kendimden örnek vermem gerekirse canlar: kendimi daha büyük hissetmek için başlamıştım mesela. öyle hissetmiştim de. sonra yıllar geçip de benim sigaraya başladığım yaşlardaki çocukların ağzında sigara görünce, kafalarına odunla vurasım geldi, "bu yaşta ne sigarası piç kuruları" deyü.
sonra empati kurdum: "ben küçükken ne tiksinçmişim, iyi ki büymüşüm" dedim.
Bundan seneler önce işe yeni baslamistim. Iş arkadaslarimin hepsi saat basi, "B-Lo olm su kasaya baksana, bi sigara molasi verip geliyom!" deyip 10-15 dakika ortaliktan kaybolup sigaralarini iciyolardi. Gel zaman git zaman baktim bu olacak is degil. Herifler'in yarim saat molalari var, birde saat basi 10-15 dakika sigara molasi, toplam 8 saat'in ikisini calismayarak geciriyolar anasini satayim. Bende öküz gibi, heriflerin islerinin pesinden kosturuyom. "Benim basim kel mi lan?" deyip basladim icmeye...
sigarayi birakan bir bunye icin gurbettir, ozlemdir, caresizliktir, yalnizliktir, dinmeyen bir sancidir yurekte yanan. iste bunlari toplayinca insan sigarayi daha bir derin ceker icine.
başlıca sebebi aslında özentilik ve insanlara büyüdüm artık mesajını vermektir. bu gibi duygular insanı sigara içmeye iter. (bkz: sigara içmeyene bebe gözüyle bakan kız)
aynaya bakıp bakıp sigara içerken çok karizmatik olduğunu düşünmek.
veya özentilik.
veya bir kereden bir şey olmaz diyen arkadaş.
veya bir anda kendini öldürecek cesareti bulamayan depresif insanın yaavaş yavaş intihar etmesi.
karşılıksız aşk. gören yaşlı teyzeler de hemen anlıyor, kız yüzünden mi başladın benim oğlum da öyle sigara içmeye başladı ama değmez gençliğinize yazık etmeyin diye öğüt vermeye başlıyorlar.