da yok.
    yok allah yok var filmde.
    renk düzenlemesi tamami ile korkunç, sahneler çok karanlık ve siyahlar çok havada. tenler ise uçuk.
    böyle bir işin gişede başarı getireceğine inanarak, yabancı yapımdan evrilme bir senaryo ve basiretsiz basit efektler ile bu iş olmaz.
    olmaz. o kadar borca girip özgün senaryo ile dahi bu başarı yakalamak çok basit.
    emekler için eyvallah.
    fakat randıman bu olmamalı.
    hele böyle filmler yaparak, godarddan, tarkovskiden, jodorowskyden bahsetmek günahtır, ayıptır, saygısızlıktır.
    daha fazla yermek istemiyorum, eksikleri ile dolu bir film.
    umarım farklılıklar artarak yeni ve güzel yapımlar ile karşımızda olurlar.
    ben beğenmedim.
    3 ...
  17. 5.
© 2025 uludağ sözlük