-emrah bak bu annen senin ya şimdi, offf söyleyemeceyeğim şimdi bu çocuğa ya... neyse emrah bak kısaca bu senin annene gelen vurdu giden vurdu git bide sen vur...
"yüzyılların akışı içinde,insanın kendine olan çocuksu hayranlığı bilimin başlattığı iki önemli fırtınaya karşı koyamadı ve boyun eğdi. ilki dünyamızın evrenin merkezi olmayıp akıl almaz genişlikteki bir kozmik sistemin küçük bir parçası olduğunu öğrenmesidir; ikinci fırtına biyoloji araştırmalarının insanın tüm yaratıklar arasında ayrıcalıklı olmadığı ve hayvanlar aleminden geldiğini ve hayvansal doğasının yok edilemeyeceğini kanıtlamasıyla patlak verdi. işte bizim bilimimize karşı genel başkaldırı,akademik nezaketin gerektirdiği her türlü yaklaşımın hiçe sayılması ve tarafsız bir mantığın gerektirdiği sınırlamalarla yapılan tüm itirazlara kulak tıkaması buradan kaynaklanmaktadır."
''insanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi, kronik şüpheci olmayı öğrenir. bu gerçekleştiğinde, artık ne yazık ki çok geçtir. insanların "tecrübe" dediği şey budur. kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana tecrübeli denir.''
fişimi çekin de öleyim en iyisi. *
“mutsuzluğu tatmadan, hep mutlu olmak istersin. oysa nelerin seni mutsuz ettiğini bilmeden, nelerle mutlu olacağını bilemezsin.”
"sinirlenince ağlayan insanlar, daha içten ve güvenilirdir."
“erkekler sevdiklerinde arzulamazlar, arzuladıklarında ise sevmezler”
sözlükte bu durumla ilgili pek çok başlık bulabilirsiniz. *